İnancıyla, gülüşüyle zaferi muştulayan gerilla: Delal Şoreş

Yüzünde gülüşü, yüreğinde inancıyla mücadelesini arayışlarındaki özgürlük tutkusuna eriştirerek reddettiği sömürgeciliğe, sahte özgürlüklere o çok sevdiği Zagroslarda mücadelesiyle özgürlüğe yürüdü...

Delal Şoreş, adını kendinden önceki öncü komutan Delal Amed’ten alan, ona ulaşmaya çalışan, Zagroslara aşık, yiğit gerilla. 1997’de Başûrê Kurdistan’ın Süleymaniye kentinde dünyaya geldi Delal. yurtsever olmasa da büyüdüğü ortam, arayışlarının peşinden koştu uzunca bir süre. Sordu, sorguladı. Kürdistan’da yaşanan ihaneti sorguladı. Geldiği yerde halkının içinde bulunduğu sahte özgürlüğü sorguladı. Haritalarda parçalanmış Kürdistan topraklarını, her biri bir yerde olan halkının dağınıklığını sorguladı. ‘Neden Kürtler aynı toprak parçası üzerinde özgür bir yaşam oluşturamıyor?’ Bu soru beyninin kemiriyordu. Kürdistan’ı sorguladığı kadar kadının toplum içerisindeki yerini de sorguladı. Başûrê Kurdistan’da kadının, bedenini her gün ateşlerde yaktığını gördü, gördü ve kabul etmedi sahte ateşlerde yanmayı. İnsanı sorguladı. İnsan varlığının bir amacı olması gerektiğine kanaat getirdi sürekli.

‘Yer yüzüne gelen her insanın bir amacı olmalı. İnsanlığa, topluma, içinde bulunduğu halka mutlaka hizmet edecek bir şeyleri vardır. İnsan kolay var olmayan bir varlık, o yüzden öyle kolay, geldiği gibi gitmemeli. Toplum için, insanlık için bir şeyler yapmalı ve öyle gitmeli bu yaşamdan. Yoksa yaşam, yaşam olmaktan çıkar.’ dedi.

Ve başka yaşamlar aradı durmadan, reddettiklerinin yerini dolduracak, alternatif bir yaşam. Bu yaşamı kardeşinin aracılığıyla PKK militanlarını tanıyarak buldu. Bulduğu bu hazinenin ne olduğunu anlamak için habire peşinden koştu. PKK militanlarını, PKK’yi, Parti Önderliği'ni aradı, sorguladı, tanımaya başladı. Sistemde var olan boşluğun adını koydu ve aradığı alternatif yaşamın bu olduğuna kanaat getirdi. 2017 yılında yönünü Süleymaniye’den özgürlük dağlarına çevirdi.

Dağa adım atan herkes bir dağlı olduğuna ilk başlarda inanmaz. Üstündeki gabardine bakar, yürüdüğü yolun patika oluğunu görür ve zirvelerden dağların muazzam güzelliği karşısında yüreğinin hafifliğiyle etrafına bakar hayran hayran. Delal ismini, 2017 yılı Kasım ayında Botan’da şehadete ulaşan YJA Star Komutanı Delal Amed’in adını alarak, Delal olmanın yoluna koyulur.

Yabancı olmasa da Delal, bir gerilla olarak dağlara bakmanın ne demek olduğunu ilk dağ yolculuğunda anlamıştı. Kürdistan dağlarına sırtında gabardini ile ilk göz gezdirdiğinde bunları söylemişti Delal: ‘Burası senindir, burası sana ait, senin yerin burasıdır, artık varlığını burada devam ettireceksin. Özelikle bir kadın olarak, benim için dağlar varlığımı bulduğum yerdi.’

SÖNMEYEN ATEŞ

Yoldaşlık, PKK’yi PKK yapan hamurun mayasıdır. Bu mayadır ekmeğin bu kadar güzel olmasına neden olan. Ateşte pişen bu ekmeğin üstünden kalkan duman gibi herkesi bu sofraya davet edendir yoldaşlık. Delal’i yoldaşlık sofrasına oturtan da ateşte yanmanın yaydığı dumandı. Delal gördüğü yoldaşlığın insanda yattığı etkiyi şu cümlelerle tanımlamıştı: ‘ Toplumda sana söylenebilecek en güzel söz, annenin ‘kızım’ demesidir. Bu kelimenin üstünde bir kelimesi vardı ki o da heval, kelimesiydi. Sana heval denildiğinde hissediyorsun ki sen bir değersin, artık yalnız değilsin, artık bir amaç için mücadele ediyorsun, belli bir amacın var, bu heyecanı yaşıyorsun, bütün kelimelerden daha değerliydi heval kelimesi.’

