Arslan: Toplum desteğiyle siyaset yapıyoruz

AKP’nin siyasi soykırımına karşı halkla birlikte mücadeleyi örgütlediklerini dile getiren DBP Eş Başkanı Mehmet Arslan, Muş ve Cizre’deki kongrelerinde seçilen eşbaşkanlarını somut örnek olarak verdi.

Kurulduğu günden bu yana tutuklama, gözaltı, tehdit, baskınların eksik olmadığı Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) Eş Başkanları dahil belediye eşbaşkanları, il, ilçe, belde eşbaşkanları, PM ve MYK üyeleri ile binlerce üye ve yöneticisi tutuklandı. Hemen hemen tüm belediyelerine kayyum atanan DBP’nin şu an cezaevlerinde yaklaşık 4 bin tutuklusu bulunuyor. Temmuz ayında Ankara’da gerçekleştirdiği olağan kongrenin ardından tutuklamalara ve baskılara karşı örgütlenme çalışması başlatan DBP, belirlediği 10 pilot il ve ilçede hızlı bir çalışma başlatarak, 58 il ve ilçede kongreye gitme kararı aldı. Güçlü katılımlı kongreler gerçekleştiren DBP, siyasette yeni kadrolarla halkı örgütleyerek yoluna devam etmeye hazırlanıyor. DBP Eş Başkanı Mehmet Arslan, hem partilerinin örgütleme misyonu hem de siyasi gündeme dair önemli değerlendirmede bulundu.

‘AKP KÜRTLERİ ÖRGÜTSÜZ BIRAKMA ÇABASI İÇİNDE’

15 Temmuz’dan bu yana özelde partilerine genelde ise tüm Kürt hareketine dönük çok ağır baskı ve sindirme politikası uygulandığına dikkat çeken Arslan, baskıların hala hızlı bir şekilde devam ettiğini dile getirdi. AKP hükümetinin darbe girişimini bahane ederek kendine muhalif olan ne kadar siyasi parti ve grup varsa bir bir tasfiye etmek istediğine işaret eden Arslan, AKP hükümetinin devletin tüm imkanlarını kullanarak Kürt siyasi hareketine dönük çok ağır saldırı politikası uyguladığını söyledi. Son bir yıl içerisinde il ve ilçe teşkilatlarının neredeyse tamamının tutuklandığına işaret eden Arslan, “AKP bu süreçte partimizin merkez yöneticilerinden tutalım yerel teşkilatlarına kadar hepsini tutuklayarak aslında Kürtlerin örgütsüz ve siyasetin dışına çekme çabası içerisindeydi. Biz bu süreci Temmuz ayından bu yana gerçekleştirdiğimiz 4. Olağan kongre ile tekrardan bir yapılanma ve yenilenme süreciyle bertaraf etmeye başladık” dedi.

‘ÖRGÜTLÜLÜĞÜMÜZÜ GÜÇLENDİRDİK’

Kürdistan ve Türkiye’nin birçok kentinde parti olarak kongre sürecine girdiklerini aktaran Arslan, tutuklamalara karşı teşkilatları güçlendirerek yeni örgütlülük süreci başlattıklarını dile getirdi. “Döneme ve sürece karşı sorumluluklarımızı yerine getirmeye çalışıyoruz” diyen Arslan, tutuklamalarla boşaltılan partilerini daha güçlü il ve ilçe kongrelerini gerçekleştirerek, tasfiyeye karşı rol ve misyonları daha güçlü oynamak için örgütlülüğü güçlendirdiklerini kaydetti. DBP’nin Kürdistan’da iktidar partisi olabilecek bir konumda olduğunu işaret eden Arslan, Kürdistan’daki belediyelerin büyük çoğunluğunu kazandıklarını, ancak devletin bu kazanımları hedef haline getirip soykırım politikası uyguladığını söyledi.

