GÖRÜNTÜLÜ

YPJ Komutanı: Kobanê’ye saldıran Devrimci Halk Savaşı'na çarpar

Türk devletine karşı Minbic, Tişrîn ve Qereqozax’ta direndiklerini kaydeden YPJ komutanlarından Sarya Efrîn, “Halk ve halkın savaşçıları, her bir mevzide beraber savaşarak Kobanê ve topraklarını koruyacaktır” dedi.

YPJ KOMUTANI

ANF’ye konuşan YPJ komutanlarından Sarya Efrîn, Türk devletine karşı her geçen gün direnişin büyüdüğünü belirterek, “Kobanê’ye dönük gerçekleşecek her bir saldırı için hazırlığımız tamdır. Kobanê, direnişin kalesidir, direnişin kalesi asla düşmeyecektir” dedi.

Kuzey ve Doğu Suriye ve Suriye halklarının zor günlerden geçtiğini kaydeden Sarya Efrîn, şöyle devam etti:

“2012 yılından bu yana devrimimiz devam etmektedir. Devrimden bu yana halklar olarak bir arada yaşadık, mücadele ettik ve zorluklara göğüs gerdik. Halkların düşmanı Türk devleti bir gün olsun halkların kardeşliğini, bölgedeki istikrarı ve halkların irade sahibi olmasını ve kendi kendini yönetmesini hazmedemedi. Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî bu hazımsızlığın sonucudur. Günümüzde ise Şehba ve Minbic. Bir süredir Minbic’e dönük şiddetli saldırılar oldu. DAİŞ’in 2016 yılında Minbic’e saldırdığı dönemde Minbic halkının bizleri karşılama şeklini unutmuş değiliz. Özellikle kadınlar, savaşçılara koşarak kucak açması hâlâ aklımızdadır ki burada yaşayan halkların yüzlercesi YPJ-YPG-QSD’ye katıldılar ve günümüze kadar da bizimle yol aldılar.

MINBIC’DE BÜYÜK DİRENİŞ SERGİLENDİ

Minbic’de yaşanan tabloyu Minbic halkının tümüne mal edemeyiz. Minbic’de değerli, özgürlükten yana birçok insanımız yaşamaktadır. Fakat Türk devletine kanan, onun maşası olan ve geçmişte olduğu gibi başına nelerin geleceğinin farkında olmayan bazı kişiler gelecekte neler yaşayacaklarını göreceklerdir. Minbic’de büyük bir direniş sergilendi. Şu ana kadar da yoldaşlarımız tünellerde, halkın içerisinde bulunmaktadır. Bunun en büyük örneği ise Tişrîn Barajı ve Qereqozax’tır. Bir günde İdlib’i, Halep’i ve Şam’ı ele geçirenler günlerdir küçük bir alan olmasına rağmen ne Qereqozax’ı ne de Tişrîn Barajı'nı geçebildiler. Ne Suriye ordusu ne Rusya ne İran bu gücün önünde duramadı fakat düşmanın gerçekliğinin farkında olan bizler kendi gücümüze olan inancımızla günlerdir Tişrîn ve Qereqozax’ta direniş sergiliyoruz."

‘ARAP HALKI TÜRK DEVLETİNİN ÇEKTİRDİĞİ ACILARI UNUTMAMALI’

Minbic halkına seslenen Sarya Efrîn, “Minbic, Kuzey ve Doğu Suriye’de halkların ortak yaşadığı örnek bir kent. Özellik Arap halkı, Türk devletinin tarihine hâkim olmalı, gerçekliğinin farkında olmalıdır. Arap halkımız da Kürt halkı kadar Türk devletinin elinden acı çekmiştir. Dolayısıyla geçmişimizi, yaşanmışlıklar ve tarihimizi unutmamalıyız. Türkiye içerisinde Arap kadınlarına karşı yaklaşımlar, Arap gençlere karşı uygulanan şiddet, Arap halkının emeğinin sömürülmesi gözler önündedir. Türk devleti bir gün olsun kendi ulusu dışında bir ulusu düşünmemiş ki, bu ulus Arap ise hiç düşünmemiştir. Bu durumu günümüze uyarlayacak olursak çetelerin Minbic’e girişiyle gerçekleşen katliam, tecavüz ve talan gözler önündedir ve bu daha başlangıçtır. Türk devleti ve çetelerinin halkların haklarını dikkate almayan ve soykırıma odaklanan politikasına karşı uyanık olmalıyız. Uluslararası güçler ise Suriye halklarının kanı üzerinden kendilerini büyütüyorlar ve Türk devletine haddini bildirmiyorlar. Bu savaşı izleyen pozisyondadırlar. Bu halkı korumak için canımızı vermeye hazırız” diye konuştu.

