Boğaziçi direnişi 1 yılında: Bu daha başlangıç

Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, kayyum rektörlere karşı verdikleri direnişinin 1. yılında Kadıköy Meydanı’ndan haykırdı: “ Bu daha başlangıç, mücadeleye devam!”

Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, kayyum rektörlere karşı verdikleri mücadelenin 1. yılında, Kadıköy Meydanı’nda kitlesel bir eylem yaptı.

Polis ablukası altında gerçekleşen eyleme, HDP Milletvekilleri Züleyha Gülüm ve Oya Ersoy'un yanı sıra çok sayıda yurttaş destek verdi.

“Özgürlük istiyoruz. Üniversiteler bizimle özgürleşecek”, “ Berke ile Perit’i alacağız, Naci’yi göndereceğiz, üniversiteleri biz yöneteceğiz” yazılı pankartlar ile “ Bijî berxwedana xwendekar û karkeran” , “Tüm kayyumlar gidecek, biz kalacağız” dövizleri açıldı. Sık sık, “ Kayyumlar gidecek, biz kalacağız”, “Üniversiteler bizimdir, bizimle özgürleşecek”, “ Berke ve Perit’e özgürlük”, “ Zindanlar yıkılsın tutsaklara özgürlük”, “ Direne direne kazanacağız” sloganları atan öğrenciler adına açıklamayı Nisa Sude Demirel okudu.

Boğaziçi Üniversitesi’ne yapılan kayyum atamasının üzerinden bir sene geçtiğini hatırlatan Demirel, “İktidar, 2021’in ilk günlerinde bir gece yarısı kararnamesiyle okulumuza atanan kayyumu kabul edeceğimizi zannederken, biz cevabı ilk günden beri direnişimizle verdik. Bir yılda üç kayyum değiştiren Boğaziçi’nde, şu anda Melih Bulu’nun yerini alan Naci İnci de diğer tüm kayyumlar gibi iktidarın kuklalığını yapmaya, sömürü düzenine katkı sağlamaya deva etmekte” dedi.

‘TUTSAKLARA ÖZGÜRLÜK’

Üniversiteleri YÖK, KHK’lar ve cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle siyasetsizleştirmek isteyen bu düzene karşı da mücadele etmeyi dün olduğu gibi bugün de hız kesmeden sürdürdüklerini vurgulayan Demirel, bu bir yıl içerisinde direnişlerinin Boğaziçi’nden taşarak; devlet tarafından baskıya uğrayan tüm kesimlerin, ötekileştirici politikalarla baskı altına alınan LGBTİ+ların, devletin katillerini koruduğu kadınların, belediyelerine kayyum atanan, iradesi gasp edilen Kürt halkının, açlığa güvencesizliğe mahkum edilen işçi ve emekçilerin mücadelesi ile birleştiğini kaydetti.

