‘Bu ne ilk ne de sondur’
Ankara’da Türk İçişleri Bakanlığı’na yönelik 1 Ekim 2023 yılında fedai eylem düzenleyen Ölümsüzler Taburu üyeleri Rojhat Zîlan ve Erdal Şahin, kusursuz askeri eylemleriyle ‘Ne ilk ne de sonuz’ mesajını verdiler.
Ankara’da Türk İçişleri Bakanlığı’na yönelik 1 Ekim 2023 yılında fedai eylem düzenleyen Ölümsüzler Taburu üyeleri Rojhat Zîlan ve Erdal Şahin, kusursuz askeri eylemleriyle ‘Ne ilk ne de sonuz’ mesajını verdiler.
En büyük hırsızlık umudun ve inancın çalınmasıdır. İlk hükümdar, ezilenlere karşı yağma, işgal ve sömürü dayattığında o zamanki durum şu anki mevcut durumdan çok daha iyiydi. İlk ezilenler, şimdiki 'modern’ zamana göre özgürlüğe çok daha yakındı. İnsanlık çok daha sonra teslimiyeti tanıdı, çünkü o dönem ya direniş, ya ölüm anlayışı vardı. Korku, aldatma, ihanet ve teslimiyet daha sonra geliştirildi. Dolayısıyla bugün yüzde 10’luk kesim yüzde 90 olan insanlar üzerinde korku, ihanet ve teslimiyet ile tahakküm kuruyor. Bu duruma karşı Rêber Apo’nun hakikat felsefesi devrim yaptı. Bugün gerillaya baktığımızda korkusuz bir cesaret görüyoruz. Bu cesaret, bin yılların korkusunu yok etmenin yanı sıra en büyük devrimdir.
Geçen yıl Ankara'nın göbeğinde yaşanan olay sadece askeri bir eylem değildi. Şehit Rojhat ve Erdal'ın ispatladığı şey korku imparatorluğunun zayıflamasıydı. Devletin 'tahtı' hiçbir zaman sarsılmaz diyenler, başkentlerinde Erdal ve Rojhat gerçekleştirdikleri eylem ile düşmanın yüreğini nasıl patlattığını gördü. Onların eylemi, teslimiyeti kabul etmeyen insanlar için en büyük devrimi yarattı. Onlar, ‘Biz Zilanların ardıllarıyız ve ilk değiliz. Bu yüzden başkentinizde eylem yaparak bizi takip edenlerin yolunu aydınlatıyoruz. Çünkü biliyoruz ki bu ışık cesaret ve özgüveni daha da büyütecektir, bu yüzden bizler son da değiliz’ mesajını verdi.
Erdal ve Rojhat yoldaş kusursuz bir askeri eylem gerçekleştirdi. Kimsenin ruhu duymadan Kurdistan dağlarından Ankara'nın kalbine kadar başarıyla gittiler. Sîmurg’un hikayesi gibi pek çok zorlu ovayı ve vadiyi aştılar. Her şeyden önce çok genç yaşta teslimiyeti ret ettiler, irade ve inancın vadilerine, tırmandılar, ışıltılı şehirlerin üzerinden uçtular ve asla dönüp bakmadılar. Birbirlerine anne-baba oldular, öğretmen oldular, öncü oldular, doğru yoldaş ve destek oldular. Birlikte kalktılar, birlikte oturdular, aynı rüyayı gördüler, aynı hayali kurdular. Eylem çizgilerini birlikte belirlediler. Biri diğerinin bir parçası olarak soğukkanlı bir şekilde düşmanın üzerine gidecekti.
FEDAİ EYLEMLERİYLE ÖZGÜR GÜNLERİ MÜJDELEDİLER
Erdal ve Rojhat yoldaşların fedai eyleminin üzerinden bir yıl geçti. Bu 1 yıllık süreçte Türk devleti ne kazandı, ne kaybetti? Gerilla açıklamalarında bunun bilançosu yer alıyor. Türk devleti bu yıl gerilla karşısında bir adım bile ileri gidemedi ve durmadan güç kaybetti. Ankara’da düşmanın yüreğini yakan fedai eylemi yapan şehitler Rojhat ve Erdal’ın, ‘Ne ilk, ne de sonuz’ sözü Serxwebûn ve Ekinlerin mücadelesinde bir kez daha ortaya çıktı. Türkiye halkı bu gerçekleri öğrenmek için savaş medyasının sözlerine değil, devletin icraatlarına bakmalıdır. Türk devletinin icraatları başarılı ve güvenli bir devletin icraatlarına benziyor mu? Madem zaferden bu kadar eminler, Kürt halkına düşmanlık yapmak için neden yoğun bir trafik içindeler?
Devrimin zafere en yakın olduğu an faşizmin en üst düzeyde yaşandığı zamandır diye bir söz var. Heval Erdal ve Rojhat da faşizmin en üst düzeyde yaşandığı 2023 yılında yaptıkları fedai eylemle özgür günleri müjdelediler.