YJK-E kongresini yaptı: Hiçbir kadın örgütsüz kalmamalı
YJK-E 29 Ekim'de 170 delegenin katılımı ile kongresini gerçekleştirdi. Kongrede "Hiçbir kadın örgütsüz kalmamalı" ilkesiyle çalışmalara yaklaşılması gerektiği belirtildi.
YJK-E 29 Ekim'de 170 delegenin katılımı ile kongresini gerçekleştirdi. Kongrede "Hiçbir kadın örgütsüz kalmamalı" ilkesiyle çalışmalara yaklaşılması gerektiği belirtildi.
Yekitiyê Jinên Kurdistan-Elmanya (YJK-E), 29 Ekim günü gerçekleştirdiği kongresine ilişkin yazılı açıklama yaptı.
"İçinde bulunduğumuz varlık ve yokluk savaşı olarak tanımladığımız bu süreç Kürtlük, yurtseverlik ve tarihi misyonumuzu yüklenerek mücadele etmemiz gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır" denilen YJK-E açıklamasında, "Faşist Türk devleti tarihi boyunca bizlere baskı, asimilasyon göç ve ölümü reva görerek Kürde karşı soykırım savaşı yürütmekte ve katliamlar gerçekleştirmektedir.
Faşist Türk devleti kendi varlığını Kürt halkı başta olmak üzere tüm muhalif kesimlere karşı antidemokratik uygulamalar ve milliyetçilik naralarıyla dayatmaktadır.
Günümüzde de Erdoğan ve suç ortağı MHP koalisyonu çöküşlerinin yaklaştıklarını bildiklerinden barbarlıklarıyla saldırılarını arttırmaktadır.
Önder Apo üzerinde uygulanan ağırlaştırılmış tecrit politikalarıyla Kürt halkına çözümsüzlüğü dayatmakta ve yalnızlaştırmaya çalışmaktadır.
Aldığı yenilgiler karşısında özgürlük hareketine yönelik saldırılarında düşman hukukunu aşan savaş politikalarına başvurmaktadır.
Nisan ayından itibaren dünyanın gözü önünde ve yasaklanmasına yönelik kararın altında imzasına rağmen kimyasal silah kullanmaktadır.
17 özgürlük savaşçısının kimyasal silahla katledilmesinin görüntülerine rağmen herhangi bir açıklama ve yaptırımın yapılmaması işin içinde ABD-Rusya, NATO ülkeleri ve özellikle silah ve mühimmat desteği veren Almanya'nın olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir.
Kürt halkının büyük bedellerle yarattığı kazanımlar, Rojava modeli ve kapitalist moderniteye alternatif olan demokratik modernite, Ortadoğu'da emperyalist güçlerin hakimiyeti kaybetme korkusuna neden olmuştur.
Bunun yanında ihaneti kendisine rol biçen KDP geçmişte yaşadığı birçok hezimete rağmen TC ile işbirliğine devam etmektedir. Barzani aşiretine Kürt halkının öncüsü olabileceği vaadi boş bir hayal olmakla birlikte Kürt halkının bu yapılanları unutmayacağı ve hesabını soracağı asıl gerçekliktir" dedi.
YJK-E açıklamasında şunlar belirtildi:
"Böyle bir süreçte 29 Ekim tarihinde 170 delege ile kongremizi gerçekleştirdik. Kongremizde bir yandan kurumsal yapılanma noktasında çalışmalarımızı değerlendirdik. Diğer yandan dönemin görev ve sorumluluklarını his ederek, yaşadığımız sürece daha anlamlı katılım sağlayarak, güç ve irademizi kurumsal kimliklerimizle bütünleştirip bu kirli savaşı deşifre etme ve erkek devletten hesap sorma gerektiği bilince ile hareket etme kararlaşması yinelendi. Aynı zamanda Kürt Özgürlük Hareketi'nin ilan ettiği seferberlik sürecinin görev ve sorumluluğunun bilinci ile kesin ve nihai başarının kadının öncülüğü ile mümkün olabileceği tespiti ile mücadeleyi yükseltme kararlaşmasına gidildi. Bu anlamıyla eylem ve etkinliklerimizi daha da geliştirerek kesintisiz eylemselliğin yaratılması kararlaşmasının yanında halk diplomasisini geliştirerek hem siyasi merciler hem de sivil toplum örgütleri ile kamuoyu oluşturulması gerekliliği vurgulanmıştır.
Kazanmaya mutlak kilitli, kadının özgün sistemini daha da güçlendirme temelinde ve ‘hiç bir kadın örgütsüz kalmamalı’ ilkesi etrafında daha da ısrarlı meclis, Komün ve inisiyatiflerimizin daha güçlü örgütlendirilmesi, kadınların örgütlendiği merkezlere dönüşmesi önemi vurgulanmıştır.
Yürüttüğümüz 1 yıllık inşa tartışmalarımızın sonuçları ve TJK-E Yeniden İnşa Konferansımızın kararlarını çerçevesinde eğitimlerin yapılması, kurumsal sorunlara yeni perspektiflerin yaratılması ve kadınların yaşadığı toplumsal,sosyal, siyasal ve kültürel sorunlara cevap olacak nitelikte danışma merkezlerinin kurulması kararları alınmıştır.
Rojhilat Kurdistanı'nda Jina Emini'nin katledilmesi ve ardından Nagihan Akarsel arkadaşımızın Süleymaniye'de faşist Türk devletinin kirli elleriyle vahşice katledilmesi başta olmak üzere sistemin kadına yönelik politik katliamlarına karşı mücadelemizin katbekat yükseltilmesi gerektiği üzerinde durulmuştur. Dünyada gelişen kadın direnişlerinin sloganı haline gelen Önder Apo’nun yaratımı JIN JIYAN AZADÎ sloganımız etrafında bütün kadınlar ile ortak mücadele hattı gerekliliği kongre delegelerimiz tarafından bir kez daha dile getirilmiş, var olan ittifakların güçlendirilmesi ve daha fazla kesimden kadını kapsaması kararlaştırılmıştır.
Kongremiz yürütülecek örgütsel ve eylemsel bütün çalışmalarımızın merkezine Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü esas alma kararını yinelemiştir.
Kongremiz 4 aylık planlama ile sonuçlanarak yeni yönetimini belirledi."