‘REJİM KARŞITIYIZ DİYENLER TÜRK DEVLETİNE HİZMET EDİYORLAR’

Sarya Efrîn, kendilerine "rejim karşıtıyız, muhalefetiz" diyenlerin bugün Türk devleti çetelerine dönüştüğünü vurgulayarak konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Suriye krizi başlarında kendisine rejim karşıtıyım deyip de gerçekten rejime karşı savaşan ve devrim yapmak isteyenler ortaya çıktı ve bu yolda canını verdi. Fakat bir süre sonra Türk devletinin denetimine giren muhaliflerin rejim karşıtlığı ortadan kalktı ve Türk devletinin maşası haline gelerek bireysel çıkarlar ve Türk devletinin çıkarları doğrultusunda hareket etmeye başladılar. Kendisine muhalefet diyenlerin nasıl Libya gibi ülkelere gönderildiğini gördük. Bugün ise hâlâ Türk devletinin politikalarına hizmet etmektedirler. Suriye muhalefeti, 2011 devrimci ruhuna dönmelidir. İlk günlerde demokrasi, adalet, eşitlik ve hak için eylemler gerçekleştirenler bugün Türk devletine hizmet ediyor. HTŞ’nin Suriye rejimini devirmesinin ardından devrim havasının yaşanması Suriye halklarına dönük büyük bir tehlikedir. Kendisine muhalif diyen kesimler, Türk devletinin amaçları doğrultusunda bize karşı savaşıyorlar. Bir gün gelecek nasıl bir hata yaptıklarının farkına varacaklar ama onlar için çok geç olmuş olacaktır.”

'YPJ HER YERDE ÖNCÜ'

YPJ savaşçılarının direnişe öncülük yaptığını söyleyen Sarya Efrîn, şunları belirtti:

 “Her bir hamlede, saldırıda olduğu gibi Tişrîn ve Qereqozax direnişine de YPJ savaşçıları öncülük yapmaktadır. Buralara çok yoğun saldırılar oldu, büyük bedeller verildi fakat bir an olsun geri çekilme olmadı. Günlerdir büyük bir irade, cesaretle YPJ savaşçıları ön mevzilerde direniyor. Genç yaşlarda yurtseverlik duygusuyla YPJ saflarına katılan ve hâlâ genç olan YPJ’li yoldaşlarımız mücadele ediyor. Dönemin varlık ve yokluk savaşı olduğunu iliklerine kadar hissediyor. Genç yoldaşlarımız, halkını ve topraklarını korumak için büyük fedakârlıklar sergiliyor. Yoğun keşif vuruşlarına, tünellerde kullanılan insanlık dışı yöntemlere, soğuk hava koşullarına ve kıt imkânlara rağmen büyük bir irade sergiliyorlar. Mevzilerinde zafere kilitlenerek savaşıyorlar. Genç yoldaşlarımızı şehit verdik. Son nefeslerine kadar da teslimiyeti kabul etmediler. 'Direnerek zafere ulaşacağız' yaşam felsefesine kenetlenerek şehadete ulaştılar.

