TJA: İmralı işkence sistemine karşı mücadeleyi büyütelim

TJA, "İmralı işkence sistemine ‘dur’ demeye ve tecride karşı mücadeleyi yükseltmeye, toplumsal kurtuluşu sağlamaya çağırıyoruz" dedi.

Özgür Kadın Hareketi (TJA), İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde mutlak tecrit koşulları altında olan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’dan 2 yıldır haber alınamaması ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Abdullah Öcalan’dan 25 Mart 2021 tarihinden itibaren hiçbir şekilde haber alınamadığının vurgulandığı açıklamada, “Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde çeyrek asra varan bu tecrit politikaları derinleştikçe başta kadın kırımı olmak üzere; siyasal, toplumsal, sosyal, ekonomik ve ekolojik sorunlar da aynı oranda derinleşmekte ve toplum, bir bütün olarak baskı altına alınmaktadır” denildi.

 ‘ABDULLAH ÖCALAN'IN HAKİKATİNİ KARARTAMAZSINIZ'

Kürt Halk Önderi’nin çözüm gücüyle tecrit politikalarını boşa çıkardığının belirtildiği açıklamada, “Sayın Öcalan’ın İmralı Adası’nda geliştirdiği düşünsel, felsefik ve politik direniş; başta Kürdistan olmak üzere Türkiye ve Ortadoğu’daki halkların, gençlerin ve kadınların özgürlük, demokrasi ve kurtuluş mücadelesine büyük bir ivme kazandırmıştır. Biliyor ve görüyoruz; Sayın Öcalan’a yönelik ağır tecrit politikaları, halkların bu özgürlük ve demokrasi mücadelesine yapılan saldırılardan asla bağımsız değildir. Tam da bu sebeple bir kez daha belirtiyoruz; demokrasi ve özgürlük mücadelesi ancak İmralı tecrit sistemine karşı durularak verilebilir. Çünkü İmralı’da tecrit altında tutulan; başta Kürt kadınlar olmak üzere bütün kadınların ve halkların özgürlüğüdür” diye belirtildi.

 Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride ve mutlak iletişimsizlik haline derhal son verilmesinin gerektiğinin vurgulandığı açıklamada, şöyle denildi:

 “Fiziki özgürlüğünün sağlanması ve kadınlarla-toplumla yeniden buluşması; barışçıl demokratik ve özgür bir yaşamın yegâne yolu olacaktır. Sayın Öcalan’ın geliştirdiği ‘Demokratik, Ekolojik, Kadın Özgürlükçü’ toplum paradigması, ancak kendisinin fiziki özgürlüğü ile yaşam bulacaktır. Çünkü Kürt kadınlar olarak bizler, özgürlüğümüzü bu paradigmada görüyoruz. İmralı’da uygulanan 25 yıllık tecrit rejimine, mutlak iletişimsizlik ve her türlü hukuksuzluğa/hukuk dışılığa rağmen; egemen ulus-devlet aklının hiçbir politikası, Sayın Öcalan’ın kadınlarla, toplumlarla, Kürt halkıyla kurduğu bağı koparamadı. Çünkü hakikat karartılamaz. Hakikatimizi karartamazsınız!”

Başta Kürt sorunu olmak üzere bütün toplumsal sorunların esas muhatabının Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. Başta Kürt kadınlar olmak üzere bütün kadınları, barış özgürlük ve demokrasi isteyen bütün kamuoyunu, uluslararası kurum ve kuruluşları, İmralı işkence sistemine ‘Dur’ demeye ve tecride karşı mücadeleyi yükseltmeye, toplumsal kurtuluşu sağlamaya çağırıyoruz.”