Kurdistan coğrafyasında bir gerçek vardı ki o da “Devlet, her kötülüğü yapar” sözüdür. Bu gerçeği bilmesine bilir herkes ama yine de yaşar. Çünkü bir gerçek de “yaşamak direnmektir” sözüdür. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan “Adalet arıyorum’ diyen insanlar bu göreve talip olabilecekleri gibi bunun gereklerine uygun olarak kendilerini anlamlı, örgütlü ve eylemli kılmalıdır” diyordu.

Bunu en anlamlı, örgütlü ve eylemli kılacak olanlar ise kuşkusuz kadınlardı. Emine Şenyaşar da bu kadınlardan biri. Acısını her onurlu Kürt’ün acısına, irade ve kendi olma direnişine dönüştürdü. 

Urfa’nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınlarının saldırısı sonucu eşini ve iki çocuğunu yitirdi, yaralı kurtulan çocuklarından biri cezaevine konuldu. Diğer yaralı kurtulan çocuğu Ferit Şenyaşar ise kendisiyle yoldaş oldu.

Emine Şenyaşar, çocuğu Ferit Şenyaşar ile Urfa Adliyesi önünde günlerdir, aylardır, yıllardır adaletin takipçisi. Yaz kış demeden, Urfa'da hava sıcaklığının 50 dereceyi gördüğü günlerde, kavurucu sıcakta ve kışın soğuğunda nöbet eyleminden vazgeçmedi. Üstelik Adliye önünde Türk polislerinin defalarca şiddetine maruz kalmasına, işkence görmesine rağmen. Urfa’da artık herkes onun oturduğu yeri onun adıyla anıyor. Ziyarete gelenlerin adres sorduğu yer: “Şenyaşar ailesinin adalet köşesi.”

BİZİ ÖLDÜRDÜLER

ANF’ye konuşan Emine Şenyaşar yaşadıklarını şu sözlerle özetledi: “Çocuklarımı öldürdüler. Bizi öldürdüler. Üç yiğidimi öldürdüler. Bir oğlumu da yıllardır hapiste bir odada tutuyorlar. Benden bu zulmü kabul edip evde oturmamı beklediler. Ama ben adliyenin önüne gidip bana yaşatılanlara karşı isyan etmeye geldim. Acımı direnişe dönüştürdüm. Haksız yere zindanda tutulan oğlumun özgürlüğünü istiyorum. Katledilen yakınlarım için adalet istiyorum.”

YAŞANANLARI ORTAYA ÇIKARACAĞIM

Devletin yaşananların üstünü örtmesine izin vermeyeceğini vurgulayan Emine Şenyaşar adalet talebini şöyle dile getirdi: “Adalete olan inancım çok zayıf ama direneceğiz ve başaracağız. Ben o günün umuduyla yaşıyorum. Bu dava sadece benim davam değildir, bir ülkenin adalet yarasıdır. Yıllardır suçsuz yere esir tutulan oğlumu bırakmalarını istiyorum. Dükkanda katledemediklerini hastaneye götürüp planlı bir şekilde katlettiler. Bu olaya hastanede şahit olan sağlıkçılar istifa etti. Sonra gelip olay hakkında ifade verdiler ancak bu ifadeleri ortadan kaldırdılar. Ne yaparlarsa yapsınlar gerçeklerin üstünü örtemeyeceklerdir. Yaşananları ortaya çıkaracağım.”

MÜCADELEM ÖLÜNCEYE DEK

Acısı yüzünden birçok sağlık sorunu yaşayan Emine Şenyaşar, “Ölünceye kadar bu mücadelemi sürdüreceğim. Çocuklarımı herkesin gözü önünde katlettiler. Bunu yapanlar tutuklanmadı, tam aksine sağ kalan oğlumu hapse attılar” dedi.

Devletin rahatlıkla o kayıtlara ulaşabileceğine dikkat çeken Emine Şenyaşar, “Yargı gereğini yapsın, katilleri cezalandırsın ve oğlumu serbest bıraksın. Ölünceye kadar hesap sormaya hazırım. Yakalarını bırakmam, bilsinler” dedi.

