Türkiye'de son yıllardan iktidardan destek alan ırkçı-faşist grupların muhalif kesimlere yönelik tehditleri devam ediyor. Feminist, araştırmacı-yazar Gülfer Akkaya, Jitem.turkey /KodAdım:Yeşil isimli Instagram hesabı üzerinden "Şewbaş, ölüm seni bulacak, Jitem" şeklinde mesajlarla ölüm tehditleri aldığını belirtti.

4 Haziran günü hesap hakkında İstanbul Adliyesi’nde suç duyurusunda bulunan Akkaya, kendisine gelen tehdit mesajları hakkında ANF'nin sorularını yanıtladı.

Ne zaman geldi tehdit mesajları?

31 Mayıs Pazar günü öğleden sonra saat 14.15 gibi gelmeye başladı. Hala da sürüyor.

Daha önce de hiç bu tarz mesajlar aldınız mı?

Almayan kaldı mı? Aldım, evet aldım.

Sosyal medya hesaplarınızı genelde nasıl kullanırsınız?

Haber de paylaşırım, şarkı, türkü, deyiş de karikatür de çektiğim fotoğrafları da kendi fotoğraflarımı da güncel olaylara ilişkin yorumlarımı da paylaşırım. Yazarım ben çıkan kitaplarımı da aynı zamanda birkaç yerde düzenli yazıyorum, yazılarımı da paylaşırım. Katıldığım eylemleri de. Canım ne isterse paylaşıyorum. Ben neysem, sayfalarım da öyle.

Sosyal medya üzerinden insanların ölümle tehdit edilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bunların tesadüf, ya da münferit olmadığını düşünüyorum. Kullandıkları dil, hesap adları, semboller ortak. Herkesin bahsettiği gibi ortalık trollerden geçilmiyor. Bunlar eline üç kuruş ver her işi yapabilecek kişiler. Böyle çok insan var. Ama bunları kullananlar işleri bittiğinde savurup atacaklar. Rakel Dink’i tehdit eden yakalanıp hapse atıldı. Bu kişilerin sonları böyle olur. Çünkü suç işliyorlar.

Bu durum size ne hissettirdi?

Pek bir şey hissettirmedi. Zamanımızı aldı. Şahsen benim de genel olarak mücadele eden herkesin de üzerinde çok fazla iş var. Meclis açıldı. 12 yaşında çocukları evlendirmek için çabalayan iktidar ve onun ortağı ile mücadele ederken feminist ve kadın kurumları, aynı şekilde İstanbul Sözleşmesini, 6284 sayılı erkek şiddetine karşı yasayı yaygınlaştırmaya çalışırken, Alevi kadınların sorunları, bir araya gelmesi gibi yoğun işlerimizin peşinden koşarken bununla uğraşmak durumunda kaldık. Uğraştık çünkü son dönemlerde bu tarz saldırılar arttı ve bunlar bir merkezden oluyor. Ve iktidar da bunları yok sayıyor. Bir kez daha İçişleri Bakanlığı’na ve iktidara neden sustuklarını sormak istiyorum. Bizi duymuyorlar mı? Bu mümkün mü?

Özellikle ‘JİTEM’ ismi ile bir hesabın olmasını nasıl yorumluyorsunuz?

Bir değil, birçok hesap var. İnsanları korkutup tehdit ederek susturmayı, sindirmeyi amaçlıyorlar. Bunun için bu kadar çok hesap var ve bu kadar çok kişiyi aynı anda hedef gösteriyorlar.

Hrant Dink vakfına bir tehdit e-maili gitti. 90'larda insanları öldüren JİTEM şimdi de aynı isim ile insanlara tehdit mesajları gönderiyor. Güvendikleri bir mecra mı var sizce? Bu cesareti nereden alıyorlar?

Bunların münferit saldırılar olmadığını, bu hesapların münferit hesaplar olmadığını az evvel belirtmiştim. İktidarın ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı söylemleri cesaretlendiriyor, yoksa çoktan tespit edilip cezalandırılmaları gerekiyordu.