İsviçre Kürt Kadın Hareketi (YJK-S) 25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü kapsamında yazılı açıklama yaptı. İsviçre’de kadın şiddetinin artığını belirtilen açıklamada, İsviçre’de 2019 yılında 19669 kadının şiddete maruz kaldığını, 29 kadının öldürüldüğünü, 116 kadının ise ağır yaralandığını aktardı.
Açıklamada, Mirabel kardeşlerinin faşist Trujillo hükümetine karşı mücadelesi 60 yılı geride bıraktığını hatırlatılarak, “YJK-S olarak Mirabel kardeşlerinin mirasını mücadele ve direnişimizle canlı tutmaya devam edeceğiz” denildi. Kadın mücadelesi ve direnişi büyüdükçe, evrenselleştikçe erkek egemen sistemin kadınlara yönelik saldırıları da hız kazandığına dikkat çekilen açıklamada, “Kapitalist sistemin kadına yönelik saldırıları ve kırımı ne yazık ki günümüzde sistematik olarak devam ediyor. Yaşamımızda her gün onlarca kadın eksilmekte, kadınlar sokakta, evde, iş yerinde taciz, tecavüz, katliama maruz kalmaktadır. Tam da öylesi bir süreçte Avrupa Kürt Kadın Hareketi’mizin başlatmış olduğu ‘kadın kırımına karşı, kadını ve toplumu savunma’ hamlesi hayati önemdedir” denildi.
2019 YILINDA 29 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ
İsviçre’de kadın şiddetinin artığını belirtilen açıklamada şunlar belirtildi: “Yaşadığımız ülkede kadına yönelik saldırılar her geçen gün artmaktadır. İsviçre Federal istatistik bürosunun yayınladığı resmi açıklama göre, İsviçre de; 2019 yılında 19669 kadın şiddete maruz kalmış, 29 kadın öldürülmüş, 50 kadın öldürülmeye teşebbüs edilmiş, 116 kadın ağır yaralanmış, basit yaralanma 2035, fiziksel saldırı 6379, yaşamsal tehdide maruz kalan 126, tehdit edilen 4314, zorla evlilik 8, çocuklara cinsel saldırı 383, cinsel zorlama 205, cinsel taciz 61, tecavüz 287 olarak açıklanmıştır. İsviçre de halen kadınlar eşit ücret almıyor, kadına yönelik şiddet aile dramı olarak resmiyet de ifadesini buluyor.”
‘KADINA YÖNELİK ŞİDDET TABU OLARAK GÖRÜLÜYOR’
“Kadının toplumsal alanda eşit bir hakla iş yerlerinde yükselmesinin önü açılmıyor” denilen açıklamada, üniversiteler de kadına yönelik taciz konusu “tabu” olarak görüldüğünü, tartışmaya bile açılmadığına dikkat çekti. Pandemi ile birlikte gelişen kadına yönelik ev içi şiddet, basına yansıtılmamakta olduğunu dile getirilen açıklamada, “Kapalı kapılar arkasında ‘ek tedbirler alıyoruz’ açıklaması ile yetinilmektedir. Bütün bu veriler kadına yönelik şiddetin, ülkelerin gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun bir sistem ve zihniyet meselesi olduğunu, kapitalist modernitenin kendisini inşa biçiminin erkek egemenlik sistemi üzerine kurulu olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla kampanyamız sadece geldiğimiz ülkeler de değil yaşadığımız ülkeler ile birlikte evrensel bir boyutu da gözler önüne seriyor” denildi.
“Merkezi Cenevre bulunan Birleşmiş Milletler’e (BM) YJK-S olarak, kadın kırımının uluslararası düzeyde resmen insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak tanınmasını talep ediyoruz” denilen açıklamada, Avrupa Kürt Kadın Hareketi’nin (TJK-E) çağrısı üzerine 25 Kasım’da ‘diktatörün yargılanması için 100 neden’ kampanyasını startını verdiklerini aktarıldı.
‘TÜRKİYE’DE ERKEK CEZALANDIRILMIYOR’
Erdoğan diktatörlüğü iktidarda olduğu sürece, Türkiye ve Kürdistan'ın birçok şehrinde kadınların şiddet görmekte ya da tecavüze uğramakta olduğu söylenilen açıklamanın devamında şöyle denildi: “Erdoğan çetelerinin işgal ettiği Kürt kentleri Efrîn, Sêrekaniyê ve Şengal’de de taciz, tecavüz ve kaçırmalar devam etmektedir. Bakure Kürdistan’da Kürt kadınları hedef alınarak Türk askerlerin ağına düşürülüp tecavüz ve tacizle intihara sürüklenmektedir. Kadının örgütlü direnişi ve buna karşı eylemliliklerinde kadınlar, devletin askeri güçleri ve polis tarafından şiddete, gözaltılara ve tutuklamalara maruz bırakılmaktadır. Bu uygulamalarda taciz, tecavüz ve ölüm tehditleri sistematik olarak uygulanmaktadır. Yine diktatör ile birlikte, Türkiye genelin de kadına yönelik erkek şiddeti ölümle sonuçlansa bile erkek cezalandırılmıyor, tecavüz ve taciz suç listesinden sayılmıyor ya da iyi hal indirimi diyerek cezasız bırakılıyor. Siyasal, toplumsal, kültürel ve emek alanında mücadele eden kadınlar diktatör tarafından tutuklanıp cezaevine hapsedilmektedir.”
Diktatörün uluslararası mahkemeler de yargılanmasını talebinde bulunulan açıklamada, “İsviçre’de bulunan BM’nin Türk devletinin kadınlara karşı işlemiş olduğu suçlara karşı yatırımlara gitmesini ve buna ev sahipliği yapmasını İsviçre Kürt Kadın Hareketi olarak talep ediyoruz. BM başta olmak üzere uluslararası kurumların kendi görevlerini yerine getirmeye çağırıyoruz” denildi.
25 Kasım eylem takvimi ise şöyle:
22 KASIM
BERN
Panel
Saat: 13:00
Yer: DTM
23 KASIM
Online panel
Panelist: Zilan Diyar
Saat: 20:30
25 KASIM
BASEL
Yürüyüş ve miting
Yer: Theaterplatz/Basel
BERN
Miting
Saat: 17:30
Yer: Bahnhof Bern
BIEL
MİTİNG
26 KASIM
SOLOTHURN
Miting
Saat: 16:00
Yer: 1 Mayıs alanı