Cıva zehirlenmesi tedbirsizlik sonucu

Okulların denetimsizliğine dikkat çeken HDP Milletvekili Semra Güzel, son olarak Bingöl'de bir okulda yaşanan cıva zehirlenmesinin nedeninin ihmal ve tedbirsizlik olduğunu söyledi.

Kur’an Kursu’nda yaşanan zehirlenmede çocukların hepsinin aynı ifadeyi verip şikayetçi olmadığını, bir kişinin bile gözaltına alınmadığını; Bingöl’deki cıva zehirlenmesinin de tam bir tedbirsizlik vakası olmasına rağmen örtbas edilmeye çalışıldığını söyleyen HDP Milletvekili Semra Güzel, yetkilileri sorumlu davranmaya davet etti.

Bingöl’de Sancak İlkokul ve Ortaokulu öğrencileri, 20 Eylül’de Bingöl Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne baş ağrısı, karın ağrısı, kusma, bulantı, vücutta kızarıklık, döküntü, gözlerde yanma hissi, gözlerde kaşıntı ve baş dönmesi gibi yakınmalarla başvurdu. Beyanlarına göre okulda buldukları cıva ile oynadıktan sonra şikayetleri başladı. 47 öğrenci, 5 öğretmen ve 1 okul çalışanın tedavisi sürerken, cıvadan etkilenen çocukların sayısı 100’e çıktı. Zehirlenen çocuklardan 7’si, Elazığ Devlet Hastanesi’nde yoğun bakım ünitesinde tedavi altında. Kemoterapi gören çocukların hayati tehlikesi var. Çocukları cıvadan zehirlenen aileler, zehirlenme ile ilgili ciddi ihmal olduğunu, ancak bu aşamada sadece çocukların sağlık durumuyla ilgilendiklerini ve kalıcı sağlık sorunlarından kaygılandıklarını söyledi.

DENETİMSİZLİK VAR

Konuya ilişkin konuşan HDP Milletvekili Semra Güzel, yaşananların Türkiye’de can güvenliğine verilen önemi gösterdiğine dikkat çekerken, Sağlık Bakanlığı tarafından düzenli olarak yapılması gereken denetimlerin yapılmadığını kaydetti. Güzel, şunları söyledi: “Dünya Sağlık Örgütü her yıl dünyada ortalama 420 bin kişinin gıda zehirlenmesi yüzünden öldüğünü ve bu işin ciddiye alınması gerektiğini vurguluyor. Tarihi geçmiş besinlerin sırf 'elden çıkarmak' için tüketime sokulması cinayettir. Toplu yemek tüketiminin olduğu yerlerde denetimlerin çok sık yapılması gerekir. Çoğu okul, kışla, hastane gibi yerlerde bu denetimler yılda bir ya oluyor ya olmuyor. Bu da yöneticiler tarafından suistimal ediliyor ve 'bir kereden bir şey olmaz' denilerek insan sağlığıyla oynanıyor.”

NEDEN SORUŞTURMA AÇILMIYOR?

“Kur’an Kursu’nda yaşanan zehirlenmede çocukların hepsi nasıl oluyor da aynı ifadeyi veriyor ve şikayetçi olmuyorlar?” diye soran Güzel, şöyle devam etti: “Bir kişi bile gözaltına alınmıyor. Devletin uyguladığı cezasızlık politikası her alana yayılmış durumda. Orduda ya da okulda, fark etmiyor. Yaşları 11 ile 17 arası değişen çocukların baskı altında ifade verdiği çok belli. Cümlesi cümlesine aynı şeyler söylenmiş ve şikayetçi olunmamış. İnsan sağlığını tehlikeye atan bu kişiler hakkında şikayet olmadan da gözaltı ve soruşturma kararı çıkabilmeli. Çok absürt gerekçelerle soruşturma başlatan hükümet ne hikmetse böyle hayati konularda tek bir soruşturma dahi başlatmıyor.”

BİNGÖL VAKASI TAM BİR TEDBİRSİZLİK

Bingöl vakasının tam bir tedbirsizlik örneği olduğunu kaydeden Gül, cıvan oldukça zehirli ve ölümcül olduğunu anımsatarak, şöyle konuştu: “Çocukların, eğitmen gözetimi olmadan kesinlikle deneyler vs. için kullanmaması ve kapalı alanda muhafaza edilmesi gereken bir madde. Bu tarz durumlarda yetkililerin hemen olaya dair açıklama yapması gerekirken burada örtbas edilmeye çalışılıyor. Valilik, bu olaydan 4 gün sonra yerel basın durumu gazetelere taşıyınca açıklama yapıyor. Durum basına yansımasa belki de hiç yapmayacak. Kimi, kimden, neyden koruyorsunuz? Zehirlenenler bizim çocuklarımız. Elbette açıklama yapmak zorundasınız. Sorumluları yargılamak zorundasınız. Her iki vakada da bakanlıklar kendi eksikliklerini ve yanlışlarını saklamak amacıyla örtbas etmeye çalıştı. Sorumluları açığa çıkarmak ve sağlıklı bir soruşturma yöntemi uygulamak yerine halktan gerçekleri saklıyorlar. Yetkilileri daha sorumlu davranmaya ve gerekli tedbirleri almaya çağırıyoruz.”