'Devlet ve İktidar Krizine Karşı Özgürlük Mücadelesi ve Halkların İttifakı’ çalıştayında izlenen program kapsamında yürütülen tartışmalar devam ediyor.

Çalıştayda ele alınan konulardan biri de Şengal Özerk Yönetim’e karşı imzalanan 9 Ekim Anlaşması oldu. Êzdîxan Gençlik Birliği Üyesi Hemo Şengali, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın sunduğu demokratik ulus, demokratik konfederalizm ve ahlaki ve politik toplum projesinin tüm sorunların çözümü olduğunu söyledi.

Abdullah Öcalan’ın Şengal’e yönelik uyarılarını hatırlatan Hemo Şengali, "Önder Apo Şengal’in korunması çağrısında bulundu. Tarih boyunca hiç kimse Önder Apo gibi halklar için direnmedi. Önder Apo, özgürlüğü anlamamız için bizlere her şeyini verdi. Önder Apo gençlerin, kadınların ve mazlumların umududur" dedi.

'ÖNDER APO'NUN DURUMU KRİZİ DERİNLEŞTİRİYOR'

TAJÊ Koordinasyon Sözcüsü Riham Hico, “9 Ekim Komplosu’nun Êzidîlere ve tüm haklara yönelik olduğu unutulmamalıdır. Önder Öcalan’ın sunduğu demokratik ulus sisteminde birçok ulustan, kültürden, dilden, inançtan ve dinden insan bir arada yaşayabilir. Ancak Irak ve Ortadoğu’daki devletler demokratik olduklarını iddia etse de gerçekte ulus devletten ibaretler. Irak’ta hükümete gelen taraflar Sünni ise Sünni, Şii ise Şiiler egemen oluyor. Bu da sorunların derinleşmesine neden oluyor” diye konuştu.

Abdullah Öcalan’ın fikirleri nedeniyle tutuklandığını ifade eden Riham Hico devamında şunları söyledi:

“Önderliğin tutuklanmasıyla Ortadoğu’da birçok gelişmenin yaşandığını görüyoruz. Önderliği, buna gücü olmayan Türkiye’ye teslim edenler de uluslararası güçlerdi. Önder Apo’nun tutuklanması bölgedeki savaşların derinleşmesine neden oldu. 25 yıldır tutuklu olan Önder Apo’dan neredeyse 2015’ten bu yana haber alınamıyor. Bu da Ortadoğu’daki krizlerin derinleşmesine neden oluyor. Bu nedenle Önderliğe yönelik komplo aynı zamanda insanlığa yönelik komplodur.”

TAJÊ Üyesi Feride Şengali, erkek egemen ve milliyetçi sistemin kadınları her alanda nefessiz bırakmak istediğini vurgulayarak, “Ortadoğu başta olmak üzere tüm dünyada kadınlar kırılmış bir dal olarak görülüyordu. 2014 yılında yaşananlar Êzidî kadınların bundan nasıl nasibini aldığını gösteriyor. Önder Apo’nun 50 yıllık mücadelesi kadınların bir kez daha başkaldırmasına erkek-devlet anlayışına karşı ayağa kalkmasına olanak sağladı. Önder Apo, köleleştirilen kadının devrim yaratmasına ve tüm dünyanın başına bela olan bir güce karşı direnmesine olanak sağladı. Bunun en büyük örneği Rojava’da görüldü. Daha sonra Şengal’de de aynı şey yaşandı ve artık Êzidî kadınların kendilerini nasıl Önder Apo’nun fikir ve felsefesiyle eğittiğini görüyoruz. Êzidî kadınlar bugün artık direnebiliyor” dedi.

Şengal Demokratik Özerk Yönetim Meclis Üyesi Azad Hüseyin, ‘Demokratik Ulus ve Şengal Gerçeği’ başlığı altında yaptığı değerlendirmelerinde, ulus-devlet güçlerinin Abdullah Öcalan’ın fikirlerini kendilerine karşı bir tehlike olarak gördüğünü vurgulayarak, şunları belirtti:

“Bu güçler kendilerine yönelik bir tehdit olarak gördükleri bu fikirleri engellemek için halkları hedef alıyor. Êzidî halkı da bu fikirlerle kendilerini eğittikleri ve fermanlara karşı direndikleri için hedef alınıyorlar. Ancak bizi köleleştirmek isteyen güçler, sürekli farklı isimler altında üzerimizde plan yapıyor. Bizler ise tüm bileşenlerin Şengal’de hep birlikte yaşamasını istiyoruz.”

Çalıştay katılımcıların görüş, değerlendirme ve önerileriyle devam ediyor.