Gerilla olsa da olmasa da Maxmur'a yönelik saldırılar devam ediyor!

Türk devleti PKK ve YJA Star gerillalarını bahane ederek Maxmur’a yönelik saldırılarını sürdürüyor. Ancak saldırıların asıl nedeni gerillalar değil çünkü gerillanın Maxmur’dan çekilmesinin üzerinden henüz 1 yıl geçmeden yine siviller hedef alındı.

MAXMUR'A SALDIRILAR

Türk devleti yıllardır Şehîd Rustem Cûdî Mülteci Kampı’na (Maxmur) yönelik saldırılarını sürdürüyor. Maxmur halkı da bu saldırılara karşı yıllardır direniyor. Kürt halkı soykırım pençesinde olan bir halktır kimse bahanelere sığınarak kendini kandırmasın. Türk devleti hiçbir zaman gerçekleri kamuoyuna açıklamamış, hedeflerini ve niyetini daima gizlemiştir. Dolayısıyla bu gerçeği görüp ona göre herkesin bu saldırılara karşı kendilerini savunabilmeleri gerekiyor! Düşman kaynağını nereden alıyor? Bu sorunun cevabı derin ve uzun olabilir ancak en temel ve ana kaynak tahammülsüzlükten geliyor. Yani eğer bir yerde size karşı aşırı düşmanlık yapılıyorsa bilin ki orada size karşı ciddi bir tahammülsüzlük vardır.

Yani, eğer sebepsiz ve suçsuz yere size karşı bu tahammülsüzlük devam ediyorsa, o zaman sorunun sizde değil karşınızdakinde olduğu anlaşılacaktır.  Yani sorun sana düşman olandandır. Bu nedenle, işgalci Türk devletinin Kürt halkına karşı düşmanlığını örnek gösterebiliriz. Yani sebepsiz yere, hiçbir hakka, yetkiye sahip olmadan bir köye girip oradaki halka zulmetmek! Bu tahammülsüzlüğün en büyüğüdür. Bilindiği üzere Türk devletinin bu baskı, saldırı, işkence ve kirli politikaları sadece köylerde değil her yerde mevcuttu. Hatta televizyonlarda, ajanslarda, haberlerde ve dijital medyada görülen son örneklerde Türk devletinin Kürtçeye, Kürtçe şarkıya ve halaya bile tahammül etmediği görülüyor. Yani halka yönelik fiziksel saldırıların yanı sıra kültürel ve manevi saldırılar da yapılıyor.

Türk devletinin bu suçları karşısında Kürt halkı sürekli göçe zorlanmıştır. Yani köyleri yıkıldı, yakıldı, talan edildi. Göçe rağmen Türk devletinin Kürt halkına tahammülsüzlüğü devam ediyor. Bunun en somut örneği ise Şehîd Rustem Cûdî Mülteci Kampı’dır. Faşist devletin düşmanlığı, baskısı, zulmü, işkencesi ve saldırıları nedeniyle köylerini, topraklarını terk ederek Maxmur'a gelen binlerce kişi hala faşist Türk devletinin saldırılarına maruz kalıyor. Bu durum işgalin sadece toprak ve mekan ile ilgili olmadığını, işgalin kültürel soykırımla da ilgili olduğunu göstermektedir. Maxmur halkı yaşadığı yeri terk etmiş olabilir ama hala kültürlerini koruyor ve savunuyorlar. Türk devleti göçü yeterli görmüyor, halkın hakikatini kökünden sökmek istiyor. Fiziksel olarak tamamen ortadan kaldıramadığı için kültürel olarak yok etmek ve eritmek istiyor. Bu nedenle kültürel ve fiziki saldırılarını sürdürüyor. Yani Kürtler aya bile gitse Türk devleti saldırılarına devam edecek. Türk devleti varlığını Kürt halkının yokluğu üzerine kurduğu için Kürt halkının kökünü kazımak istiyor.