‘DEMOKRATİK SİYASET KADROLARINI YETİŞTİRİYORUZ’

Yeni dönemde güçlü bir halk örgütlenmesi üzerinde çalışma yapacaklarını aktaran Arslan, DBP’nin bu süreçte halkın örgütlenmesi ve bilinçlenmesi faaliyetlerini gündemine aldığını, yaptıkları kongrelerin de temel amacının bu olduğunu dile getirdi. AKP’nin tutuklama ile siyasette öncülük eden kadroları hedef aldığını söyleyen Arslan, “AKP bizi buradan siyaset dışına itmeye çalışıyorsa biz de parti olarak halkımıza öncülük edebilecek demokratik siyasetin kadrolarını ya da siyasetçilerini yetiştirme hedefimiz var. Kongrelerimiz bu hazırlıklar kapsamında yapılıyor. Öncüsüz bir siyaset yürütmek mümkün değildir. Bundan kaynaklı bizler demokratik siyaset alanında Kürtleri temsilcisiz bırakarak bir dağılma sürecine karşı bizler halkımızla et ve kemik gibi birleşerek güçlü bir mücadele hattını örgütlemek için kongreleşme ve yönetimlerimizi oluşturma sürecine girdik” dedi.

10 PİLOT İL BELİRLENDİ

DBP olarak çalışmaları güçlü bir şekilde yapacakları 10 pilot kent belirlediklerini aktaran Arslan, temel hedeflerinin başta Kürdistan olmak üzere bir bütün olarak her alanda en yaygın biçimde örgütlenme olduğunu dile getirdi. Siyasetin halktan kopuk yapılamayacağına işaret eden Arslan, “DBP başta belediye faaliyetleri olmak üzere tüm yönetim çalışmalarında aslında mevcut klasik siyasi parti çalışmaları dışında bir tutum sergilenen bir siyasi partidir. Çünkü biz Türkiye’de sorunların aşılmasının kaynağının siyasetin elit bir kesimin yürütmesinden ziyade halkın siyasete dahil olduğunu, kendi adına kararlar verdiği bir mekanizmanın açığa çıkartılması hedefimiz var. Siyaset toplum için yapılıyorsa toplumdan kopuk bir siyaset söz konusu olmamalıdır. DBP bundan kaynaklı 10 pilot bölge belirlemiştir, ama bizim en küçük alanlara, mahallelere, köylere kadar yaygın bir biçimde örgütlenmeyi halkla buluşmayı sağlayarak toplumsal sorunlara cevap olma hedefimiz vardır” değerlendirmesi yaptı.

KONGRELERE İLGİ BÜYÜK

Kürdistan yaptıkları güçlü kongrelere değinen Arslan şöyle devam etti: “24 Kasım’da Muş’ta kongre gerçekleştirdik. Muş’ta çok fazla kadın tutuklaması söz konusuydu. Adeta siyasete ilgi duyan ya da muhalif cephede siyaset yapan tüm kadınlar tutuklandı. Kongrede 2 kızı tutuklanmış yaşlı değerli bir annemiz, çocuklarımızın ve mücadelemizin sorumluluklarını yerine getirmek adına gelip kendisi elindeki bastonuyla eşbaşkanlık için aday oldu. Cizre’de yine güçlü bir kongre gerçekleştirdik. Seçilen eş başkanımızın iki çocuğu öz yönetim sürecinde yaşamını yitirmiştir. Bu yaklaşımla aslında DBP’nin kendi örgütlenmesini ele alırken, tamamen toplum içerisinden aldığı destekle siyasete yapma çalıştığını gösteriyor. Bu Türkiye’de kolay değil ama halkımızla sorunları çözerek mücadeleyi büyütmeyi hedefliyoruz.

Dört parça Kürdistan’da ulusal birliğin oluşması için öncülük yapacaklarını aktaran Arslan, yüz yıllardır statüsüz yaşayan Kürtlerin birlikte hareket etmesi ve mücadele ağını geliştirmesi için arabulucu olacaklarını, bu süreçte Kürdistan’daki kazanımları kalıcı hala getirmek için mücadele edeceklerini değerlendirmesine ekledi.