Türk İçişleri Bakanlığı'nın talimatı ile Amed, Mardin ve Van büyükşehir belediyeleri gasp edildi. HDP'li 3 büyükşehir belediyesinin işgal edilmesine yönelik eylemler artarak devam ediyor. İradelerinin gasp edilmesine tepki gösteren Van halkı, kayyumların daha önce belediyeleri borç batağına sürüklediğini hatırlattı.

AKP-MHP rejiminin milyonlarca insanın iradesini gasp ettiğini söyleyen Ahmet Mete, "Kürdistan'da siyasi bir darbe yapıldı. Rejim ülkede demokrasi ve seçimlerin olduğunu söylüyor. Tüm dünya Türkiye'de demokrasinin olmadığını gördü. Madem irademizi gasp edeceksin o zaman neden tüm Türkiye'yi kandırarak sandıkları kuruyorsunuz. Van halkı olarak sonuna kadar bu hukuksuzluğun karşısında olacağız. Ben oyumu Bedia ve Mustafa'ya vermişim. Kayyumlara karşı hakkımızı alana kadar direneceğiz. Kayyum hırsızlıktır, zorbalıktır ve zulümdür. Kanımızın son damlasına kadar hakikatin ve partimizin izindeyiz" dedi.

Kayyumların belediyeleri gasp etmesi ile kadınların iradesinin yok sayıldığını söyleyen Atiye Şen, "İrademize yapılan saygısızlıktan dolayı kayyumları asla tanımıyoruz. Kayyumların ilk işi kadın kazanımlarına saldırmak oluyor. Kayyumlara karşı oyumuzu kendimize verdik. Kayyumlar belediyeye yine yüklü borç bırakacaklar. Çıkıp gitsinler istemiyoruz onları" diye konuştu.

HALK TEPKİSİNİ GÖSTERMELİ

Kayyum gaspının siyasi bir darbe olduğunu dile getirenlerden Hacer Kaya, bu kararı tanımadıklarını vurguladı. AKP iktidarının belediyeleri işgal etme kararına karşı iradelerine sahip çıkacaklarını kaydeden Kaya devamla şunları belirtti: "Kürt halkı hiçbir zaman insanları ırkına göre ayırmadı. Bizim için insan olsun yeter. Bu yüzden kayyum giderse halk kazanacak."

İktidarın kayyum kararı ile Kürdistan'da huzursuzluk çıkarmayı hedeflediğini belirten Necmettin Kaya, "Halk onların değil HDP'nin kendilerini yönetmeleri için oy verdi. Bu kararı hiçbir şekilde tanımıyoruz ve kayyumlara karşı sokaklarda sonuna kadar direneceğiz" dedi.

Devletin kayyum gaspı ile kendi kanunlarını da çiğnediğinin altını çizen Ömer Bor, "Bugün mesele kayyumlar değil, mesele milyonlarca Kürdün iradesinin gasp edilmesidir. Bizi tanımayanları biz de tanımayız. Bugün hükümet zora düşmüş durumda ve buna karşı Kürtlere saldırıyor. Bu saldırılara karşı her sokakta direneceğiz. Her zaman dediğimiz gibi Van bizimdir, bizim kalacak. Kayyumları istemiyoruz, kayyum darbedir ve halk iradesinin gasp edilmesidir" şeklinde konuştu.

İRADEMİZ GASP EDİLDİ

Belediyeyi seçim ile kazandıklarını ve ardından birkaç ay sonra halklarının gasp edildiğini ifade eden Rütem Üvertan şunları söyledi: "Bu yapılanlar doğru değil, kendilerini bizim yerimize koysunlar. Bu hakareti kabul etmiyoruz. Belediyelerimizi tekrara alacağız. Eğer yarın seçim olursa amacımız bellidir. Bugün sadece Kürdistan'a karşı bir darbe yapılmamıştır, bu darbe tüm Türkiye halklarına karşı yapılmıştır. Bu zulmü kabul etmiyoruz ve buna karşı direnişimiz de devam edecek. Zulmün olduğu yerde direniş de olacaktır."

Kayyum gaspını kınayarak konuşmasına başlayan Vahap Ahmetoglu, "Seçim döneminde yaşlı anne ve babalar karda kışta kilometrelerce yol kat ederek gelip oylarını kullandılar. Büyük bir bayram ile belediyelerimizi kayyumlardan aldık. Fakat başarımıza karşı tekrar kayyumları getirdiler. Bu kanunsuzluk ve zulümdür. Bu hukuksuzluğa karşı Van halkı olarak sokaklarda direniş ateşini gürleştirelim ve belediyelerimize sahip çıkalım" diye belirtti.

Vanlı kadınlar olarak kayyumu tanımadıklarını vurgulayan Eylem Uklu,şunları belirtti: "Kayyum her şeyden önce kadın kazanımlarına saldırıyor. 2016 yılında ilk işleri kadın kurumlarımızı kapatmak olmuştu. Eşbaşkanlı modeli bizim mor çizgimizdir. Buna karşı Vanlı kadınlar olarak alanlarda olalım ve irademize sahip çıkalım."

Yarın seçim olduğu taktirde belediyeleri yine alacaklarını söyleyen Zeydin Dağhan ise şöyle konuştu: "Yarın seçime gidersek yine kendimize oy vereceğiz. Başarı bizim olacaktır."