Kolbernews’in geçtiği habere göre Doğu Kürdistan’da 2019’un ilk 8 ayında 190 kişi intihar etti. Bunlardan 93’ünün kadın olduğu belirtiliyor.

İntihar vakalarının 44’ü 18 yaşından küçük iken, her ay ortalama 23 kişinin intihar ettiği belirtiliyor.

İran’da siyasi, sosyal ve ekonomik krizin derinleşmesiyle birlikte intiharlarda büyük artış yaşandı.

Rejim gerçek istatistikleri saklasa da, bazı yetkililer intiharların bir salgına dönüştüğünü kabul ediyor.

Eylül 2018’de Habar Online sitesi, 2011 ile 2015 yılları arasında intihar oranlarının erkeklerde yüzde 71, kadınlarda yüzde 66 arttığını kaydetmişti.

İntiharlar özellikle gençler arasında yaygınlık gösteriyor. Bir süre önce Sağlık Bakanlığı’ndan bir yetkili, alüminyum fosfit kullanılarak gerçekleşen intiharlardaki artışa dikkat çekmişti. Yüksek derecede zehirli bir bileşim olan alüminyum fosfit böcek ilacı olarak ve İran’da pirincin korunması için kullanılıyor.

Yüksek oranlardaki işsizlik, yoksulluk, zihinsel bunalımlar ve depresyon alarm verici bu eğilime katkı sunuyor. İran depresyon açısından dünyanın en kötü ülkeler arasında yer alıyor.

İntiharlarda özellikle son 40 yılda olağanüstü bir artış yaşandı. Bu vakalar, köken, yaş, sınıf ve cinsiyetleri de aşan bir olgu olarak dikkat çekiyor.

Dezavantajlı bölgelerde kadınlar ve gençler en çok bu durumdan etkileniyor. Uzmanlar, yaşanan intiharları “insani felaket” ve “salgın” olarak tanımlıyor.

Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda gençlik işlerinden sorumlu yardımcı Muhammed Mehdi Tondgooyan’a göre sadece 2017 yılında 3.300’ü aşkın kadın intihar etti.

Tondgooyan, kadın intiharlarının toplam 4 bin 992 intiharın üçte ikisini temsil ettiğini sözlerine ekledi. Bu bilanço, her gün 9 kadının intihar ettiği anlamına geliyor. Bununla birlikte gerçek rakamların çok daha yüksek olduğu tahmin ediliyor.