Türk ordusu bütün gücüyle saldırmasına rağmen Zap'ta darbe almaya devam ediyor. HPG/YJA Star gerillaları, Türk askerlerinin panik içinde olduğunu ve bu yüzden birbirlerini öldürdüklerini söyledi.

Zap’ın Ertuş bölgesindeki Ertuş Kalesi, Şehit Cahit ve Şehit Newal tepelerinde yoğun çatışmalar yaşandı. Çatışmalar sırasında yaralanan ve şu an tedavi gören gerillalar, yaşananları ANF'ye anlattı.

ŞEHİT NEWAL’DEKİ VİYAN

Şehit Newal Tepesi'nde kalan gerilla Viyan Botan, çatışma gününü şöyle aktardı: "Her zamanki tıkanık taktiğiyle yine operasyon başlattılar. Günboyu keşif uçaklarını tepe üzerinde kaldırarak bizi hareketsiz kılmayı hedeflediler. 30 Ağustos akşamı da savaş uçaklarıyla tepeyi bombardımana tuttular. Karanlık çökünce Skorskyler ile indirme yapmaya başladılar. Kobra savunmasında tepeye sızma gerçekleştirdiler. Bir grup arkadaş dağın eteğindeydik. Askerleri görmeye başlayınca tepeye arkadaşlarımızın yanına gitmeye karar verdik.

BİNLERCE ASKERİN İÇİNDE 4 GERİLLA

Binlerce askerin içinde sadece 4 arkadaşımız vardı. Bizler de tepeyi korumak ve arkadaşlarımızı yalnız bırakmamak için tepeye gittik. 3-4 gün boyunca mevzilendiğimiz yerde aç ve susuz kaldık. Fakat irademizle savaşıyorduk orada. Arkadaşlarımızı kurtarma azmi bizi ayakta tutuyordu. Sonra arkadaşlara yetişince sayımız yükseldi ve artık saldırıya geçtik. Ne olursa olsun tepeyi bırakmamakta ısrarlı olduk; operasyona sürekli saldırı gerçekleştirerek onları kırdık…"

TÜRK ASKERİ İLE MESAFE 50 METRE

Botan, tepenin ele geçmemesi için hem kendilerinin, hem de dışarıdan savunma güçlerinin vurmasıyla büyük bir direnişin gerçekleştiğini söyleyerek, "Zaten sürekli saldırı durumundaydık. Askerlerle aramızda sadece 50 metre mesafe vardı" dedi. Çatışma esnasında yaralanarak bayılan, bilinci açıldığında ise telsizden arkadaşları tarafından çağrıldığını duyan Botan, "Telsizden yaralı olduğumu söyleyince saatlerce yolu bizi kurtarmak için katettiler. Arkadaşlar beni oradan çıkardı. Sonrasında da arkadaşlar orada tepeyi bırakmadı; çatışmaya, direnmeye devam etti" diye ekledi.

BÊRÎTAN BAZÎD TEPEYE GİDERKEN

Operasyon esnasında takviye amacıyla Şehit Newal Tepesi'ne giden ve yolda yaralanan bir diğer kadın savaşçı Bêrîtan Bazîd ise şunları anlattı: "Operasyon esnasında Ertuş Kalesi'ne yakın bir tepede yer alıyorduk. Çatışma seslerini duyunca ben ve bir kadın arkadaş tepeye gitmeye çalıştık. Cephane yanımıza alarak yola koyulduk. Tam o esnada fark edildik, düşman tarafından. Zaten keşif uçakları, savaş uçakları da o esnada bombardıman gerçekleştiriyordu. Bombardıman esnasında bile durmadık ve B7-B8 silahlarımızla düşmanı vurduk. Vurduğumuz esnada arkadaşlar bizi koordine ediyordu. Ben de dürbünle düşmanı kontrol ediyordum. Tam o esnada bombardıman gerçekleştirildi. Çok yakınımıza vurduğu için roket alevi etkiledi bizi. Vücudumuz yandı. Sonrasında arkadaşlar bizi kurtarmaya geldi."

ŞEHİT CAHİT TEPESİ’NDEKİ XALİD

Yoğun saldırı altında tutulan Şehit Cahit Tepesi'ndeki çatışmada yaralanan ve tedavi görmeye gelen Xalid Agir ise Türk ordusunun amacını ve operasyon esnasındaki psikolojiyi anlattı. Agir, askerleri tepede fark eder etmez 3 gerillayla birlikte onlara el bombaları ve ferdi silahlarla saldırı gerçekleştirdiklerini söyleyerek, "Onlar operasyonu başlattı fakat sürekli saldırı konumunda olan bizlerdik. Sonrasında 3 kişi olduğumuz için cephane sorunumuz çıktı. Arkadaşlar bize cephane getirdi. Yine saldırdık. Her saldırıda onlarca asker ölüyordu. Askerler o kadar korkuyorlardı ki, yaraladığımız askerleri panikten kendileri bomba atarak öldürüyorlardı. Yani kendi askerlerini kendileri imha ediyordu" diye konuştu.

Agir, "Bizim yoldaş bağlılığımızı bildikleri için şehit düşen arkadaşlarımızın üzerinde bizi pusuya düşürmeyi planlamışlardı" diyerek, şunları ekledi: "Çünkü arkadaşlarımızı almaya gideceğimizden emindiler. Bizim hiçbir yoldaşımızın cenazesini onlara bırakmayacağımızı iyi biliyorlar. Oysa onlar korkudan kendi askerlerinin içine bile bomba attılar. Bunu ben bu operasyonda birebir gördüm."

CİHAZI ALDI VE ÇIKMAYI REDDETTİ

Şehit Cahit Tepesi'nde şehit düşen gerilla Çiçek Tekoşîn’in kahramanca direnişine değinen Agir, şunları söyledi: "Çiçek arkadaş çok güçlü bir arkadaştı. Hem yaşamda, hem de savaşta gücü gözler önündeydi. Beraber aynı mevzideydik. Arkadaşlar bizimle bağlantıya geçti ve taktik amaçlı geri çekilme yapmamız gerektiğini söyledi. Heval Çiçek cihazı eline aldı ve buradan asla çıkmayacağını, burada şehit düşene dek savaşacağını söyledi. Arkadaşların ısrarına rağmen tepeyi bırakmadı ve sonuna kadar direnerek orada şehit düştü."