Amed'de buluşma: Faşizme karşı bir araya gelme zamanı!

Amed'de demokratik kitle örgütleriyle buluşan HDP, "Zulme, adaletsizliğe, hukuksuzluğa, toplumu açlıkla terbiye edilmesine artık yeter demeliyiz. Demokratik siyaset, sivil toplum örgütleri, aydın ve yazarların bir araya gelme zamanıdır" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Amed İl Örgütü, kentte bulunan demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum örgütleriyle bir araya geldi. Kentteki bir otelde gerçekleştirilen buluşmaya çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı. HDP İl Eşbaşkanı Gülistan Atasoy, iktidarın ülkeyi yönetemediğini belirtti. Savaş konseptinin devrede olduğu bir ortamda ülke sorunlarını birlikte tartışmak istediklerini belirten Atasoy, "Siyasal süreç özellikle mücadele eden kesimleri çok daha fazla zorluyor. Anayasal hakları kullanamadığımız, örgütlü kurumlar içerisinde yer alanların yaşam koşullarının daha da zorlaştırıldığı bir süreçten geçiyoruz. Bu süreçten geçerken sürekli iktidarın zulüm ve baskılarıyla karşı karşıya kalıyoruz. Özellikle Kürdistan'da adaleti sağlamak için bedeller ödüyoruz" diye kaydetti.  
Tutsak yakınlarının ve Şenyaşar Ailesi'nin Adalet Nöbeti eylemlerine değinen Atasoy, "Biz örgütlü kurumlar sürekli mücadeleyi nasıl büyütürüz tartışmasını yürütüyoruz. Amed özelinde mücadeleyi nasıl büyütüp, kitleselleştireceğimiz, demokrasinin önünde en büyük engel olan siyasal iktidarın gitmesi için, demokrasinin oluşabilmesi için temel koşulları nasıl bir araya getirmek elzemdir" dedi.

'ÖZEL SAVAŞ YÖNTEMLERİ DEVREDE'

Amed'in tarihsel önemine vurgu yapan Atasoy, kentin hafızasının özel savaş yöntemleriyle yok sayılmaya çalışıldığını ifade etti. Atasoy, "Özel savaş yöntemleriyle Amed halkı üzerinden derinlikli saldırılar geliştiriliyor. Kirli savaş politikalarına karşı toplumu bütünleştirebilen, Amed'i tarihi ve geçmiş birikimiyle buluşturan, demokrasi, özgürlüğü ve eşitlik temelinde bir barış ortamını tesis etmek için neler yapabileceğimi tartışmak istiyoruz" diye kaydetti.

 CEYLAN: ÖLÜM, FAŞİZM, BASKI HERKESE KAYBETTİRDİ

Ardından konuşan İl Eşbaşkanı Zeyat Ceylan, sivil toplum örgütleri, aydın ve yazarların yaşadıkları kentin vicdanı ve hafızası olduklarını vurguladı. Ceylan, "Bundan kaynaklı sizin temsil ettiğiniz alan çok değerli. Kentin tarihi ve hafızasıdır. İktidarın Kürt sorununu savaş yöntemleriyle çözmek istediği bir süreçten geçiyoruz. Ölüm, faşizm ve baskılar... Bu yöntemler çok büyük kayıplar yaşattı. Sadece Kürtler değil tüm Türkiye toplumuna kaybettirdi" dedi.

 EKONOMİK ÇÖKÜŞ

Ekonomi, adalet, hukuk gibi alanlarda yaşanan sorunlara dair yapılan tespitlerde eksiklik olduğunu ifade eden Ceylan, "Kürtlere yönelik yürütülen kirli savaşın ekonomiyi nasıl çökerttiğini görmezsek resmi tam olarak yorumlamış olmayız. Bundan kaynaklı demokratik siyasetin teşhisini doğru yapması lazım. Bu kirli yol ve yöntemleri teşhir etmezsek bunlara karşı sonuç almak zor ve uzun olacaktır. Bu zulme, adaletsizliğe, hukuksuzluğa, toplumu açlıkla terbiye edilmesine artık yeter demeliyiz. Faşizimlerini kalıcılaştırmak istiyorlar. Bundan kaynaklı faşizme tahammül vakti değil. Demokratik siyaset, sivil toplum örgütleri, aydın ve yazarların bir araya gelme zamanıdır. Ancak böyle kirli iktidarı, zulme ve baskıların önünü alabiliriz" ifadelerini kullandı.

 
İMRALI TECRİDİ


İmralı Cezaevi'nde başlatılan tecridin tüm cezaevlerine yayıldığı bir süreçten geçtiklerini ifade eden Ceylan, tutsakların infazlarının yakılmasını buna örnek gösterdi. Ceylan, "Sivil hayatımızı zindana koymak istiyorlar. Bu şartlardan kurtulmak için birlikteliğe ihtiyacımız olduğunu belirtiyoruz. Demokratik siyasetin birlikteliği, sivil toplum örgütlerinin birlikteliğine ihtiyacı var. Böyle toplumun yaralarına ve sorunlarına derman olabiliriz. Kapitalist sistem, ulus devletler ve iktidarların yaklaşımları Kürtlerin sorunlarını, Türkiye'nin demokratikleşmesine derman olamazlar. İlaç, sivil toplum örgütleri ve toplumun vicdanıyız diyenlerdir" şeklinde konuştu.
Amed üzerinde kirli oyunların oynandığına dikkat çeken Ceylan, şöyle devam etti: "Sivil toplum örgütleri ve siyaseti baskı altına almak istiyorlar. Aynı zamanda kentin kimliğiyle oynamak istiyorlar. Kimliksizliği Amed'e dayatıyorlar. Bu kirli siyaset ve kayyım zihniyetinde ısrar edenlere 'kayyım ve Şark Islahat zihniyetini boşa çıkaracağız' diyoruz. Eşit ve özgür bir yaşamı inşa edeceğiz."