TÜRK DEVLETİ DAİŞ ÇETELERİNİ MAXMUR KAMPINA YÖNLENDİRDİ

Faşist Türk devleti, 2014 yılında Başûr ve Irak’ın işgal edilmesi için DAİŞ çetelerinin yönünü Maxmur’a verdi. Ancak HPG ve YJA Star gerillalarının müdahalesiyle vahşi çetelere karşı benzersiz bir mücadele yürütüldü. Eğer gerillaların ve kamp halkının direnişi olmasaydı, Başûr Hewlêr, Kerkük, Duhok gibi birçok şehri vahşi çetelerin eline geçecek ve bu da sivil halkına katliama uğramasına neden olacaktı. Buna engel olan ise gerillaların ve kamp halkının direnişi oldu. Maxmur’un özgürleştirilmesinin ardından HPG ve YJA Star gerillaları, kampı birçok saldırıya karşı korudu, yani kampı güvenli bir hale getirdi. Ancak Bakûr’un köy ve kasabalarında Kürt halkına ve kazanımlarına tahammül etmeyen faşist Türk devleti, özel savaşın yanı sıra kampa yönelik hava saldırıları da başlattı.

Kampın çevresindeki gerillalar kampa hiçbir zaman girmediler. Yani sadece kampın ve halkın güvenliğini sağlıyordu. 2014'te kampa yapılan saldırıların bir benzerini önlemek amacıyla kampı korumaya çalıştı. Ancak Kürt halkına yönelik düşmanlıkta sınır tanımayan Türk devleti kampa birçok kez hava saldırısı düzenledi. Her seferinde de gerillaları bahane etti. Şu ana kadar kampa yapılan tüm hava saldırılarında halk büyük kayıplar verdi. Çok sayıda sivil katledildi ve yaralandı. Bütün bunlar arşivlerde var, isteyenler Kürt ajanslarının, televizyonlarının ve yayınlarının arşivlerine bakabilirler.11 Eylül 2023 yılında Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanı Murat Karayılan, yaptığı açıklamada HPG ve YJA Star gerilla güçlerini Maxmur Kampı'ndan çektiklerini belirterek, “Kurdistan Özgürlük Gerillası orada gerekli rolünü oynamıştır ve artık savunma görevini Maxmur’daki gençlere emanet ediyoruz” dedi.

BELİRLEYİCİ OLAN MAXMUR HALKININ DİRENİŞİDİR

İşgalci Türk devleti, kampa yönelik saldırılarında sürekli HPG ve YJA Star gerillalarının varlığını bahane ederek halka yönelik insanlık dışı suçlar işliyordu. Ancak son 1 yıllık süreçte saldırıların nedeninin HPG-YJA Star gerillalarının varlığı olmadığı bir kez daha kanıtlandı. Gerillaların kamptan çekilmesinin üzerinden bir yıl bile geçmezken yine sivillere yönelik saldırlar düzenlendi! Bu saldırıda 3 anne yaralandı, birinin durumu ağır. Faşist Türk devletinin Kürt halkına yönelik düşmanlığını kanıtlayan bunun gibi pek çok örnek var. Kampa yönelik son saldırı, bu düşmanlığı ve tahammülsüzlüğü bir kez daha açıkça ortaya koymuştur.

Irak devletinin buna karşı tutumu ise sessizliktir. Çünkü Irak ve Türk devleti Kürtler konusunda mutabakata varmıştır. Irak devleti de son dönemlerde Türk devleti bu saldırılarını destekliyor. Irak’ın sessizliğinden cesaret alan Türk devleti sivil halka yönelik saldırılarını arttırıyor. Mevcut durumda Irak'ın konumu önemli ama belirleyici değil. Belirleyici olan Maxmur kampında yaşayan direnişçi halkın tutumudur. Halk bu saldırılara karşı direnirse ve yurtsever değerlerini koruyarak yaşamına devam ederse ancak o zaman düşmanın saldırılarını yenebilir. Çünkü Kürt halkı soykırımın pençesinde olan halktır. Diğer bahaneler ise kendini kandırmaktır. Türk devleti hiçbir zaman gerçekleri kamuoyuna açıklamamış, hedeflerini ve niyetini daima gizlemiştir. Dolayısıyla bu saldırılara karşı kendilerini savunabilmeleri için herkesin bu gerçeği bulmaları gerekiyor!