Nisêbîn'deki (Nusaybin) direnişte gençlerin ‘Xalê Medeni bu bizim işimiz, sen arka cephede dur’ demesine rağmen öne atılan, komutanlık eden halk öncülerindendi Medeni Orak. Düşmanını hem iyi tanımış hem de hiç unutmamıştı.

Bir başkadır Kürt analarının, babalarının, büyüklerinin düşmanla mücadelesi. Anaların, babaların kucaklarındaki çocuklara, omuzlarındaki yaşamsal yüke aldırış etmeden en ön saflarda yer alması, mücadelenin anlamına ayrı büyüklük katıyor. Yılmıyor düşmanın işkencesine, zulmüne. Hakarete karşı başkaldırıyor, onur mücadelesi veriyor. Düşmana olan kini, öfkesi gözlerindeki intikam ateşinden fışkırıyor adeta. Çocukluğunu yaşayamamış topraklarına halkının kanını döken düşmanı hiç unutmamış, kin ve öfkesini hep taze tutmuş. Bugünün gençliğine öncü, yarının çocuklarına özgür bir yaşamı miras bırakmanın mücadelesini veriyor.

HALK ÖNCÜLERİNDENDİ MEDENİ ORAK

Nisêbîn'de düşmana karşı varlık mücadelesi verirken gençlerin kendisine ‘Xalê Medeni bu bizim işimiz, sen arka cephede dur’ demesine rağmen gençlere tecrübelerini aktaran, komutanlık eden halk öncülerinden Medeni Orak. Orta yaşlı, evli, serhildanlar görmüş, Nisêbîn’in tarihini yansıtan, insanlık kokan bir yoldaştı. Yoldaşlara bakarken gözleri gülerdi. O, Nisêbîn halkının öncüsüydü. Bayrağı ilk sırada, korkusuzca taşıyordu. 

OMUZLARINDAKİ YÜKLE YETİNMEZDİ

Saygı beklemez, saygı gösterirdi bütün yoldaşlara. Omuzlarına aldığı yükle yetinmezdi Medeni, hep daha fazlasını yapardı. En ön saflarda yerini alırdı. Kulağını özgürlük dışında her şeye kapamış, sadece özgürlük adımları duyuyordu Nisêbîn’in direniş sokaklarında.

SAVAŞÇILIK ÇOK YAKIŞIYORDU

Gençliğinden hiçbir şey kaybetmemişti. Nerede atış yapılacaksa keşfini Medeni yapar, uygun yeri belirlerdi. Medeni’nin olduğu yerde arkadaşların içi rahat, arkası sağlamdı, çünkü bulunduğu her yerde düşmanın nereden saldıracağına hesap eder, ona göre mevzilerini yapardı. Medeni öncülüğünde yapılan eylemler düşmanı zorluyordu. Savaşçılık çok yakışıyordu ona. B7 ve suikast yeri belirlemede ustaydı. Düşman bu ustalık karşısında korkar, gelir sokak başını tarar, köşesine çekilirdi.

İYİ TANIDIĞI DÜŞMANINI UNUTMAMIŞTI

Yoldaşına bağlı düşmanına da bir o kadar öfkeliydi. Yaşamı, katılımı intikamın bilince çıkmış haliydi. Düşmanını hem iyi tanımış hem de hiç unutmamıştı. Düşman bir yerde üstünlük kazandığında ya da şehadetler yaşandığında intikam duyguları arşa çıkardı. Saldırı planlamaları yapar, düşmanın açığını yakalamak için keşfe gider, düşmanın her anını izler, gözünden hiçbir şey kaçırmazdı. Ani gelişen durumlarda düşmana darbe vurmak için sırtını yoldaşının silahına mevzii yapar, suikast silahına mevzi olur, bir an olsun düşmanın kazanmasına izin vermezdi.

DEĞERLERİNDEN HİÇBİR ŞEY KAYBETMEMİŞTİ

Devrimci Halk Savaşının öncülerindendi Medeni. Düşmanın Kurdistan topraklarında bunca yıldırma politikasına, asimilasyon faaliyetlerine rağmen özünden, değerlerinden hiçbir şey kaybetmemişti. Düşmanı çaresiz kılan da Medenilerin duruşudur. Bu özdür düşmanın faşizmini boşa çıkartan ve mücadeleyi sürekli kılan. Medeni ve yoldaşlarının Nisêbîn’de sergilediği direniş, halkına adanmışlığın duruşu, mirasıdır. Bu mirasın yaşatanı olan bizlerin, Kürt halkının Medeni’nin özünü yaşamanın anı, Kurdistan’da düşmana tekrardan Nisêbîn sendromu yaşatmanın zamanıdır.