İran’daki tutsaktan Türkiye’deki Kürt tutsaklarla dayanışma mesajı

İran devletinin 30 yıl hapse çarptırdığı siyasi tutsak Ehmediyan kamuoyuna ve evrensel insan hakları kurumlarına yaptığı çağrıda, Türkiye zindanlarında yaşatılan haksızlıklara sessiz kalmamalarını, ahlaki ve insani görevlerini yerine getirmelerini istedi.

4 Ekim 2010'da tutuklanan ve ilk davasında yaklaşık 230 gün hücre hapsinde yattıktan sonra Minab Hapishanesi'nde bir muhalefet grubuna üye olarak muharebe suçlamasıyla 30 yıl hapse çarptırılan Kürt siyasi tutsak Ebdulmutalib Ehmediyan, Kuzey Kürdistanlı tüm siyasi tutsaklarla dayanışma duygularını ilettiği bir ses kaydı yolladı.

2016 yılında Saqiz Zindanına, oradan Sine, daha sonra ise Evin zindanına, son olarak ise Kerec'in Recayî Şehr zindanına sürgün edilen siyasi tutsak Ehmediyan’ın Aryen Tv’ye ulaşan ses kaydında, "Ben siyasi tutsak Ebdulmutalib Ehmediyan, Bakurê Kurdistan’daki halkımızın tüm siyasi tutsaklarıyla dayanışmamı ifade ediyorum” ifadeleri yer aldı.

TÜRK REJİMİNİN RÊBER APO KORKUSU

Tutsak Ehmediyan, Türkiye zindanlarında tutsakların maruz kaldığı işkence ve zulmün İmralı işkence sisteminden kaynaklandığını belirterek, “Türk rejiminin Bakurê Kurdistan’daki halkımız üzerindeki zulüm, işkence, tutuklama ve katliamları artık bir sınıra ulaşmıştır. Doğrusu, İmralı’da Rêber Apo üzerindeki tecrit o kadar ağırlaştırıldığından tutsaklar üzerinde bu derece zulüm ve zorbalığı da arttırmışlar. Bu da Türk rejiminin korkusu ile Rêber Apo’nun özgürlükten yana ve barışçıl hayallerini ne düzeyde hedeflediğini ispatlamaya yetiyor” dedi.

Aryen TV’ye gönderdiği sesli mesajının devamında Ehmediyan, tutsakların süresiz dönüşümsüz açlık grevine dikkat çekerek, uluslararası kurum ve kuruluşların sessizliğini kınadı.

Siyasi tutsak Ehmediyan, Kürt halkına ve dünyaya seslenerek, “Kürt halkı temel insan haklarının ayaklar altına alınmasına karşı tutum sahibi olmalı; devletlerarası tüm insan hakları ve siyasi örgütler Türk devletinin uygulamalarını kınamalıdır” dedi.

Ehmediyan son olarak Paris Katliamı’nın 9. yılında şehadete ulaşan Sakine Cansız (Sara), Fidan Doğan (Rojbîn) ve Leyla Şaylemez’i (Ronahî) anarak, şehitlerin mücadelesini sürdüreceği sözünü verdi.