Yılmaz: Saldırı Kürt halkının iradesineydi
HDK Ankara Eşsözcüsü Dilek Yılmaz, HDP İzmir İl binasında Deniz Poyraz’ın katledilmesinin, sadece HDP’li bir aktiviste değil, Kürt halkının iradesine saldırı olduğunu söyledi.
HDK Ankara Eşsözcüsü Dilek Yılmaz, HDP İzmir İl binasında Deniz Poyraz’ın katledilmesinin, sadece HDP’li bir aktiviste değil, Kürt halkının iradesine saldırı olduğunu söyledi.
Cumhuriyet tarihinde her iktidarın, kendi devlet kurgusu içinde baskı araçlarını bir şekilde oluşturduğunu hatırlatan HDK Ankara Eşsözcüsü Dilek Yılmaz, bu dönemdeki saldırıların da Türkiye’nin genel faşizminin dışında düşünülemeyeceğini; asıl önemli olanın, iktidarların arkasındaki devlet aklı olduğunu vurguladı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü binasında 17 Haziran 2021’de silahlı saldırıda katledilen Deniz Poyraz Ankara’da anıldı.
ANF’ye konuşan Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Ankara Eşsözcüsü Dilek Yılmaz, Deniz Poyraz cinayetinin, sadece bir HDP’liye yapılmış saldırı olarak ele alınamayacağını söyledi.
Yılmaz, şunları dile getirdi: “Parti binasına giriliyor ve binanın içinde katlediliyor. Demokrasiyi içselleştirmiş ülkelerde, böyle bir şey yaşandığı takdirde yer yerinden oynar. HDP binasında yapılan katliam, sadece HDP’li bir aktiviste yapılmış bir katliam değildir. Kürt halkının iradesine yapılmış bir saldırıdır. Demokratik hakkımızı kullanarak verdiğimiz mücadelede devletin, sivil ya da militarist güçleri tarafından koordineli bir şekilde bize verdiği cevap bu. Son 20 yıllık AKP ve 6 yıllık AKP-MHP koalisyonunda HDP’ye yönelik, ciddi irade gaspı ve antidemokratik uygulamaları var.”
KATLİAMLAR DEVLET AKLININ ÜRÜNÜ
Katliamın, Türk devletinin yüz yıllık katliam tarihinden bağımsız olmadığının altını çizen Yılmaz, şöyle devam etti: “Bir halkı inkar politikası devam ediyor, hala faşist ve tekçi uygulamalarda ısrarcılar. Türkiye demokrasisi hiçbir zaman nefes alan bir yerde olmadı. Çok ciddi demokratik reformlar görmüş bir ülke tarihine sahip değiliz. Cumhuriyet tarihinin oluşturduğu her iktidar, kendi devlet kurgusu içinde baskı araçlarını bir şekilde oluşturdu. Son dönemlerde HDP binalarına yapılan saldırılar, bizim cenahımızda bulunan demokratik çevrelere, meslek örgütlerine yapılan saldırılar, Türkiye’nin genel faşizm uygulamalarının dışında düşünülemez. İktidarlar önemli ama asıl önemli olan arkasındaki devlet aklıdır.”
ARTIK SÜREÇ BÖYLE DEĞİL
HDK bileşenleri dışındaki güçlerin ya da toplumsal dinamiklerin bu süreçlere müdahil olmamasının kayıp olmadığını kaydeden HDK Ankara Eşsözcüsü Dilek Yılmaz, şunları ekledi: “Tarihsel olarak bu yalnızlığı biliyoruz ama artık süreç böyle değil. Kürt halkından esirgenen her şey bu ülkedeki tüm halkların sorunu olacaktır/olmalıdır. Son 5-6 yıldır, Türkiye’de toplumsal muhalefet sindirilmişken, hem feminist mücadeledeki kadınlar hem özgür kadın mücadelesinde olan Kürt kadınlar, sokakları, alanları, sahaları terk etmedi. Deniz Poyraz yoldaşımız katledildiğinde de birçok kadın örgütünden çok büyük destekler aldık, dayanışmalarını gördük. Kimsenin sokakta olmadığı süreçlerde kadınlar sokaktaydı, alanlardaydı. Mahkemelerde kadınlar, yargılanan değil, yargılayan oldu.”