Îdir’da, Türk devleti ve SMO çetelerinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılarına karşı yürüyüş düzenlendi. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İl Örgütü binası önünde bir araya gelen halk, buradan Musa Anter Barış Anıtı’na doğru yürüyüşe geçti. “Bijî berxwedana Rojava” ve “Savaşa hayır barış hemen şimdi” sloganlarının atıldığı yürüyüşte, “Savaşlara işgallere hayır barış hemen şimdi” pankartı taşındı.

'ROJAVA'NIN STATÜSÜ DERHAL TANINMALI'

Yürüyüşün ardından konuşan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Îdir Milletvekilli Yılmaz Hun, bir yandan İmralı’da görüşmeler gerçekleştirilirken diğer yandan savaş politikalarının sürdüğünü vurguladı. Hun, “Tam da Türkiye halkının umut bağladığı bir süreçte AKP-MHP iktidarı Rojava’ya her gün saldırıyor ve her gün onlarca kişi katlediliyor. Yine belediyelerimize kayyum atanıyor. Her gün SİHA’lar ve çetelerin saldırılarıyla Kürt halkı hedef alınıyor. Kürtler 2014'te IŞİD’i durdurdu ve Rojava’da eşit bir yaşam inşa edildi. Bu nedenle tüm dünya Kürt halkına borçlu. Rojava Kürt halkının ve dostlarının ortak mücadelesiyle oluşturulan bir yerdir. Rojava’ya saldırı yapılırken ve insanlar katledilirken barıştan söz etmek mümkün değil. Türkiye, derhal Rojava’nın statüsünü tanımalıdır” dedi.

Agirî Milletvekili Heval Bozdağ ise “Halklar Rojava'da direniyor. Halklar ortak bir yaşam için direniyor. Buna kimsenin itiraz etmeye ve gasp etmeye hakkı yok. Hiçbir halkı kimliksiz bırakamazsınız. Ne demek barajlara saldırmak, hastaneleri bombalamak? Savaşın bile bir etiği var ama bunlara uyulmuyor. Sivil halka, basın emekçilerine saldıramazsınız. Orada hakikati dile getirmek isteyen basın emekçilerini katletmek ne demek? Bu saldırıların derhal durması ve barış ikliminin oluşmasını istiyoruz" şeklinde konuştu.