Bugün en küçük bir demokratik talebi dahi, topyekûn karşı çıkmadan savunulamayacağının altını çizen Demirel, şunları kaydetti: “Üniversitelerdeki kayyum düzenine son vermek de, egemenlere karşı emekçilerin ve ezilenlerin bağımsız birleşik mücadelesini örmek, halkların gasp edilen iradesini savunmak, demokrasi mücadelesini kuklalara karşı değil; esas faillere karşı yükseltmekle mümkündür. Bugün karşımızda ülkeyi yönetemeyen, bunun krizi içinde olan ve bu yüzden demokrasi mücadelesi veren tüm kesimleri sindirmeye ve ezmeye çalışan, bunun için de elindeki tüm araçları kullanmaya çalışan bir iktidar var. Kendi koydukları yasalara uymayan ama bizi bunlarla yargılayan egemenlerin mahkemeleri, verdikleri kararlarla binlerce siyasi tutukluyu zindanlara mahkum ediyorlar. Direnişimizin tutukluları, arkadaşlarımız Berke ve Perit, iktidarın antidemokratik uygulamalarına karşı gösterdikleri cüret yüzünden tam 91 gündür tutsaklar. HDP eski eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, HDP’li vekiller ve makamlarına kayyum atanmış HDP’li belediye başkanları hiçbir somut delil olmadan yıllardır tutuklular. Çağdaş Hukukçular Derneğinden devrimci avukatlar Barkın Timtik ve Selçuk Kozağaçlı demokrasi mücadelesi verdikleri için tutuklular. Osman Kavala, Gezi Direnişine dahiliyetinden ötürü, uydurma iddialarıyla 4 yıldır tutuklu. Hasta mahpuslar tedavileri geciktirilerek ya da tedavi hakkından mahrum bırakılarak göz göre göre ölüme terk ediliyorlar. Hafıza kaybı yaşayan Aysel Tuğluk, bütün raporlara rağmen tutuklu yargılanmaya devam ediyor. Geride bıraktığımız 2021’in son ayında Garibe Gezer, Halil Güneş, Vedat Erkmen, Abdurrezzak Şuyur, TC hapishanelerinde hayatlarını kaybettiler. Bugün burada Berke ve Perit, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Selçuk Kozağaçlı, Barkın Timtik ve Aysel Tuğluk, Osman Kavala için, tüm siyasi tutsaklar için özgürlük talebimizi haykırıyoruz! Direnişimiz sürüyor, sürecek, sürmek zorunda. Adaletsizlik devam ettikçe, ses çıkartmak, birbirimize kenetlenmek mecburiyetindeyiz. Bizler mücadele etmeye, sokakları doldurmaya devam edersek; tüm siyasi tutsaklar özgürlüklerine kavuşacak, kayyum düzeni yıkılacak ve bu yoksulluk son bulacak.”

 Berke ve Perit’in 7 Ocak’ta Çağlayan Adliyesi’nde görülecek duruşmasına katılım çağrısı yapan Demirel, “Bulunduğumuz her yerde direnişi, dayanışmayı, mücadeleyi yükseltmeye devam edeceğiz. Geçen sene bu zamanlarda ‘birkaç ay ses çıkarırlar sonra alışırlar’ diyenler tarihin çöplüğüne karışmışken, direnişimizin yıl dönümünde daha güçlü bir şekilde haykırıyoruz: Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” vurgusunda bulundu.

‘MÜCADELEYİ KAZANDIĞIMIZ YER SOKAKLAR, MEYDANLAR OLACAK!’

Tutsak Boğaziçi öğrencileri Berke Gök ve Perit Özen Silivri Cezaevi’nde gönderdiği mesajların okunduğu eylemde HDP Milletvekili Züleyha Gülüm bir destek konuşması yaptı. Direnen Boğaziçi öğrencilerini selamlayarak sözlerine başlayan Gülüm, bugün gelinen noktada direnişinin sadece üniversitelerde değil tüm kesimlere yayıldığını hatırlattı. Boğaziçi direnişine saldırının kazanımlara yönelik saldırının bağımsız olmadığını vurgulayan Gülüm, bütün olan bu saldırının kaynağının kapitalist sistem ve iktidarın kendisi olduğunu kaydetti. Bugün kayyum anlayışına karşı direnen Boğaziçi’nin aslında herkes için direndiğini ifade eden Gülüm, “ Hep birlikte direniyoruz çünkü biliyoruz ki; tek bir yerde kurtuluş mümkün değil. Bu sömürgeci anlayışı, bu kapitalist düzeni, bu faşizmi yerleştirmeye çalışan iktidarı göndermediğimiz sürece hiçbirimiz gün yüzünü görme ihtimalimiz yok. İktidar sıkıştıkça, faşizmini yerleşmedikçe topyekûn saldırı dalgasını daha fazla güçlendiriyor. Ve özellikle yargı eliyle gözaltılarla, tutuklamalarla hepimizi birden susturmaya çalışıyor. Bugün iktidar bizi tehdit etmiş; ‘ Sokaklara çıkacakları varsa görecekleri var’ dedi. O zaman buradan bir kez daha söyleyelim; sizin tehditleriniz vız gelir, sokakları, alanları, meydanları terk etmiyoruz. Mücadeleyi kazandığımız yerde sokaklar, meydanlar olacak” dedi.

Eylem sloganlarla sona erdi.