İştar Meclisi'nden ‘Önder Öcalan’a Özgürlük’ eylemi
Şehit Rustem Cudi Mülteci Kampı’ndaki İştar Meclisi, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için başlatılan özgürlük kampanyasına dahil olduklarını duyurdu.
Şehit Rustem Cudi Mülteci Kampı’ndaki İştar Meclisi, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için başlatılan özgürlük kampanyasına dahil olduklarını duyurdu.
İştar Meclisi yaptığı bir açıklamayla 10 Ekim’de ‘Öcalan’a Özgürlük Kürt Sorununa Siyasi Çözüm’ şiarıyla başlatılan hamleye dahil olduklarını duyurdu.
Şehit Aileleri kurumu önünde gerçekleşen açıklamanın metni İştar Meclisi adına Xantur Kara tarafından okundu. Açıklamada şunlar ifade edildi.
“Önder Apo 25 yıldır İmralı’da tek kişilik bir hücrede esir tutuluyor. Önder Apo’nun maruz kaldığı bu esaret şartlarına karşı 10 Ekim’de ‘Öcalan’a Özgürlük Kürt Sorununa Siyasi Çözüm’ kampanyası başlatıldı. 74 merkezde başlanması planlanan bu kampanyaya 100’ü aşkın merkez katıldı.
Önder Apo, 25 yıldır İmralı’da faşizm ve hegemonik güçlere karşı amansız bir direniş sergiliyor. Önder Apo, fiziken esir alındığı İmralı zindanını özgürlüğün arayış alanına çevirerek tüm sınırları aştı. Önder Apo kendisinde başlatığı özgür düşünce ve hakikat aşkını, kadınlara, gençlere, ezilen sınıflara, toplumsal hareketlere ve dünyanın her yerinde direnen tüm insanlığa mal etti. Ne sömürgecilik ne hegemonik güçler ne de faşizm İmralı’da yükselen özgürlüğün önünü alabildi. Kürt kadınları olarak Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü sağlama konusunda kararlılığımızı bir kez daha tekrar ediyoruz.
Önder Apo’nun esir olduğu her gün savaşın, kaosun, katliamların ve çözümsüzlüğün derinleşmesi anlamına gelir. Esir olunan her gün Türkiye’de faşizmin kurumsallaşması ve kalıcılaşması demektir. Bu nedenledir ki Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü mücadelesi sadece Kürt halkının mücadelesi değildir. Bu mücadele tüm demokratik güçlerin mücadelesidir. Bu nedenle her yerden hangi koşullarda olunursa olunsun Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü gündeme taşımamız gerekiyor. Önder Apo, insanlık, kadınlar ve Kürt halkına yönelik uygulanan bu tecride karşı mücadelemizi daha da genişletmemiz gerekiyor.”