SINIR HATLARINA YOĞUN SEVKİYAT

Türk devletinin Kobanê’ye dönük tehditlerine de cevap veren Sarya Efrîn, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türk devleti tarihine çok bağlı olsaydı DAİŞ çeteleri, Kobanê’ye saldırdığında Süleyman Şah’ın türbesini korurdu. O alanları özgürleştiren YPJ-YPG gücüydü. Şu an ise bu türbeyi gerekçe göstererek saldırı tehditlerinde bulunuyor. Bu tehditlerinin sonu olacağının farkında bile değildir. Bu halkın savaşçıları olarak, halkımızı ya koruyacağız ya da bu yolda şehit düşeceğiz sözü verdik. Bu sözümüzü unutmuş değiliz ve Türk devletinin nasıl bir kırılma yaşayacağını herkes görecektir. Her karışını yoldaşlarımızın kanıyla kazandık, kolayca da vermeyiz.  Başta Til Temir, Tirweziyê, Eyn İsa  olmak üzere tüm sınır hatlarına kadar büyük sevkiyatlar yapılıyor. Öz gücümüz ve halkımızdan aldığımız manevi güçle her bir köyde, kentte, evde, mahallede, sokakta, cadde başlarında örgütlüyüz ve halkımızı korumaya hazırız. Önceden de demiştik, Devrimci Halk Savaşı'yla başarıyı garantileyeceğiz. Kobanê’ye de saldırılarsa Devrimci Halk Savaşı’na çarpmış olacaklardır. Halk ve halkın savaşçıları, her bir mevzide beraber savaşarak Kobanê ve topraklarını koruyacaktır. Kobanê’ye dönük gerçekleşecek her bir saldırı için hazırlığımız tamdır. Kobanê, direnişin kalesidir, direnişin kalesi asla düşmeyecektir.”

‘SALDIRILARLA DAİŞ ÖRGÜTLENİYOR’

DAİŞ’in Suriye topraklarında tekrardan canlanma girişimlerinin olduğunun ve uluslararası güçlerin Türk devletinin DAİŞ’e dönük desteğini bilmesine rağmen sessiz kaldığının altını çizen Sarya Efrîn, şunları kaydetti:

“DAİŞ, Türk devletinin saldırılarından faydalanmaktadır. Tüm dünyanın başına bela olan, tehlike yaratan karanlık güç DAİŞ’i yok eden bizler olurken, DAİŞ’in yaratıcısı olan Türk devleti bize saldırmaktadır ve DAİŞ’in intikâmını da almaktadır. Zindanlarda tutulan DAİŞ ve ona bağlı uyuyan hücreleri, Türk devletinin saldırılarıyla tekrardan örgütlenmektedir. Bu örgütlenmelerle bölgenin güvenliği hedef alınırken halkta da korku seli yaratma çabası içerisindeler. Türk devletinin saldırıları nedeniyle DAİŞ’e karşı mücadele geliştirmemiz mümkün değildir. Saldırılar devam ettikçe zindanların güvenliğini sağlamaya zaman olmayacaktır. Bu saldırılarla DAİŞ zindanlarında ne zaman ne olacağı belirsizken, ilgili güçler bu duruma karşı göz yummaktadır. Ayrıca HTŞ ve Türk devleti çeteleri arasında da hâlâ DAİŞ çeteleri bulunmaktadır ve DAİŞ’in uyuyan hücrelerini örgütlemekle uğraşmaktadırlar. Dolayısıyla yüz yüze kalınan tehlike düşünüldüğünden daha fazladır. DAİŞ'e karşı mücadelede Koalisyon güçlerinin görev ve sorumluluklarını yerine getirmesi gerekmektedir. DAİŞ’i canlandırmak ve uyuyan hücreleri hareket geçiren çetelere karşı da durmalıdırlar."

‘DEVRİMCİ RUHLA SAVAŞÇILARIN YANINDA OLUN’

Kuzey ve Doğu Suriye halklarına çağrıda bulunan Sarya Efrîn, “Yoğun bir savaşın yaşandığı bilinmelidir. Savaşanlar bu halkın evlatlarıdır. Halkımız her zaman olduğu gibi evlatlarının yanında olmalıdır, manevi desteğini bir an olsun eksiltmemelidir. Silah kaldırabilen silah kaldırmalı, bir yaralıyı tedavi edebilen yaraları iyileştirmeli, bilgi ulaştırabilen bilgi vermeli, yani kimin elinden ne geliyorsa devrimci ruhla bu savaşa katılmalıdır. Eğer bugün DAİŞ zulmünün önüne geçilmiş, Türk devletine karşı büyük bir savaş verilmiş, Kürt halkının ve halkların mücadelesini dünyaya duyurmuşsak halkımızın desteği sayesindedir. Gün, değerlerimizi koruma günüdür, şehitlerimize layık olma günüdür. Türk devletine büyük bir ders vermek için gençler silahlanarak, YPJ-YPG-QSD saflarına katılmalıdır" dedi.