DBP Kadın Konferansı'nın sonuç bildirgesi açıklandı

DBP "Örgütlü ve özgür kadınla özgür toplumu inşa ediyoruz" şiarıyla düzenlediği 3'üncü Kadın Konferansı'nın sonuç bildirgesi açıklandı. 

SONUÇ BİLDİRGESİ

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Kadın Meclisi'nin, Amed'de 13 Aralık'ta "Örgütlü ve özgür kadınla özgür toplumu inşa ediyoruz" şiarıyla düzenlediği 3'üncü Kadın Konferansı'nın sonuç bildirgesi açıklandı. 

Bildirgede şunlar belirtildi: "Kapitalist moderniteye karşı en güçlü çıkış yolu olan demokratik modernitenin inşası için demokratik ulus perspektifi ile kadın devrimini gerçekleştiren Rojavalı kadınları selamlıyor, mücadelemizi her alanda kararlılıkla yürütme sözü veriyoruz. 3. Kadın Konferansımızı, erkek egemen anlayışın kendini yeniden var ettiği ulus devlet sisteminin kaçınılmaz krizi olan savaşların büyük yıkımlara neden olduğu tarihsel bir dönemde gerçekleştiriyoruz. Bu tarihsel sürecin farkında olan biz kadınlar için temel motivasyon, kadın ittifakının güçlendirilerek savaş karşıtı cephenin geliştirilmesi, kadının siyasal, ekonomik, kültürel ve diğer tüm yaşam alanlarında varlığının eşit bir şekilde kabulü ve kadının yaşamını koruma yükümlülüğünün tüm toplumun sorumluluğunda olduğunun hatırlatılmasıdır. Erkek aklının ürünü olan ve Kürdistan merkezli Ortadoğu’da yaşanan savaşın ana hedefi şüphesiz kadınlar ve kadın kazanımları olmuştur. Savaşlar erkek/devlet şiddetinin ulus devletlerin yeni sınır tahayyüllerinin yeni ilhak alanları yaratarak halklar ve toplumlar için daha büyük bir yıkıma neden olmakta, kadınları, halkları, farklı inançları soykırım ile karşı karşıya getirmektedir. 

Bir taraftan savaşlar herkesi güvencesiz bırakarak tüm insanlık ailesinin yıkımına neden olurken diğer taraftan jin, jiyan azadî ile Kürdistan'dan Ortadoğu'ya, Latin Amerika’dan Hindistan’a kadar yayılan en güçlü kadın ittifakı ‘Özgür kadın, özgür toplum’ şiarı ile Kürt kadın muhalefetinin öncülüğünde tüm toplumların ve halkların bir arada yaşama umuduna dönüşmüştür. Kürdistan ve Ortadoğu ölümcül bir savaş ikliminin kuşatması altındadır. Ulus devletler kontrolünde, küresel sermaye işbirliği ile sürdürülen bu savaş kadınları, halkları, farklı inançları ve kültürleri düşman olarak gören cihadi-selefi paramiliter yapılar eliyle yürütülmektedir. Bu kez paramiliter yapıların hedefinde; İŞİD barbarlığını, emperyal bölge güçlerini yenen ve onlara karşı bir kadın devrimiyle, kadın meclislerini, kadın akademilerini ve öz savunma güçlerini oluşturarak erkek egemen topluma karşı mücadele ederek toplumu dönüştürmeyi en temel hedef haline getiren Rojava modeli olmuştur. Dini araçsallaştıran bu yapılar; tekçi, cinsiyetçi ve militarist iktidar erkek aklıyla yeni bir rejimi, kadın kazanımlarını ortadan kaldırarak inşa etmeye çalışmakta, kadınların tüm yaşamlarını kuşatma altına alarak ‘makbul’ ve köle olmayı; buna karşı direnen kadınları ise katletmeyi, tecavüz etmeyi, kadın bedeni üzerinden toplumun tüm yaşamını kuşatma altına almaya çalışmaktadır. 