Katliamdan önce sorunsuz bir yaşamları olduğunu aktaran Emine Şenyaşar, adaletsizliğe şu sözlerle isyan etti: "Bu katliamdan önce hiç kimseye zararı dokunmayan, mutlu mesut bir aileydik. Çocuklarım sabah işine gider, akşam evlerine dönerdi. Şimdi onların ardından, onların anılarıyla dolu evde, göğe ellerimi kaldırıp ağıtlar yakıyorum. Bize yapılan bu zulmün takipçisi olduğumuz için de bedel ödüyoruz. Defalarca gözaltına alınıp işkence ve tehditlere maruz kaldık. Oğlumu yanımda dövüp öldürmek istediler.”

Maruz kaldığı zulme boyun eğmeyeceğini vurgulayan Emine Şenyaşar; "Bu devlet, bu hükümet bizi darmadağın etti, kimimizi toprak altına, kimimizi de zindana attılar. Şimdi tek başıma evde oturuyorum. Bu acıyla eve sığamıyorum. Sakinleşmek için ilaç kullanıyorum,  belli bir zamandan sonra onlar da beni avutamıyor. Bu zulme boyun eğmeyeceğim.”

OĞLUM EVE GELİRSE BİZ DE GİDERİZ

Adalet Nöbeti’ni Urfa Adliyesi önünde bütün engellemelere rağmen kesintisiz sürdüren Emine Şenyaşar, hazırlanan iddianameye ilişkin ise “Adalet Nöbeti taleplerinden biri olan ‘hastane dosyası’nın açılması talebinin kısmi olarak karşılandığını ancak bir diğer talep olan, 4 yılı aşkın süredir Elazığ Cezaevi’nde tek kişilik hücrede tutulan oğlu Fadıl Şenyaşar’ın serbest bırakılma talebinin henüz karşılanmadığını kaydetti.

Oğlu Fadıl Şenyaşar’ın meşru müdafaa kapsamında yargılanması gerektiğini belirten Emine Şenyaşar, son olarak şu sözlerle talebini net biçimde bir kez daha dile getirdi: “Adalet istiyorum. Oğlum 4 yılı aşkın süredir tek kişilik hücrede tutuluyor. Oğlumu serbest bıraksınlar. İki oğlumu babaları ile birlikte katlettiler. Bütün çocuklarımı öldürmek istediler. Oğlum (Fadıl) eve gelmeden ben nöbeti sonlandırmayacağım. Oğlum eve gelirse, biz de evimize gideriz.”

4 YILDIR GELMEYEN ‘ADALET’

Urfa'nın Suruç ilçesinde 24 Haziran seçimleri öncesinde 14 Haziran 2018 günü AKP Urfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınları tarafından eşi ve iki oğlu katledilen Emine Şenyaşar ile saldırılardan yaralı kurtulan oğlu Ferit Şenyaşar’ın Urfa Adliyesi önünde başlattığı Adalet Nöbeti Eylemi 588’inci gününe girdi.

9 Mart 2021 günü anne ve oğlu, sabah saatlerinde Urfa Adliyesi önüne gelip beton bariyerlere “Şenyaşar ailesi için adalet” yazılı pankart asarak nöbeti başlatmıştı. Ellerinde tuttukları “Adalet” yazılı A4 kağıdı ile nöbeti sürdüren anne ve oğlu, adliyeye yolu düşen avukatlara ve kamuoyuna maruz kaldıkları katliam ve süren adalet mücadelesine dair bilgi veriyor.

Şenyaşar ailesinin maruz kaldığı katliama dair dava dosyaları, aynı gün olmasına rağmen “işyeri” ve “hastane” olarak ikiye ayrıldı. İşyeri ile ilgili yapılan yargılamalarda Fadıl Şenyaşar’a 37 yıl 9 ay, Enver Yıldız’a ise 18 yıl hapis cezası verildi. 2 Nisan 2021 tarihinde Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen karar istinaf aşamasında iken, 4 yıl 4 ay devam eden soruşturma sonucu “hastane dosyası” ile ilgili gizlilik kararı kaldırılarak iddianame hazırlandı. Hastane dosyasında Hacı Esvet Şenyaşar ve Adil Şenyaşar’ı öldürmekten, Ferit Şenyaşar ve Mehmet Şenyaşar’ı ise yaralamaktan 19 kişi hakkında hapis cezası talep edildi.