DBP: Eş başkanımıza işkence yapıldı; sessiz kalmayacağız!

DBP, tutuklu Eş Genel Başkan Mehmet Arslan'ın işkenceye uğradığına dikkat çekerek, buna sessiz kalmayacakları mesajını verdi.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), rehin tutulan Eş Genel Başkanları Mehmet Arslan’ın, sürgün edildiği Rize Kalkandere L Tipi Kapalı Cezaevi'nde işkenceye maruz kalmasına ilişkin basın toplantısı düzenlendi. DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı Seher Tümer, DBP Parti Meclisi (PM) üyeleri Ecevit Odabaşı ve Ayşe Çelikbilek tarafından düzenlenen toplantı, Amed'deki Genel Merkez Danışma Bürosu'nda yapıldı.

Çelikbilek, Arslan’a çıplak arama uygulamasını kabul etmediği için işkence yapıldığını ifade etti. Basına yansıyan bu olayla ilgili bilgi sahibi olduklarını belirten Çelikbilek, ancak hukuk komisyonu tarafından gerekli araştırmalar yapılması nedeniyle bu açıklamalarının geciktiğini kaydetti.

'ÇIPLAK ARAMAYA KARŞI ÇIKINCA İŞKENCEYE UĞRADILAR'

Basın metnini ise DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı Seher Tümer okudu. 

Cezaevlerinde tutsaklara dönük son dönemlerde başvurulan kimi uygulamaları sıralayan Tümer, bunların tecrit ve tek tip kıyafet düzenlemesiyle bağlantılı olduğunu ifade etti. Tümer,  yaşanan olayı ise şu sözlerle anlattı: 

"6 Şubat günü gözaltına alınarak tutuklanan Eş Genel Başkanımız Mehmet Arslan, Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde sürgün edileceği gerekçesiyle tek kişilik hücrede tutulmuş 19 Şubat günü ise Rize Kalkandere Kapalı Cezaevi’ne götürülmüştür. Cezaevi girişinde çıplak arama dayatmasına karşı çıktığı için onlarca gardiyanın saldırısına maruz kalmış, bayılıncaya kadar işkence devam etmiştir. Kalkandere Cezaevi'nde kalan diğer tutsakların da aynı şekilde işkenceye maruz kaldıkları ve bunun kameraların olmadığı noktalarda yapıldığı, bazı tutsakların kollarının kırıldığı bazı tutsakların işkence esnasında kalp krizi geçirdiği beyan edilmiştir. Cezaevlerinde rutin hale gelen işkenceler için tutsakların darp raporu alması da engellenmektedir.” 

'12 EYLÜL'DE DE TESLİM ALAMADILAR'

Cezaevindeki bu uygulamanın ülkedeki siyasi gerilimin yansıması olduğunu dile getiren Tümer, dışarıda ve içeride toplumu sindirmeye dönük bu tür politikaların daha önce de pek çok kez denendiğini hatırlattı. Tümer, “En yakın örneği 12 Eylül zindan politikalarıdır. Hatırlanması gereken temel konu ise, 12 Eylül sürecinde ve sonrasında cezaevlerindeki tutsaklar devletin bu teslim alma sindirme politikalarına karşı her türlü bedeli ödemeyi göze alarak direnmişlerdir” diye konuştu.

'SESSİZ KALMAYACAĞIZ!'

Tümer, "Eş Genel Başkanımız Sayın Mehmet Arslan şahsında cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri ve işkenceleri kabul etmiyor, şiddetle kınıyoruz. Bu tecrit ve işkence uygulamaları karşısında asla sessiz kalmayacağımızı belirtiyoruz” dedi.

Tümer, AKP iktidarını, savaş ve zulüm politikalarından derhal vazgeçmeye çağırdı.