Valilik, belediyeye yetkileri gasp etme anlamına gelen bu uygulama için “Sizin ve işi vereceğiniz şirket çalışanlarının can güvenliği olmayabilir” dedi.

Türk devletinin Kürdistan’daki işgalci uygulamalarına her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Dolmabahçe Mutabakatı’nı yok saymasının ardından gelişen öz yönetim direnişlerine, insanları ve kentleri yakmayla cevap veren AKP hükumeti, belediyelere kayyum atamakla da yetinmiyor. Hükümet, halihazırda kayyum atamadığı Amed Büyükşehir Belediyesi’nin yetki alanına da el uzattı.

HUKUKİ DEĞİL

Diyarbakır Valiliği, aylarca 'sokağa çıkma yasağı' uyguladığı Amed’in Sur ilçesindeki atık su, yağmur ve içme suyu çalışmasını kendi yapmaya karar verdi. Bunu da, 'Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Kapsamında Zarar Görmüş Olan ve İhtiyaç Duyulan Altyapı Tesislerinin Yapılması' ile ilgili 6306 sayılı yasaya dayandırdı. Oysa bu yasanın uygulanabilmesi için söz konu kurumun kendi görevini yapamaz durumda olması gerekiyor.

'CAN GÜVENLİĞİ' BAHANESİ

Edinilen bilgiye göre; Amed Büyükşehir Belediyesi, devlet eliyle tahrip edilen Sur ilçesi atık su, yağmur ve içme suyu şebekelerini yapım izni için Valiliğe yazı gönderdi. Ancak Valilik gönderilen yazıya bir ayı aşkın bir süre cevap vermedi. Daha sonra da belediyeye yazı göndererek, söz konusu bölgede kendisi atık su, yağmur ve içme suyu altıyapı çalışmasını yapacağını belirtti. Buna gerekçe olarak ise belediyenin işi vereceği şirket çalışanlarının “can güvenliği olmayacağı” kaygısı ileri sürüldü.

KİMLİĞİ BELİRSİZ KİŞİLERCE YAPILACAK!

İller Bankası Anonim Şirketi Yatırım Koordinasyon Daire Başkanlığı tarafından yürütülen çalışma, ihale yerine pazarlık yöntemiyle, şartnamede adı belirtilmeyen bir şirkete verildi. Pazarlık yöntemine göre ise ilgili kurum uygun gördüğü birkaç şirketi çağırır ve uygun teklifi verene iş verilir. Bir diğer deyişle işi alacaklar önceden belirleniyor.

İller Bankası tarafından, adı bilinmeyen şirkete verilen işin gideri ise belediyenin bütçesinden kesilecek. Belediyeye gönderilen dokümanlarda, işin hangi şirkete ve ne kadar bütçeye verildiği belirtilmezken, işin gideri için 2016 yılında ödenmesi gereken miktarın yüzde 95 olduğu, kalan yüzde 5'in ise 2017 yılında ödeneceği belirtiliyor.  Belediyeye çalışmayı denetleme yetkisi de verilmiyor.