Ateşte yanan ekmeğin yaydığı kokuyla yoldaşlık sofrasına oturan Delal, bu ateşte piştikçe anlam dünyasını da genişletmişti. :‘Önderlik ve yoldaşlık aynı bağlarla bağlıdır birbirine.

Yoldaşlık insanı amaca bağlar, ikisi de birbirine bağlıdır. Amacın ne kadar olursa olsun, o şey tek başına olmuyor. Bir kişi ya da gerilla tek başına anlamlı değildir. Tek başına olmuyorsun, sen yoldaşlarınla olmalısın. Ancak bu yolla ulaşabilirsin amacına. Bizi yaşatan, üzerinde yürüdüğümüz amacı var eden değer de yine Önderliktir.’

İNSANLIĞIN BEŞİĞİNDE YOL ALMAK

Gerilla Delal, dağları arşınlayarak Kürdistan’da gerillacılık yapar, orada gençlik çalışmalarında aktif bir şekilde çalışma yürütür. Hep hayalini kurduğu Zagroslar’da gerillacılık yapmak için kendini sürekli hazırlar. Bu hazırlıklarına bir süre Garê’de davam eder. Zagroslar’a olan bağlılığında ısrar ederek 2020 yılının kış aylarında kendini Zagroslar’da yetiştirir, hayallerine kavuşur. Artık Zagroslar’dadır Delal. Delal Zagroslar’da olan tutkusu için şunları söylemişti: ‘Hep hayalimdi, bir gün Zagros gerillası olmak. Çünkü Zagroslar gerçekten farklı yerler. Her zaman söylenir, insanlığın var oluş yeridir diye, toplumsallığın var olduğu yerdir. O yüzden Zagroslarda seni çeken şeyler vardır. Bugün de bu hayalime, rüyama kavuştum. İnsan varlığını burada hissediyor. İnsanlığın beşiğinde, insanlık için mücadele yürütmek, gerillacılık yapmak. Bu, başlı başın buralara tutkun olmanın bir gerekçesidir.

KARANLIĞI YIRTAN MERMİ

İnsanlığın ana yurdu olan Zagroslar gerilla için her zaman kutsal mekanlar olarak tanımlanır. Ondandır gerilla bu kadar bağlıdır Zagroslara. Gerilla, insanlığın ana yurdunu savunmak isterken, insanlık tarihine kara bir leke çalmaya çalışan sömürgeci Türk ordusu Zagrosları işgal etmeye çalışıyor. Gerilla Delal 14 Nisan’da başlatılan bu işgal operasyonunda hayran kaldığı bu toprakları en kararlı biçimde savunmanın mücadelesini Zagros tepelerinde verdi. İlk pratiğini gerçekleştirmenin muazzam sevincini yaşadı gerilla Delal. Düşmana vurmanın ısrarından bir an bile vazgeçmedi. Şikefta Birîndara’da o çok sevdiği Zağroslar için durmadan savaştı. Zafere inandı, her an hazır ol vaziyette düşmanı karşıladı. Düşmanın Şikefta Birîndara tepesine indirme yapmasına engel olmak için gecelerce dışarıda mevzilendi. Büyük bir sabırla düşmanını bekledi. İşgalcinin ayak seslerini duyduğu gibi sözünü verdiği eylemini gerçekleştirdi. Düşman Şikefta Birîndara’ya indirme yapamayacak dedi, gecenin karanlığında pusuya yaratarak her ihtimali göz önüne alıp bir elinde pimi çekilmiş bombasıyla düşmanını bekledi. Karanlığı yırtan sessizlik Delal’in namlusundan çıktı. Delal izin vermemişti. Ayları geçen düşman vahşeti karşısında büyük ısrarından, mücadelesinden eylemci vuruş gücü olmaktan hiç vazgeçmedi. Yüzünde gülüşü, yüreğinde inancıyla mücadelesini arayışlarındaki özgürlük tutkusuna eriştirerek reddettiği sömürgeciliğe, sahte özgürlüklere o çok sevdiği Zagroslarda mücadelesiyle özgürlüğe yürüdü.