Anne Şenyaşar: Bana bu acıyı yaşatanlar da bayram kutlayamasın

Adalet Nöbetini sürdüren Anne Emine Şenyaşar, "Bana bu acıyı yaşatanlar da bayram kutlayamasın. Çektiğim acıyı çeksinler" dedi.

Riha'nın Pirsûs (Suruç) ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP'nin eski Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınları tarafından eşi ve iki oğlu katledilen Emine Şenyaşar ile saldırıda yaralanan oğlu Ferit Şenyaşar'ın Urfa'daki adliyenin önünde başlattığı Adalet Nöbeti 826. gününde. Pirsûs’taki evlerinden adliyenin önüne gelen Emine Şenyaşar ve oğlu Ferit Şenyaşar, nöbete başladı. Adliye önünde bulunan beton bariyerlere "Şenyaşar Ailesi için adalet" yazılı pankartı asan aile, adliye binasının müştemilatında açıklama yaptı.

'BU MÜCADELE ADALET GELENE KADAR SÜRECEK'

Burada konuşan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Riha Milletvekilli Ferit Şenyaşar, 5 yıldır adalet mücadelesi verdiklerini hatırlatarak, “2 yıldır eşini ve çocuklarını kaybeden annem arkada üzerinde adalet yazan binanın önünde adalet nöbeti tutuyor. Annenin haklı olduğunu devletin bütün üst düzey yöneticileri biliyor. Ama adaletsizlik devam ediyor. Yeni Adalet Bakanı konferanslara çıkarak açıklamalar yapıyor. Türkiye’nin ikinci yüz yılından bahsediyor. ‘Türkiye’nin ikinci yüz yılı adalet yüzyılı olacak’ diyor. Adaletten bahsediyor, 'Geç gelen adalet doğru da olsa adalet değildir' diyor. Yeni Adalet Bakanı bu açıklamaları yaparken acaba Urfa’da iki yıldan fazladır nöbet tutan anneyi görmüyor mu? Anne sonuna kadar haklı, nöbeti sürdürecek. Yeni Bakan bu adaletsizliği görmezden gelirse, biz de bir süre tanıyacağız ve hukuki taleplerimiz karşılanmadığı zaman annem ile birlikte Ankara’ya geleceğiz ve Bakanlığın önüne bu pankartımızı asıp, nöbetimizi bu şekilde sürdüreceğiz. Adalet gelene kadar bu mücadele sürecek” diye belirtti.

'OĞLUM BIRAKILMAZSA NÖBETİ ANKARA'YA TAŞIYACAĞIM'

Emine Şenyaşar ise şunları söyledi:

 “3 yıldır nöbetteyim. Kar yağdı ben yine buradaydım, yazın en kavurucu sıcaklarında buralardaydım. Adaleti sadece kendim için değil, herkes için istiyorum. Oğlum bırakılmaz ise Ankara’ya geleceğim ve orada nöbet tutacağım. Nasıl burada kalıp nöbet tuttuysam, Ankara’da da tutarım. Ankara’ya gelirsem ölene kadar oturduğum yerden kalkmam. Bir ölüm olacaksa adliye binası önünde olsun. Nasıl 3 yıl burada sürdürdüysem bundan sonra Ankara’da da sürdürürüm. Artık oğlum eve gelsin istiyorum. İnsan hastanede katledilmez. Hastane kayıtları ortaya çıkarılsın ve tüm dünya nasıl bir katliam yapıldığını görsün. Katliamı yapan dönemin AKP milletvekili, niye tutuklanmıyor? Bayram gelsin istemiyorum. Bana bu acıyı yaşatanlar da bayram kutlamasın, çektiğim acıyı çeksinler. Bu nasıl devlet? Bu nasıl hükümet? Allah yanlarına bırakmasın. Lanet olsun bu adalete!"