Batı: Elçi Cinayeti'ni işleyenler devlet desteği görüyor!

Tahir Elçi'nin infaz edilmesinin üzerinden 2 yıl geçerken, bugüne kadar bir polis bile şüpheli sıfatıyla ifadeye çağrılmadı. Amed Barosu'ndan Mahsum Batı, cinayeti işleyenlerin devletle ilişkisi olduğuna dikkat çekti.

Sur’un simgelerinden Dört Ayaklı Minare’nin önünde 28 Kasım 2015’te çatışmaların sona ermesi için basın açıklaması yaptığı sırada katledilen Amed Baro Başkanı Tahir Elçi’nin katilleri 2 yıldır açığa çıkarılmadı. Soruşturmada 3 savcı değişti, ama şu ana kadar ölümüne neden olan kurşunun kovanı bulunamadı! Soruşturmada şüpheli sıfatıyla dahi kimsenin ifadesi alınmadı. Öldürülmeden kısa bir süre önce çıktığı bir televizyon programında söylediği sözler nedeniyle hedef gösterilen Tahir Elçi hakkında, 'terör örgütü propagandası yapma‘ iddiasıyla 7.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame düzenlenmiş, gözaltına alınan Elçi adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. 

'Çözüm Süreci'nin sona ermesinin ardından, devlete diyalog kanallarının açık tutulması çağrısını ısrarla yineleyen Elçi, hedef gösterilmesiyle ilgili, “Bu kadar şiddetle üzerime gelinmesi, hükûmetin serinkanlılığını yitirdiğini gösteriyor. Bu da çok tehlikeli bir durum” ifadelerini kullanmıştı. 

Faili meçhul davaların yıllarca avukatlığı yapan Elçi'nin ölümü, şu an faili meçhul davalar dosyasına konulmak isteniyor. 

Ne Amed'de ne de Türkiye’de hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını, faillerin bulunması için tek bir delil elde edilmediğini dile getiren Amed Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Mahsum Batı, Elçi’nin katillerinin yargı ve gizli güçler tarafından aklandığını dile getirdi.

Elçi dosyasında etkili bir araştırma yapılmadığının açık ve net olduğunun altını çizen Batı, cinayetten hemen sonra İçişleri Bakanı ve Adalet Bakanı ile dönemin başbakanının kamuoyuna ne pahasına olursa olsun faillerin bulanacağı konusunda birtakım sözler verdiğini hatırlattı. Batı, “Ancak gelinen aşamada verilen sözlerin hiçbirinin tutulmadığını açık bir şekilde görüyoruz. Tahir Elçi dosyasında etkili bir soruşturma yürütülmediğini nereden anlıyoruz. Aradan 2 yıl geçti. Elçi’nin avukatları olarak Cumhuriyet Başsavcılığı’na yüzlerce taleple başvuru yaptık. Fakat bu taleplerin çok azı yerine getirildi. Örneğin dosyada gizlilik kararı olmamasına rağmen gizlilik kararı uygulandı. Dosyada yüzlerce evrak olmasına rağmen savcılığa gitmemize rağmen bize birkaç evrak vererek dosyada sadece bunların olduğunu denildi. Fakat dosyada bunların dışında çok dahasının olduğunu biliyorduk. Bu bize gösteriyor ki soruşturma dosyasında etkili soruşturma yapılmıyor” ifadelerini kullandı.  

‘OLAY YERİNE MÜDAHALE ETTİLER'

Tahir Elçi’nin katledilmesinin basit kriminal bir vaka olmadığının altını çizen Batı, cinayet dosyasında etkili bir soruşturulma yürütülmüyorsa, faillerin kamusal gücü kullanan birileri ile ilişkili olduğunu ifade etti. Tahir Elçi Cinayeti'ni işleyenlerin bu gücü kullananlarla ilişkili olduklarına dikkat çeken Batı, şöyle devam etti:

“Bu kanıya nasıl vardık; olay yerinde yapılan keşifler  ve incelemeler sonucu raporlar bize gösterdi ki, aslında delillerin çoğu toplanmadı. Olay günü delillerin birçoğu olay yerinde bırakıldı. Olaydan iki gün sonra olay yerine gidildi ancak yine delillerin bir kısmı toplandı, diğer kısmı ise yine toplanmadı. Olaydan 5 ay sonra bir keşif yapıldı. Fakat bu keşif bize gösterdi ki, aslında olay yerindeki birçok delil o zamana kadar temizlenmişti. Elçi’nin vurulduğu iş yerinin kepenklerine yüzlerce mermi isabet etmesine rağmen keşfe gidildiğinde sadece birkaç mermi bulundu. Onun dışındaki mermi çekirdekleri temizlenmişti. Bu da birilerinin olay yerine müdahale ettiğini açıkça ortaya koymaktadır."

