Çiğdem Kılıçgün Uçar: Abdullah Öcalan bir an önce özgür olmalı

Çewlîg'de konuşan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, "Abdullah Öcalan’ın fikriyatı, Kürt halkının iradesidir" diyerek, Önder Apo'nun bir an önce özgür olması gerektiğini söyledi.

ÖZÜRLÜK BULUŞMALARI

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Çewlîg'de "Toplumsal Barış ve Özgürlük Buluşmaları" kapsamında düzenlenen toplantıya katıldı.

Çiğdem Kılıçgün Uçar, "Kürt sorununu başat ve çözülmesi gereken bir sorun olarak görmeyenler, adım atmayanlar, unutulup giden siyasi parti ve liderler ortada. Biz bu dönemin geçmiş dönemdekiler gibi heba edilmesine göz yummayanlar olarak bir aradayız" dedi.

 'ABDULLAH ÖCALAN'IN ÖZGÜRLÜĞÜ DE ÇÖZÜM DE ERTELENEMEZ'

Çiğdem Kılıçgün Uçar, şunları söyledi:

"Kürt sorununun demokratik çözümü demek, güvenlikçi politikalarla cebimizden alınanın cebimizde kalması demektir. Kürt sorununun demokratik çözümü demek, farklı kimliklerin, Kürtlerin, Alevilerin, sosyalistlerin bu ülkenin esas kurucusu olarak görülmesi demektir. Toplumun siyasette özne olması demektir. Refah, ırkçılığın, milliyetçiliğin yerine ortak yaşamın hayat bulması demektir."

Önder Apo'nun 26 yıldır tecrit koşullarına rağmen sorunun çözümü için umudunu kaybetmediğini ve mücadele ettiğini belirten Çiğdem Kılıçgün Uçar, şöyle devam etti: "Sayın Öcalan bu umudu büyütürken, yüzü halkına dönüktü. Demokrasi mücadelesi verirken, yüzü cezaevinde sürgünde olanlara dönüktü. Bu umut hiç tükenmedi. Bu umudu hayatta tutacak güçlü bir demokratik siyaset alanı, güçlü bir halk gerçekliği var."

İktidar ve muhalefet partileri ile sivil toplum örgütlerinin de barışa dair söz kurması gerektiğini vurgulayan Çiğdem Kılıçgün Uçar, "Bir söz kurmalı ortak yaşama dair. Yüzyıllık ulus devlet serüveninde Kürt sorununun konuşulması yasaklı hale geldi. Bunu kırmak lazım. Tıpkı tecridi, kayyum rejimini, özel savaş politikalarını kırmak gibi" diye ekledi.

Çiğdem Kılıçgün Uçar, farklı inanç ve halkların bir arada yaşadığı Kuzey ve Doğu Suriye'deki yaşama ve saldırılara işaret ederek, şunları kaydetti:
"Bütün dünyanın gıptayla baktığı Rojava, ülkemiz için bir tehdit olarak görülüyor. Tehdit değil. Tam tersine en demokratik modelden bahsediyoruz. Halklar eşit ve özgür yaşayabiliyor. Kimin hangi dilde konuştuğunun, hangi inanca inandığının sorun olmadığı bir model. Dolayısıyla Kürt sorununun demokratik çözümü, Rojava’da statünün savunulması aynı değerdir. Bunun yürütücüsü zorlu koşullara rağmen Sayın Abdullah Öcalan’ın fikriyatı, Kürt halkının iradesidir. Ne Sayın Öcalan’ı özgürlüğü ertelenecek bir mesele ne de Kürt sorununun çözümü bir yüzyıl daha hasıraltı edebilecek bir mesele. Cesaretli olmak, bu meseleyi tüm yönleriyle konuşmak, yasal ve toplumsal düzenlemeleri de barış içerisinde yapmak herkese kazandıracaktır.”

 Toplantı basına kapalı devam etti.