Konferansımızda; DBP’nin eylem ve mücadele hattının nasıl olması gerektiği üzerinden derinlikli tartışmalar yürütülmüş, çözümün demokratik ulus perspektifinde kadın özgürlükçü bir paradigmayla sağlanabileceği belirtilmiştir. Bu perspektifin hayat bulması için gerekli olan ideolojik eğitimlerin yerellerden doğru bölge odaklı kadın akademileri şeklinde yaygınlaştırılarak; kesintisiz bir şekilde sürdürülmesi ve belirli periyodlar halinde tekrarlanması gerekli görülmüştür. Konferansımız kadın mücadelesinin kazanımlarını demokratik siyasetin kazanımına dönüştüren mücadele yöntemlerini tartışmış özellikle Kürdistan’da kadına ve gençlere yönelik geliştirilen özel savaş yöntemine dönüştürülmüş olan yoksulluk, göç, fuhuş, uyuşturucu, ajanlaştırmanın yaygın olduğuna dikkat çekilmiştir. Demokratik bir sistemin yerelden inşasını toplumsallaştıran eş başkanlık sistemimizi ve kadın kazanımlarını, anadili, hafızamızı ve kültürel değerlerimizi hedef alan kayyım uygulaması da bir özel savaş aracı olduğu hatırlatılmıştır. 

Buna karşı çözümün örgütlü, ahlaki, toplumun inşası ile mümkün olacağı bunun için de örgütlenme seferberliği kapsamında yürütülen gençlik buluşmaları, atölyeler, panel, eylem vb. etkinliklerle kadın öz savunmasının güçlendirilmesi ve yükseltilmesi amaçlanmıştır. Konferansımızda; geçmişten günümüze Kürdistan’ın her bir parçasında zulme karşı direnişin öncüsü olan Kürt kadınlarını hafızamızda tutarak, bıraktıkları mirası evrenselleştiren ve nihai olarak Demokratik Kadın Konfederalizmi inşa etmeyi amaçlayan ortak platformlar ile etkin mekanizmalara dahil olmanın önemine dikkat çekilmiştir.  

Konferansımızda tartışılan diğer ana konulardan biri Kürt sorununun da demokratik çözümü ve Ortadoğu’da barışın Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan’ın özgürlüğü ile sağlanabileceği belirlenmiştir. İmralı tecrit sisteminin derinleştirdiği savaş ve çatışma koşullarının devam etmesi en çok kadınları etkilemektedir. Siyasi iktidar bu koşullara dayanarak, Türkiye ve Kürdistan’da kadınlara karşı ayrımcı, cinsiyetçi politikaları derinleştirerek, eşitlik ve özgürlük mücadelesini baskı altına almakta, kadın kazanımlarını gasp etmektedir. Sayın Öcalan Kürt sorununun çözümünü çok kapsamlı bir şekilde ele almış, Ortadoğu’yu kadın kırım, doğa kırım, dil ve kültürel kırım, etnik ve mezhep kırım coğrafyası haline getiren bu sisteme karşı Demokratik Ulus çözümü ile halkların bir arada yaşamasının, özgür ve eşit olanaklarının modelinin ortaya koymuştur. 21. yüzyılda Kürtlerin statü hakkına saldıran zihniyet, kadınların da eşit ve özgür olma statüsüne saldırmaktadır. Unutulmamalıdır ki; Sayın Öcalan’ın rolü ve özgürlüğü Ortadoğu’da yürütülen savaştan çıkışın tek yoludur, barışın ve kadın özgürlüğünün teminatıdır. Bunun için DBP Kadın Meclisi; diğer tüm kadın bileşenleriyle birlikte Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için yürüyüş, sempozyum, açıklama, adalet nöbetleri, okuma etkinlikleri vb. eylem ve etkinliklerde aktif rol almayı köylerden kentlere, sokaklardan tarlalara jin, jiyan, azadî felsefesiyle gerçekleşecek olan eylem etkinlikler ve buluşmalar gerçekleştirilecektir. Kadınların mücadelesi ile özgür eş yaşam iddiamızın özgür toplumun güvencesi olduğunu 21. yüzyılın kadın yüzyılı, 2025 yılının ise özgürlük yılı olacağından hiçbir şüphemiz yoktur.

Kürt Sorununun Demokratik Çözümü ve Ortadoğu’da barışın teminatı olan Sayın Öcalan’ın Özgürlüğü için eylem, etkinlik ve buluşmalar gerçekleştirmeyi; kadın kırımına karşı öz savunma çalışmalarını her yerde örgütlemeyi, demokratik siyasette kadın mücadelemizi kadın akademileri ile büyütmeyi karar altına almıştır."