‘DELİLLERİ YOK EDEREK SORUŞTURMA ENGELLENİYOR’

“Tahir Elçi dosyasında an itibarıyla çok rahatlıkla şunu söyleyebiliriz: Olay anına ait emniyetin foto film şubesine ait kamera görüntülerinde 13 saniyelik bir kayıp var” diyen Batı, bu kaybın bir müdahale sonucu mu gerçekleştiğini sorarak, savcılığa bu konuda defalarca başvuruda bulunduklarını, ancak herhangi bir gelişme sağlanmadığını dile getirdi. Elçi dosyasında en önemli delil olan Mardin Kebapevi’ne ait iş yeri görüntülerinin bir kısmının kayıp olduğuna dikkat çeken Batı, sözlerini şöyle sürdürdü: “2 yıl önce işlenen cinayetin en önemli görüntüleri birkaç hafta önce bize verildi. Bu görüntülerde özellikle iş yerinin iç tarafını gösteren 3 kamera sağlam, çalışır, kayıt yapabilecek durumdayken, özellikle dış tarafı gösteren olay anını çektiğini umduğumuz kameranın kayıt yapmadığını söylediler. Aslında bunları bir araya getirdiğimizde gizli bir elin Tahir Elçi dosyasında soruşturma yapmasını engellediği bizce çok açıklığa kavuşmuştur."

'KİMİN VURDUĞUNU BİLİYORUZ!'

Elçi’nin vurulması ve faillerinin açığa çıkarılmamasının siyasi nedenlerden ötürü olduğuna işaret eden Batı, Elçi’nin '90’lı yıllarda söylediği sözler nedeniyle gözaltına alındığını, tutuklandığını, öldürülmeden önce de hedef haline getirildiğini ve bu nedenle sistemin mağduru olduğunu dile getirdi. Elçi’nin katledilmeden önce, “Kaos yaratılmak için ben çok iyi bir hedefim” dediğini hatırlatan Batı, “Gerçekten de öyle oldu. Dikkat  edilirse Tahir Elçi öldürüldükten hemen sonra 'sokağa çıkma yasakları' arttı, çatışmalar hızlandı. Tabiri caizse bir şehir yıkıldı. Dolayısıyla onun daha hayattayken kastettiği şey aslında bugün yaşadıklarımızdı. Elçi, kaos yaratılmak için hedef haline getirildi ve bunu yaptılar. Katledildikten sonra kaotik bir ortama girildi. Çatışmalar devam etti, şehirler yıkıldı. Tahir Elçi’nin öldürülmesi nasıl ki bir dönemin habercisiyse, yine faillerin ortaya çıkarılması da yeni bir dönemde olabilir. Elçi Cinayeti siyasi bir cinayettir. Bunun aydınlatılması ve ortaya çıkarılması da yine siyasi iradeyle olabilir. Yoksa bir savcının tek başına yapabileceği bir iş olarak hiçbir zaman görmedim” şeklinde konuştu.

Olay yerinde olan tek bir polisin şüpheli sıfatıyla ifadesinin alınmadığına vurgu yapan Batı, ancak Elçi’nin bulunduğu yere doğru ateş eden onlarca polisin olduğunu, bunlardan olay yerinde olduğu kesinleşen bazı polislerin orada olmadıklarını bile söyleyecek kadar ileri gittiğini kaydetti. Soruşturmaya bakıldığında “Tahir Elçi’yi kim vurdu?” sorusunun cevabını verildiğini söyleyen Batı, “Etkili bir soruşturma yapılmaması bu soruşturmanın nereye gittiğini aslında bize açıkça gösteriyor. Yargı mekanizması çalıştırılmıyor, faillerin bulunması için değil, aklanması için uğraşıyor” dedi.

AİHM'E TAŞINACAK

Etkili bir soruşturma yapılmaması nedeniyle Tahir Elçi Cinayeti'ni Anayasa Mahkemesi ve AİHM’e taşıyacaklarını aktaran Batı, şunları kaydetti:

“Bundan sonra ulusal mekanizmalar değil, uluslararası mekanizmaları denemeye başlayacağız. Zira şu ana kadar yargıdan umduğumuz şuydu: Soruşturma yapılması ve delillerin toplanmasıydı. Gelinen aşamada bunların hiçbiri yapılmadı. Dolayısıyla yakın bir zamanda etkili bir soruşturma yapılmaması nedeniyle Anayasa Mahkemesi’ne gideceğiz. Daha sonra da AİHM’e başvuru yapacağız. Bu soruşturma dosyasının -kaç yıl geçerse geçsin- faili meçhul kalmasına izin vermeyeceğiz. Tahir Elçi’nin bu bölge için verdiği mücadele azmiyle, onun katillerinin ortaya çıkması azimle mücadele edeceğiz."