Konferans, "Em li dijî faşîzmê bi biryar û di azadiyê de bi israr in (Faşizme karşı kararlı, özgürlükte ısrarcıyız)" şiarıyla organize edildi.

Kuzey Kürdistan ve Türkiye’nin her tarafından 700 delegenin katıldığı konferans, renkli geleneksel kıyafetler dikkat çekti.

Zılgıtlar eşliğinde halayların çekildiği konferans salonuna “Öz savunma suç değil, haktır”, “Yaşasın evrensel kadın mücadelesi”, “Jin, jiyan, azadî”, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Zaman kadın özgürlük zamanı isyandan direnişe direnişten özgürlüğe” yazılı pankartlar asıldı.

AYŞE GÖKKAN’IN MESAJI

Cezaevinde rehin tutulan TJA Dönem Sözcüsü Ayşe Gökkan, 4'üncü Kadın Konferansı'na gönderdiği mesajda, "Tecrit kırılana kadar direneceğiz" dedi.

Gökkan’ın mesajı şöyle:

"Kadınlar Güney Afrika'dan Ortadoğu'ya, Türkiye ve 4 parça Kürdistan'a kadar özgür bir yaşam için faşizm ve diktatörlere karşı direniyor. Ve topluma öncülük ediyor. Bundan diktatörlerin katliam, şiddet, tutuklama, taciz ve tacavüzleri ile karşı karşıya kalıyorlar. Bugün bu rejimlerin politikaları nedeniyle binlerce kadın esir tutuluyor. Zindanlarda olsak dahi akıl ve ruhumuz özgürdür. Kadınlar, özgür ruh ile ataerkil rejime karşı direniyor. Kadınlar, halkımız özgür olana kadar direneceğiz. Bu duygularla 4'üncü Kadın Konferansı'nı selamlıyorum. Tecrit kırılana kadar ve kadınlar özgürleşinceye kadar direneceğiz. Siz değerli kadınları selamlıyorum."

Konferansta ayrıca genç kadınlar çeşitli tarihlerde katledilen İpek Er, Deniz Poyraz, Pınar Gültekin, Firdevs Babat, Gülistan Doku, Geribe Gezer ve Jîna Emini'nin fotoğraflarını taşıdı

JÎNA EMİNİ ANILDI

Konferansın ikinci gününde divan seçiminin ardından açılış konuşması yapan TJA üyesi Zeynep Boğa, kadın direnişinin dünyanın birçok yerinde yaşam bulduğunu ve kadınların direnişlere öncülük ettiğini söyledi.

Ortadoğu’nun da bu direniş alanlarından biri olduğunu ifade eden Boğa, “Emini’nin katledilmesinden sonra başlayan direniş kadını köle gören anlayışa karşı bir direniştir” dedi.

TJA üyesi Berivan Ertel, Jîna Emini’yi anarak, "Jîna’yı katledenler bilsin ki kadınlar iktidarınızı ve rejiminizi yerle bir ediyor” ifadelerini kullandı.

TECRİT KABUL EDİLEMEZ

Ertel, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecride de dikkat çekerek şöyle konuştu:

"Erkek egemen paradigmasına karşı yeni bir tarihi çıkış yapan Kürt Halk Önderinin tecrit edilmesi kabul edilemez. Tecrit politikaları çözümsüzlüktür, savaşın derinleşmesidir, yoksulluktur, krizdir, kaostur ve bundan en çok kadınlar etkilenmektedir. Bu politikalar karşısında olarak mücadele ettik etmeye devam edeceğiz.”

Ertel, Adalet Nöbeti eylemlerine de değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Emine Şenyaşar’ın nöbeti kadın nöbetidir. Annelerin sürdüğü vicdan nöbetlerine sahip çıkalım. Afganistan’da Taliban zihniyetine karşı ülkelerinde kalarak bu zulme mücadele eden kadınlar umut yaratıyor. İstanbul Sözleşmesi, eşit temsiliyet için mücadele eden kadınlara buradan selam olsun. Kadın hareketi olarak gücümüzü örgütlülüğümüzden ve haklı mücadelemizden alıyoruz. Hiçbir zaman erkek egemen devletin çizdiği sınırlara hapsolmadık. Direniş mücadele kimliğimizdir. Tüm zulüm karşısında kazanan kadın mücadelesi olacaktır. Kürt kadın hareketi ulus devlet sömürüsüne karşı kadın ve ekoloji kırımına karşı mücadelesini sürdüren, toplum ve kadın özgürlüğü için mücadele eden TJA mücadele etmeye devam edecektir.”