Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması amacıyla başlatılan “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” hamlesine destek sunmak için tutsakların cezaevlerinde başlattığı açlık grevi eylemi 28’inci gününe girerken, dışarıda tutsak aileleri öncülüğünde başlatılan Adalet Nöbetleri de devam ediyor.  Wan’da başlatılan Adalet Nöbeti’ne hemen hemen her gün yüzlerce kişi ziyaret ediyor. Adalet Nöbeti’ne giren aileler ile ziyaret gelen yurttaşlar Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit kalkana kadar, eylemlerinin devam edeceği, mesajı veriyor.  

‘TECRİT İNSANLIK SUÇUCUR’

Kendi çocuğunun da açlık grevinde olduğunu belirten Mehmet Nuri Çiçek, Adalet Nöbeti’ne gelme sebebinin açlık grevinde olan tutsaklara destek vermek olduğunu söyledi. Tecrit kalkana kadar, aileler olarak çocuklarının yanında olacaklarını söyleyen Çiçek, “Adalet Nöbeti’ne girenler gibi biz de bu nöbete katılacağız. Annelerin bu eylemlerini değerli buluyoruz, selamlarımızı sunuyoruz. Bu mutlak tecrit, bir insanlık suçudur. Kanun herkes için geçerli olmalıdır. Ama burada kanun kişiye göre uygulanıyor. Kanuna göre, insanlara tecrit uygulanamaz. Biz biliyoruz ki, bunlar “barıştan” korkuyorlar. Barışın sesinden korkuyorlar. Barışı değil de, imha ve inkar politikasına göre hareket ediyorlar. Bu politikalarla iktidara geliyorlar. Ne zaman Sayın Öcalan’ın sesi duyulsa, barış ortamı oluşuyor, ülkeye huzur geliyor. Bundan dolayı tecridi, hukukları ve adaletleri için kullanıyorlar” dedi.

‘CPT, SUÇA ORTAK OLUYOR’

Çiçek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kanunlarına göre cezası ne olursa her tutuklu ailesiyle görüşebilir, telefon ve mektup hakkı var ve avukatlarıyla görüşebilir. Maalesef, hukuklarına ters düşerek tecrit uyguluyorlar. Tecrit uyguladıkları zaman, siyasi ve ekonomik kriz oluşturacakları çok iyi biliyorlar. Özellikle İşkence Önleme Komitesi (CPT) neden bu hukuksuzluğu sadece izliyor, sessiz kalıyor? Neden bu suçu ortak oluyorsunuz? Bu uygulanan tecridi görmüyor musunuz? Biz burada çağrıda bulunuyoruz: Gözünüzü, kulağınızı açın, Öcalan üzerindeki kalksın; çocuklarımız da açlık grevini bitirsin. Bu ülkeye hukuk gelsin. Çocuklarımızın başlattığı açlık grevlerine biz aileler olarak sessiz kalmayacağız. Demokratik haklarımızı kullanacağız. Biz de Adalet Nöbeti’ne geleceğiz, annelere, ailelere, arkadaşlarımıza destek vereceğiz. Bu tecrit kalkana kadar, cezaevlerindeki bu baskı kalana kadar, bu değerli eyleme destek vereceğiz.”

‘CEZAEVLERİNDE ZÜLÜM YAŞANIYOR’

Barış Anneleri’ne destek amacıyla Adalet Nöbeti’ne gelmeye devam edeceklerini belirten Saime Gürbüz,ise “Bütün annelere selamlarımızı gönderiyoruz. Bu günde herkes annelere destek vermesi gerekir. Cezaevlerinde zülüm yaşanıyor, tecrit uygulanıyor. Bu zülüm nedeniyle çocuklarımız açlık grevine başladı. Bizim isteğimiz Öcalan ve cezaevlerindekilerin üzerindeki tecridin kalkmasıdır. Bu yüzden Adalet Nöbeti’ne geldik ve destek veriyoruz. Barışın gelmesi için Barış Anneleri’ne yanında olmaya devam edeceğiz. Tüm annelere çağrımız var: Tüm anneler, bugün Adalet Nöbeti’nde Barış Anneleri’nde destek olmak için burada olmalıdırlar” şeklinde konuştu.

‘ALLAH’IN ADALETİNİ NEDEN UYGULAMIYORSUNUZ?’

Ülkede Müslüman diye geçinenlerin dinin kurallarını ve adaletini uygulanmadığını dile getiren Hanım Varlı ise şu ifadeleri kullandı: “Allah’ın adaletini uyguladığınızı söylüyorsunuz, cami yaptığınızı söylüyorsunuz, oruç tuttuğunuzu, namaz kıldığınızı söylüyorsunuz. O zaman Allah’ın adaletini neden uygulamıyorsunuz? Madem ki, burası Müslüman bir ülkedir, o zaman İslamiyet’e ve Kur’an-ı  Kerim’e göre hareket etmelisiniz. Müslüman diye geçiniyorsunuz ama dinin gereklerini yerine getirmiyorsunuz. Bu ülkede adalet olmadığı için çocuklarımız açlık grevindedirler. Ne yaparlarsa yapsınlar, biz hep var olacağız. Biz her zaman hak ve hukuku savunacağız ve barışı isteyeceğiz.”

‘TECRİDİN KALKMASI İÇİN HERKES BİRLİKTE HAREKET ETMELİ’

Oğlunun tutuklu olduğunu ve 570 yıl hapis cezası aldığını söyleyen Abdurrahman Ekinci, “Biz tecridin kaldırılması ve çocuklarımız için Adalet Nöbeti’ne geldik. Oğlum bana telefon etti. Bana dedi ki; “Baba eğer, halkımız bizim arkamızda durmasa, hepimiz içerde öleceğiz.” Bu yüzden Abdullah Öcalan ve tutuklular üzerindeki tecrit kalması için herkesin birlikte hareket etmesi gerekir” ifadesini kullandı.