TJK-E 8 Mart’ta meydanları dolduran kadınları selamladı
Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E), 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde meydanları dolduran kadınları selamladı.
Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E), 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde meydanları dolduran kadınları selamladı.
Yazılı bir açıklama yapan TJK-E, “Bu yılki 8 Mart kutlamaları bir kez daha kadınların büyük direniş ruhuyla karşılandı. Erkek egemen sistem sosyal, ekonomik, politik yaşamın her alanında biz Kadınlara kendi ittifak aygıtlarıyla daha büyük bir savaş açmış olsa da biz kadınların bu güçlere karşı direnme azmi de her zamankinden daha fazla kararlılıkla yürütmektedir. Yaşantımızın her alanında uygulanmaya çalışılan cinsiyetçi, ayrımcı politikalar bizim daha keskin mücadele etme gerekçemizi oluşturmaktadır” dedi.
Açıklamada devamla şu ifadelere yer verildi:
“8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü vesilesiyle 1-10 Mart tarihleri arasında bir çok etkinlik yapılmıştır. Yapılan Seminer, Panel, Kadın buluşmaları, Film gösterileri, Resim Sergisi ve en son 8 Mart da tüm Avrupa da değişik kadın örgütleri ile yapılan Yürüyüş ve Mitingler de kadınlar kendi renkleri ve talepleri ile sokaklara çıkmışlardı. Farklı coğrafyalardan bir çok Kadın kendi öz gücüyle ataerkil sisteme yani savaşa, sömürüye, talana, katliamlara, ötekileştirmeye karşı mücadelesinin daha da yükselteceğini haykırdı. Bu vesile ile tüm kadın meclis, komün ve inisiyatiflerimizin gerçekleştirdikleri eylemleri selamlıyoruz. Kadınlar direniş kararlılığı ile Kürt kadın hareketinin başlatmış olduğu 'Jin, Jiyan, Azadi ile Kadın Devrimine Yürüyoruz!' Hamlesini sahiplenerek “Jin jiyan Azadi" Felsefesi ile kadın devrimine yürüyoruz. 2023 yıllı ile birlikte kadının elde ettiği kazanımları mücadele içinde daha da büyüterek kadına karşı dayatılan tüm engelleri kaldırarak hamle temeline bu özgürlük yürüyüşünü daha güçlü sahipleneceğiz.
21. Yüzyılın Kadın yüz yılı olacağı belirlemesi artık hayal olmadığı gibi faşizimin, diktatörlüklerin ve sömürgecilerin kendi çelişkilerini ve sistemsel krizinin sonunu getireceği açıktır. Kadına karşı geliştirilen imha ve kırım politikaları, erkeğe cesaret veren yasalarla taciz, tecavüz ve şiddeti daha da yaymaya çalışmaktadır. Güçlenen Kadına karşı siyasi operasyonlarla, katliamlarla korku iklimi yaratmayı amaçlamaktadır. Rojhelat da Jina Amini, Başurda Nagihan Akarsel, Paris de Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez'i ve on yıl sonra bir kez daha Paris' te Evin Goyî kadın mücadelesinin öncü isimlerini katlederek sistemin Kürt Kadınlarına karşı açtığı savaşı gözler önüne sermektedir.
Gelişen kadın mücadelelerinin Demokratik, Cinsiyet Özgürlükçü, Ekolojik Toplum Paradigmasını yaratılmasında kapitalist moderniteye karşı "panzehiri" olduğunu bildiği için kadına karşı savaş açması gene bu politikalarının bir sonucudur. Kadın mücadelesinin evrenselleşen bir mücadeleye dönüşmesi hegomonik güçlerin korkulu rüyası olmuştur. Kadın mücadelesi ile güçlenerek toplumsallaşan, tarihsel belleğini oluşturan ve siyasal anlamda da analizlerini ve tespitlerini yaparak sistemin bu politikalarına karşı güçlü bir duruş sergileyen kadınlar 21. Yüzyılın karakterini belirlemiştir.
Bu temelde bir kez daha 8 Mart’ta meydanları dolduran kadınları selamlıyor, 2023 yılını hamlemiz temelinde özgür ve eşit bir yaşama kararlılığımızı belirtiyoruz. Sistemlerin Kadınlara karşı biçtiği rolleri yıkacağız ve kadının kendi iradesi ile yaratacağı özgür alanlarda demokrasiyi, eşitliği ve adaleti yeniden inşa edeceğiz.”