İşgalci Türk ordusu, 28 Aralık 2011 tarihinde Şırnak’a bağlı Roboskî köyüne hava saldırısı yaparak bir katliam gerçekleştirdi. Bu katliamda çoğu çocuk 34 Kürt yaşamını yitirdi. Saldırının üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen katiller hala yargılanmazken, adalet arayan Roboskîli ailelere onlarca dava açıldı.

HPG gerillası şehit Erdal Nûda ((Erdal Yıldız), 12 Aralık 2012 tarihinde yazdığı güncesinde Roboskî katliamından şöyle bahsetmiş:

Kültürel soykırım rejiminin bir yüzü, bir yansıması olarak gelişen katliamın adıdır Roboskî.

Geçen sene bugün Sabiha Gökçen'in torunları bir hava antrenmanı yaptı. Bir Dersim resitali daha yaptılar. Tabii ne de olsa ninelerinin iyi çocukları olarak biliniyorlar; kendilerine verilen görevi yerine getiriyorlardı. Onlar için aşkla “haydut öldürmek”, “Türk soyundan olan” doğulu insanlara yardım içindi. Onları “uygarlaştırmak” adına yapılıyordu. Hepsi onların “iyiliği” içindi. Onların “iyiliği” için onları öldürmek.

Ama bazıları isyan etmişti. Bazılarının canı sıkılmıştı. İyi olanları kandırmışlardı, beyinlerini yıkamışlardı. Dış güçler bunu yapıyordu. 40 günlük bebeklerin bile beyni yıkanmıştı ve kandırılmışlardı. Evleri yıkılmalıydı, bebekler büyümemeliydi, emeklememeli ve yürümemeliydi.  

ÖZGÜRLÜK GERİLLASI ROBOSKÎ'NİN HESABINI SORACAK

Yıl 2000’ler sonrası… Aynı gelenek yine devrede idi. Akıl hocaları fetva vermiş. "Ne olmuş yani, çok abartmayın, parası neyse veririz" diyor devletin bir torunu. "Siz hiç atılan bombaların masrafını düşünmüyorsunuz, böyle de olmaz ki" diyerek bağırıyor: "Her şey vatan için, onların sivil olduğunu nereden çıkardınız?"

İşte devlet zihniyetinin Kürtleri ele alış tarzı ve yaklaşımı tam olarak budur. Zîlan’da, Dersim’de, Ağrı’da, Sason’da, Roboskî’de aynısıdır. Zihniyet aynı, kullanılan yöntem aynıdır. O yüzden hiç şaşırmadık.

Ama hesaba katmadığı bir gerçeklik var, gözden kaçırdığı bir hakikat var: Dağlar! Bunu onlar da çok iyi biliyor ki dağlar, dağlarda savaşanlar, dağlardaki özgür Kürtler…

Ulaşmak isteyip de ulaşamadığı kültür, gelenek ve göreneğini yaşatan, bugün intikam duygularıyla hesap sormak için aynı mekanlarda dimdik ayaktalar. Hem de büyük yaşam felsefesiyle, özgürlüğe büyük bir tutkuyla bağlanmış şekilde, bilimsel vuruş tarzıyla ve hesap sorma öfkesiyle… Biz varız! Özgürlük gerillası, Roboskî'nin hesabını soracak ve intikamını alacak!

10 Ağustos 2015’te İstanbul’un Sultanbeyli ilçesi Fatih Polis Merkezi’ne yönelik fedai eylem düzenleyen Erdal Nûda(Erdal Yıldız), Şehit Zilan Ölümsüzler Taburu’nun bir üyesiydi.