Colemêrg, 7 yıldır OHAL uygulamaları ile yönetiliyor. 2023’te de işkence, gözaltı, tutuklama, yargısız infaz ve özel savaş uygulamalarınız kesmeden devam etti. Sınır kapıları kapatılarak, halkın ticaret yapması yasaklandı. Yayla ve meralar, “Özel Güvenlik Bölgesi” ilan edilerek tarım ve hayvancılık bitirilmeye çalışıldı. Wan-Colemêrg, karayolu arasında onlarca kontrol noktası kurularak, seyahat etmek bile engellendi. Kentin her tepesinde bir askeri üs kuruldu, kent merkezi adeta asker ve polis ablukasında.
Colemêrg’te 7 yıldır her 15 günde bir tüm eylem ve etkinliklere yasak getiriliyor. AKP-MHP dışındaki siyasi parti ya da sivil toplum örgütleri herhangi bir eylem ve etkinlik yapmak istediğinde "izin almak” durumunda. Zırhlı araç çarpması ve sınırda asker-polis tarafından açılan ateş sonucu 15 kişi katledildi. Ev baskınları, gözaltında şiddet, tutuklama ise rutin bir hal almış durumda.
EKONOMİK AMBARGO UYGULANDI
Tarım ve hayvancılık için önemli olan yayla ve vadilerin çoğunluğu “Özel Güvenlik Bölgesi" adı altında yasaklanarak, halkın gelir kaynağı olan hayvancılık ve tarım engellenmeye çalışıldı. Yasaklar nedeniyle hayvanlarını yayla ve meralara çıkartmayan köylüler, hayvancılığı bırakarak göçmek zorunda kaldı. Tarla ve bahçesinde çiftçilik yapamayan yurttaşlar, üretemez duruma düştü. Türk iktidarı, kırsal ve sınır bölgelerinde ticaret yapmak isteyen birçok yurttaşı katti. Gever ve Çelê ilçelerindeki sınır kapılarında da ticaretin yapılması engellenerek, esnaf da çökertilmeye çalışıldı.
Birçok yurttaş, tarlasına giderken, hayvanlarını otlatırken hatta pikniğe giderken, asker ve polislerin açtığı ateş sonucu katledildi veya yaralandı.
İNTİHAR VAKALARI ARTTI
Colemêrg, 2023’te intihar vakalarının en yüksek olduğu bir dönemi yaşadı. En genç nüfusuna sahip olan Colemêrg, işsizlik ve yoksullukta en son sıralarda yer alıyor. İHD’ye göre 10 ayda 25 intihar girişimi gerçekleşti, 12 kişi hayatını kaybetti. İntihar edenler 17-30 yaş aralığında genç kadın ve erkeklerden oluştu. İHD’nin raporunda, “Kolluk kuvvetlerinin de dahil olduğu kişilerin kadınları cinsel istismara zorladığı açığa çıktı. Cinsel istismara zorlanan kadınlardan bazılarının ölümünün ‘intihar’ adı altında şüpheli ölümler olduğu gözlemlenmiştir. Yaşanan bu olay örgüleri Kurdistan üzerinde devam eden özel savaş politikaları ve nekropolitika olduğunu bizlere göstermektedir” ifadeleri yer aldı.