AKP hükümeti, işsizlikten kültürel talana, belediyeyi gasptan uyuşturucuyu özendirmeye kadar yüklendiği Bitlis'i boşaltmak için yoğun mesai harcıyor.

Hanları, hamamları, köprüleri, medreseleri, tarihi evleri, kaleleri ve daha sayamadığımız nice zenginlikleri bünyesinde barındıran Bitlis, bu özelliğini günden güne kaybediyor. Tarihi dokuyu korumak adına, şehrin her mahallesinin sit alanı olarak ilan edilmesi, tarihi evleri koruyacağı yerde tamamen terk edilmeye, yıkılmaya mahkum ederken, tarihi türbeler ve mekanlar ise definecilerin istilasına uğruyor.

Tütüncülüğün yasaklanması, tütün fabrikasının kapatılması ile işsizliğin arttığı kentin içinde bulunduğu fiziki koşullar da halkı göçe zorluyor.

UYUŞTURUCU KULLANIMI ARTIYOR

Bitlis ve çevresinde uyuşturucu madde kullanımı günden güne artıyor. Ailelerin konuya ilişkin yaptığı başvurular ise sonuçsuz kalıyor.

DERE ISLAHI DURDURULDU

Şehrin merkezinde akan dere yatağı adeta bir çöplüğe dönüştürüldü. Halkın sağlığı tehdit altında. DBP'li Bitlis Belediyesi döneminde başlatılan dereyi temizleme çalışmaları, kayyumların atanmasıyla iptal edildi.

BEŞ MİNARENİN ADI VAR

Bitlis’teki tarihi Beş Minare yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Bir dönemler kente gelen herkesin ilk merak konusu olan ve her gün yüzlerce kişinin ziyaret ettiği bu mekanlar artık eski özelliklerini kaybetti. Bitlis’te şu anda Şerefiye, Ulu Cami, Meydan Camisi ve Gökmeydan Camisi adlı 4 tarihi camide 4 minare bulunuyor. Ancak 5’inci minarenin zaten yıkıldığı ortaya çıkmıştı. Şimdi diğer 4 minareyi de bakımsızlıktan dolayı aynı akıbet bekliyor.

DEFİNECİLERİN SALDIRISI ALTINDA

Defineciler kimi zaman tarihi kişiliklerin mezarlarını, kimi zaman cami duvarları, kimi zaman bir mezar taşını, kimi zaman da hedefe bakılmaksızın işaret gördükleri bütün tarihi yerleri ‘define var’ diyerek tahrip ediyor.

TARİHİ BİTLİS EVLERİ TERK EDİLDİ

Halk, yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olan tarihi evlere cezai müeyyidelerden dolayı herhangi bir müdahalede bulunamıyor. Tarihi evlerde yaşayan kent halkı, kendi imkanları ile evlerini onarmak ve restore etmek istedikleri halde izin verilmiyor. Evlerini tadilattan geçiremeyen vatandaşlar mecburen evlerini terk etmek zorunda kalıyor. Boş kalan evler ise bir süre sonra harabeye dönüyor.

DEVLETİN BİLİNÇLİ POLİTİKASI

Bitlisli mimarların ortak görüşü ise şöyle: "AKP hükümeti ve kayyumlar adeta Bitlis’i cezalandırıp yüz üstü bıraktılar. Bitlis'i bilinçli olarak boşaltma politikasının bir sonucu olduğunu düşünüyoruz. Kentsel dönüşüm projesi kapsamında Bitlis'in Tatvan ile birleştirilmesi hedefleniyor. Definecilerin istilasına ilişkin yaptığımız hiçbir çağrı dikkate alınmıyor. Hepimiz, bütün Bitlis bu ilgisizliğe isyan etmesine rağmen sesimizi duyan olmadı ve maalesef bugün bu acı sonuçlar ortaya çıktı.”