Dersim’de 1938’de gerçekleştirilen Dersim Soykırımı’nın tanığı ve mağdurlarından olan Bego (Bedri) Polat akşam saatlerinde yaşamını yitirdi. Polat, çeşitli hastalıklarından kaynaklı iki gündür yoğunda bakımda tedavi görüyordu.

HDP Dersim İl Örgütü, sanal medya hesabından başsağlığı mesajı yayınladı. Mesajda, “Dersim 38 tanığı Bego Polat Hakka yürüdü. Katliamın tanıklarından, sürgünlerden, süngülerden geçirilen onca güzel insanlardan biri olan Bego amcayı İl örgütü olarak kaybetmenin hüznünü yaşıyoruz. Başta ailesinin ve Dersim halkının başı sağ, devri daim olsun.”

HİKAYESİNE DAİR

Bego Polat, Dersim’de 1937-38 yılları arasında gerçekleştirilen katliamı, yaşanmışlıklar üzerinden kaleme aldı. Henüz 9 yaşında iken tanık olduğu katliamda annesi ve 3 kardeşi gözleri önünde öldürülüp, cenazeleri suya atılan Bego Polat’ın kendisi ise yaralı olarak kurtuldu. Polat’ın o yıllarda yaşadıkları, kızı Rose Polat Agum tarafından yazıya dökülüp, kitaplaştırıldı. Çocukluk yaşlarından bu yana babasının anlattıklarını sürekli not alan Agum, iki yıl süren bir hazırlığın ardından bu tanıklıkların tarihe not düşülmesi amacıyla “Dersim 1938 ve sonrası” adıyla kitaplaştırdı. Dersim merkeze bağlı Körkez Köyü’nde 6 çocuklu bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Bego Polat, kent merkezinde yapılan en büyük katliamın tanığı oldu. O yılara dair kitapta yer alan anlatımlarına göre; katliamın gerçekleştirilmesi öncesinde babası Hasan Polat, bir sabah askerler tarafından karakola götürülür. Ancak üzerinden günler geçmesine rağmen kendisinden bir daha haber alınamaz. Bunun üzerine Polat’ın iki ağabeyi Ali ile Hüseyin, direnişçilere katılma kararı alır. Askerler, annesi Humar ile ablası Elif, kardeşleri Bıra (4) ve Hatice’yi (6) gözleri önünde öldürdükleri Bego Polat’ı da öldü sanarak, diğer cenazelerle birlikte suya atar. Ancak atıldıkları sudan çıkan Polat, sağ elinin 2 parmağının koptuğunu fark eder. O halde yakınlardaki bir köye ulaşarak yardım isterler. Ardından dağlarda olan ağabeylerinin yanına ulaştırılıp, Af Yasası çıkarılana kadar onlarla birlikte dağlarda yaşayarak, katliamdan kurtulur.