Çiyako: İran seçimleri boykot edilmezse rejim meşruluk kazanır

KODAR Koordinasyon Üyesi Ehven Çiyako, İran'da seçimlerin boykot edilmesi gerektiğini, aksi takdirde rejimin kendisine meşruiyet kazandıracağını belirtti. Çiyako, muhalefeti de ortak hareket etmeye çağırdı.

İran’da 21 Şubat’ta yapılacak parlamento seçimlerine sayılı günler kaldı. Seçimlere ilişkin İran’da muhalefet parti, örgüt ve hareketlerin tamamı, halkları seçimleri boykot etmeye çağırdı. PJAK ile KODAR da boykot çağrısı yapanlar arasında yer alıyor. 

'DEMOKRATİK SEÇİM YOK'

KODAR Koordinasyon Üyesi Ehven Çiyako, seçimlerin demokratik olmadığı için halklardan boykot etmelerini istediklerini belirtti.

Çiyako, "İran’daki totaliter ve otokratik bir rejim var. Her ne kadar bazı kurumsallaşmalara gidilmiş olsa da, her ne kadar halkın kendi kaderini belirlemek için katılım için seçimler yaptığını iddia etse de gerçekte öyle değil” dedi.

Çiyako İran rejiminin yapısına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

"İran’da her şey Welayeti Feqi’nin, Rehberlik kurumunun elinin altında toplanmış ve her şey onun çıkarları için yapılır. Yapılacak seçim de öyledir. Özelde İran genelde ise tüm ulus devletlerin yapacağı seçimler doğrudan demokrasi olamaz. Doğrudan demokrasi halkın kendi kendisini yönetmesi, yönetim ve kaderini belirlemesi demektir. Ama yine de bazı batılı ülkelerde yapılan seçimler az da olsa halkın yönetime dahil olması gibi bir durumu zorunluluktan ötürü beraberinde getiriyor. Ama Ortadoğu'da yapılan seçimlerin hepsi biçimseldir. Ortadoğu içinde de en fazla İran’da biçimseldir. Welayeti Feqih yani Rehberlik kurumu var ve her şey onun etrafında dönüyor.”

'ÖNCEDEN SEÇİLİYORLAR'

Bir parlamenter adayının 'seçilmeden önce seçildiğini' belirten Çiyako, şunları kaydetti:

"Bir parlamenter adayının aday olma prosedürü olan formu doldururken, Welayeti Feqih’in hizmetinde olduğunu göstermesi gerekir. Welayeti Feqih’nin çıkarları dışında hiçbir şey yapmayacağından oluşan formu doldurması gerekir. Sadece bu formun doldurulması da yeterli görülmüyor. Anayasayı Korumu Konseyi adında bir kurumları var, bu kurumun seçilecek kişiyi onaylaması gerekiyor. Bu konseyde yer alanlar Rehberlik kurumu başkanı olan Hamaney tarafından belirleniyor. Aday olabileceklerde aradıkları, Welayeti Feqih’in çıkarlarının esas alınıp alınmadığıdır. Bununla aslında adaylar daha halka sunulmadan seçilmiş olurlar. Yani Anayasayı Koruma Konseyi tarafından seçilmiş olurlar.

Bu durum seçimin anti demokratik bir seçim olduğunu, demokratik bir seçim olmadığını gösteriyor.

Öte yandan İran’ın durumu az çok biliniyor. İran halkın temsilcilerini seçmesi için seçim yapmıyor. Yaşadığı iç ve dış kriz için bir gösteri yapıyor."

'REJİM, SEÇİMLERLE MEŞRUİYET KAZANMAK İSTİYOR'

İran rejiminin içeride ve dışarıda meşruiyetini yitirdiğini, amacının seçimlerle meşruiyet kazanmak olduğunu belirten Çiyako, şöyle devam etti:

"Şimdi İran halkları 21. yüzyılda asimilasyonla karşı karşıya. İran’da çok farklı halklar var. Hepsinin hakları, kimliği ve varlığı büyük bir baskı ve tehdit altındadır. İran yasaları şeriat yasalarıdır. Her yerden çok kadın İran’da baskı altında ve yok sayılıyor. Ayrıca iç ve dış siyasette izlenen politikalar halkın başına büyük sorunlar açmış durumda. Yoksulluk, açlık, işsizlik var. Eskiden reformist ve orta yol çizgisi adıyla ortaya çıkanlar halka az da olsa halka umut veren vaatlerde bulunuyordu. Halkın artık bu vaatlere de inancı kalmamış."

'SANDIK BAŞINA GİDİLMEMELİ'

Çiyako, boykot çağrısında bulunarak, şunları kaydetti:

"Seçimler iktidarın bir oyunu. Halklara hiçbir şey vermeyeceği için boykot edilmeli. Halkların sandık başına gitmemesi gerekir. Sandıkları boykot etmeli ve elinden geldiği oranda insanların sandık başına gitmemesi için çalışmalılar. Rejim sandığa gitme oranıyla kendisini uluslararası kamuoyunda meşrulaştırmak istiyor. Halkın etkili bir boykot yapması ile bu kart rejimin elinden alınabilir. Sandık başına gitmemek rejimin politikalarına katılmamak, halk ve halklar olarak demokratik bir sistem istiyoruz mesajı verilerek, gerçek gücün halk olduğu da ispatlanmış olur."

'MUHALEFET ORTAK HAREKET ETMELİ, HALKA ÖNCÜ OLMALI'

Muhalefete de ortak hareket etme ve halka öncülük etme görevinin düştüğünü belirten KODAR Koordinasyon Üyesi Ehven Çiyako, şu mesajları verdi:

"Sandık başına gitmemek, kendi kendini yönetme yönünde adım atmaktır. Halk buna karar verecek. Devrimci hareketler buna öncülük etmeli. Halkı yalnız bırakmamalıdır. Sandıklara gitmeyerek halk rejimin seçimlerle yapmak istediğini boşa çıkaracak. Devrimciler bunu devrim yapmak için bir örgüte dönüştürmeli. İran’da muhalif olduğunu söyleyen tüm güçler, 'sandık başına gitmeyerek seçimleri boykot etmeliyiz' açıklamalarını yaptı. Her hareket ve parti kendi başına bir açıklama yaparak boykot ettiklerini söyledi. Gerçekte ise bunların birlikte hareket etmeleri gerekirdi. Muhalefet ortak hareket etmeliydi. Seçimlere karşı tutumunu açıklamak için ortak bir toplantı yapmaları gerekirdi. Boykot ve seçimlerden sonra yapılması gerekenlerin bir planı çıkarılmalıydı. Ancak bunların hiçbiri yapılmadı. Herkes kendi adına ve durduğu yerde bir açıklama yaptı. Bu parçalılık rejimin işine yarıyor.”