Faşist zihniyetin kendi eliyle kendi sonunu getirdiğini dile getiren KJK Koordinasyon Üyesi Dîcle Xabûr, bütün ekonomisini savaşa akıtsa da asla Özgürlük Hareketi’ni bitiremeyeceğini vurguladı.  

Stêrk TV’de yayınlanan Rojeva Jin programına katılan KJK Koordinasyon Üyesi Dîcle Xabûr, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Xabûr, Kürt halkının artık eskisi gibi üzerinde oyunların oynanabileceği bir halk olmadığını vurguladı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ‘savunmasız bir halk ölü bir halktır’ sözünü hatırlatarak, mücadelenin gençler ve genç kadınlar öncülüğünde daha da büyütülmesi gerektiğini belirten Xabûr, “Her genç bu bilinçle başkaldırmalı ve özgür dağlara gelmeli” diye seslendi.

İşgalci Türk devletinin Şengal’de Êzîdî Toplum Koordinasyonu Üyesi ve KCK Yürütme Konseyi Üyesi Şengalî’ye yönelik suikastına işaret eden Xabûr, bu saldırının aynı zamanda Êzîdî halkının örgütlülüğüne, mücadelesine ve yaratmış olduğu sisteme bir saldırı olduğunu dile getirdi. Saldırıların son Ebadi-Erdoğan görüşmesinden bağımsız olmadığının altını çizen Xabûr, “Başta Êzîdî halkı olmak üzere tüm halkımız, bu saldırılara karşı sessiz olmamalı ve her yerde sokağa dökülmeli” diye konuştu.

FAŞİZM KENDİ SONUNU GETİRİYOR

Türk devletinin, ekonomik, siyasi, askeri ve diplomatik bir kriz yaşadığını belirten Xabûr, faşizmin her zaman kendisiyle birlikte başka krizler getirdiğini söyledi. Faşist zihniyetin kendi eliyle kendi sonunu getirdiğini dile getiren Xabûr, bütün ekonomisini savaşa akıtsa da asla Özgürlük Hareketi’ni bitiremeyeceğini vurguladı. 

Kadın Hareketi olarak birinci görev ve sorumluluklarının Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ı fiziki özgürleştirmek olduğunu kaydeden Xabûr, "Tecridi yıkacak en büyük güç kadınlardır. Bu bilinçle kadınlar mücadeleyi daha da yükseltmeli, gerekirse binlerce, on binlerce kadın, sorumlu kurumların kapılarına gitmeli ve baskı oluşturmalı” dedi.