Ekin Mêrdîn Doza’nın yükselen direnişinin sesi
7 Mart 2018, halkların hafızasında silinmeyecek bir gün olarak tarihe geçti. O gün, Ekin Mêrdîn Doza (Evin Aslan) özgürlüğün, direnişin ve fedakârlığın en üst noktasına ulaşarak yaşamını feda etti.
7 Mart 2018, halkların hafızasında silinmeyecek bir gün olarak tarihe geçti. O gün, Ekin Mêrdîn Doza (Evin Aslan) özgürlüğün, direnişin ve fedakârlığın en üst noktasına ulaşarak yaşamını feda etti.
1988’de Mêrdîn’in Nisebîn ilçesinde, Torî aşiretinden, yurtsever bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Ekin, 90’lı yıllarda JİTEM eliyle artan faili meçhul cinayetler ve zorunlu göç sürecinde ailesiyle birlikte topraklarından koparıldı. Bu sürgün, onun için yalnızca fiziksel bir yer değiştirme değil, aynı zamanda kimliğine ve diline yönelen bir saldırıydı. Böylece Ekin, daha çocuk yaşta direnişin önemini kavradı ve öfkesini diri tuttu.
Her türlü asimilasyon çabasına rağmen anadili Kürtçeyi korumayı başaran Ekin, kültürel direnişi bir yaşam biçimine dönüştürdü. O yalnızca dilinin savunucusu değil, halkının varoluş mücadelesinin bilincinde, geleceğe yönelik arayışın peşinden koşan bir gençti. Faili meçhul cinayetlerin acısı, İmralı’da tecrit altında tutulan Önder Apo’nun durumu ve metropollerdeki asimilasyon politikaları, onda derin bir kin ve öfkeye yol açtı. Bu duygular, 2011 yılında özgürlük saflarına katılmasıyla birlikte kararlı bir direnişe dönüştü. Ekin, siyasi ve kültürel çalışmalarda öncü bir rol oynayarak hem kimliğini hem de mücadelesini daha da güçlendirdi.
2018 yılına gelindiğinde Türk devletinin Efrîn’e yönelik saldırıları yoğunlaştı. Ekin de bu saldırılar karşısında tereddütsüz şekilde savaş alanına yöneldi. 58 gün boyunca süren direnişin ardından Şiye ilçesine bağlı Tirmişa kasabasında işgalcilere karşı amansız bir mücadele yürüttü ve kuşatma altına girdi. Teslimiyetin hiçbir türünü kabul etmeyen Ekin, 7 Mart 2018’de halkının onuru ve özgürlüğü uğruna fedai eylem yaptı. Bombalarını kendinde patlatarak direnişin simgesi hâline geldi.
Ekin Mêrdîn Doza yalnızca bir savaşçı değil; aynı zamanda özgürlüğün, insan onurunun ve eşitliğin en güçlü savunucusuydu. Onun yaşamı, bir halkın kendi kimliğini ve varlığını koruma mücadelesini, özgürlük yolunda verilen kararlı çabayı yansıtıyor. Büyük eyleminin ardından geriye, bir halkın direniş ışığı ve özgürlük tutkusunun somut örneği kaldı.
7 Mart 2018, Ekin Mêrdîn Doza’nın bıraktığı unutulmaz bir direniş kültürünün günüdür. Adı, halkların hafızasında bir sembole dönüşmüştür. Genç nesiller, onun mücadelesini hatırlayarak özgürlük yolunda daha kararlı adımlar atmaktadır. Bugün Ekin Mêrdîn Doza’yı anarken, onun fedakârlığı ve cesareti tüm halkların özgürlük mücadelesinde bir ilham kaynağı olmaya devam ediyor.
Böylece Ekin Mêrdîn Doza, yalnızca bir savaşçı değil, halkının özgürlüğü uğruna canını veren bir kahraman olarak da tarihe kazındı. Şehadetinin yıl dönümünde, ona duyulan özlem ve minnet, onu ananların yüreğinde alev alev yanmaya devam ediyor.