Semsûr’da 6 Şubat depreminin ardından yerel halkla dayanışma amaçlı arazi kiralayan ve buraya konteynır ile çadır kuran dernekler, ırkçılıkla karşı karşıya kaldı. Aralarında Rosa Kadın Derneği, Rengarenk ve Çocukça Derneği, Afet Yönetimi ve Dayanışma Derneği’nin bulunduğu kurumların çadır ve konteynırları, 14 Aralık günü Adıyaman Valiliği’nin kararı ile polis zoruyla yıkıldı. Mülk sahibinden kiralanan ve kira ücreti ödenen boş arazide “İkamet izniniz yok” gerekçesiyle konteynırlar ve çadırlar kaldırılırken, öte yandan valiliğin mülk sahibini aradığı ve “arazine terörist sokmuşsun” diyerek tehdit ettiği de öğrenildi.
Çevrede bulunan yurttaşların da büyük tepki gösterdiği olayda, gönüllüler halkla dayanışmalarını sürdüreceklerinin vurgusunu yaptı.
HER ŞEY USULE UYGUNDU
Depremin yaşandığı 6 Şubat tarihinden itibaren kentte yerel halka gönüllü bir şekilde destekte bulunan Sinema sanatçısı ve Ressam Mehmet Ünal, 3 gün önce polis eşliğinde yıkıma gelindiğini belirterek, “Herşey usule uygun, abonelikler yapılmış, mülk sahibinden kiralanmış, ücreti ödenmiş ama mal sahibine gidip ‘işgal etmişler’ deyip zorla çıkarılmamız için belge imzalatılmış. Biz aylardır buradayız, aylardır halkla iç içeyiz. AFAD haftalarca buralara gelmezken biz burada kadınlara, çocuklara dokunmaya, onların yaralarını iyileştirmeye başlamıştık. Bizim halkla nasıl güçlü bir ağ ve bağ kurduğumuzu da görüyorlardı. AFAD ekipleri polislerle gelip bizi hiç dinlemeden yıkıma başladılar. Eşyalarımızı bile boşaltamadık” dedi.
KADINLAR VE ÇOCUKLAR İÇİN ETKİNLİKLER YAPIYORDUK
Ünal, arazinin valilikle alakası olmadığını ve özel mülkiyet olduğunu ifade ederek, “Ama Valilik sanki kendi mülküymüş gibi bize müdahale etti. Mülk sahibine ‘sen oraya terörist yerleştirmişsin’ demiş. Bizim ne olduğumuz ne yaptığımız belli ve açık. Gizli saklı çalışmıyorduk. Aylardır burada çocuklar için etkinlikler yapıyoruz. Çocuklara resim, müzik dersleri verip yaşadıkları travmaların etkilerini azaltmaya çalışıyorduk. Aynı zamanda KA-DER de burada dil noktasında eğitimler düzenliyordu. Tahammül edemediler. Kadınların ve çocukların yüzünün gülmesi bile rahatsız ediyor demek ki… Biz özellikle kadınlara ve çocuklara yönelik çalışmalar yapıyorduk çünkü her olayda en çok yara alan kesim onlar oluyor. Ben de resim dersleri veriyordum çocuklara. İstanbul’dan buraya gelip bu dayanışma ağına ortak oldum. Aynı zamanda buralıyım yani ben de bir depremzedeyim” ifadelerini kullandı.
BİZİ YILDIRAMAYACAKLAR
Ünal, şunları söyledi: “Bizi yıldıramayacaklar biz başka yer bulup konteynırlarımızı yerleştirip yine çalışmalarımıza başlayacağız. Halk gelip burada polislere tepki gösterdi, bizimle beraber karşı çıktı. Halk bizim desteğimizi istediği sürece biz de bunu gerçekleştireceğiz. Çocukların yüzünü güldürmeye devam edeceğiz. Kadınlar için nefes alanları oluşturmaya devam edeceğiz. Burada hepimiz gönüllü çalışıyoruz, kimsenin farklı bir kaygısı da yok. Onlar mülk sahiplerini korkutabilirler ama bizi korkutamazlar. Daha güçlü şekilde yeni yerimizde çalışmalarımıza devam edeceğiz.”