Güneş: Öcalan'ın düşünceleri egemenleri korkutuyor

HDP Hewler Temsilcisi Müzeyyen Güneş, "Öcalan’ın düşüncelerinden korkulduğu için tecrit ağırlaştırılıyor. Halklar Öcalan'ın özgürlüğü sağlanmadan sokakları bırakmayacak” dedi.

HDP Hewler Temsilcisi Müzeyyen Güneş, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a dönük ağırlaştırılmış tecridi değerlendirdi.

'ULUSLARARASI GÜÇLER DE SORUMLU'

Güneş, Öcalan’ın bir birey olarak ele alınamayacağını belirterek, onun özgürlüğünün halkların, ezilenlerin, cinslerin özgürlüğü ile eş değer ele alındığını belirtti. Güneş, ağır tecride uluslararası güçlerin sessiz kalmasını da eleştirirken, şunları söyledi:

“İki yıldır Sayın Abdullah Öcalan ile hiçbir görüşme yapılmıyor. 2011’den beri de avukatları ile hiç görüştürülmüyor. Tüm tutuklu ve hükümlüler için uygulananlar Abdullah Öcalan için yapılmıyor. Bu da başta Kürtler olmak üzere ezilen, sömürüler, demokrasiden yana herkeste büyük tepkiye neden oluyor.

Avrupa ve diğer ülkelerde sokaklara, meydanlara inip tepki gösterenler sadece Kürtler değil.

Abdullah Öcalan bir kişi olarak ele alınamaz. Bir düşünce ve felsefedir; ondan dolayı kendisinden korkuluyor.

Abdullah Öcalan sadece Kürtler için değil; ezilen, sömürülen, cins, kültür ve toplulukların hepsi için bir anlam ifade ettiği için, kendisinin özgürlükçü düşüncelerinden korkuluyor.

Sayın Abdullah Öcalan üzerine uygulanan tecritten sadece AKP ve Erdoğan sorumlu değil. En az onun kadar, komploda rolü olan tüm ülkeler de sorumludur. Uluslararası güçler, Avrupa ülkelerinin tamamı bu durumdan sorumludur ve hepsini ilgilendiriyor.

Son iki yıldır hiç kimse ile görüştürülmemesine karşın komploda rolü olan ve sözde insan hak, hukukuna saygılı ülkelerin hepsi, neden sessizdir, diye soruyor insanlar. Avrupa’nın göbeğinde bazı eylemler yıllardır yapılıyor, en son yaklaşık bir aydır kesintisiz bir eylem durumu var ama hâlâ sağır sultanı oynuyorlar.

Bu sessizlik Kürtler ve ezilen halklar tarafından kabul edilmiyor. O yüzden Kürtler sokaklara, meydanlara akarak bunu her gün protesto ediyorlar. Bir haber almadan, başta CPT olmak üzere insan hakları ve işkenceyi izleme vb. kurumlar Sayın Öcalan ile görüşmeden, İmralı’da incelemeler yapmadan da Kürtler ve dostlar durmayacak.”

'ARAPLAR DA ÖCALAN'I SAHİPLENİYOR'

Öcalan’ın halkların önderi olduğuna dikkat çekerken, Rojava’da Arap halkının sahiplenmesini örnek gösteren Güneş, şöyle devam etti:

"Rojava’da şimdi Kürtlerden çok Arap halkı Sayın Öcalan’a sahip çıkıyor, tecride tepkilerini gösteriyor. Avrupa da yürüyüş, miting, açlık grevleri ile tepki gösteriliyor.

Sayın Abdullah Öcalan’ın felsefesi, düşünceleri ve özgürlük anlayışını anlayan herkes tecride tepkili. Demokrat, aydın, devrimci, ezilen kesimlerin hepsi Öcalan'a sahip çıkıyor.

Sayın Öcalan öngörüsü, düşüncesi, felsefesi ile herkese yeni bir özgürlük yolu açıyor. Halklar, kesimler, cinsler, kültürler bu düşünce ve felsefe ile özgürlük arıyor. O yüzden Sayın Öcalan’dan büyük bir korku duyuluyor.”

'BÖLGE GERÇEĞİNİ VE ÇÖZÜMÜNÜ EN İYİ ÖCALAN YANSITIYOR'

Öcalan'ın 19 yıl ağır şartlarda, tek başına bir zindanda ve zindan içinde de bir hücrede tutulmasının büyük bir işkence olduğunu belirten Güneş, “Bunu rağmen Sayın Öcalan bölge ve dünya halkları için büyük bir mücadele verdi ve vermeye devam ediyor. O baskı, tecride rağmen büyük bir direniş gösteriyor" dedi.

HDP Hewler Temsilcisi Müzeyyen Güneş, halklara özgürlük, demokrasi ve eşitlik getiren, bölge sorunlarına çözüm üreten Öcalan’ın fikirlerinden hareket eden bir parti olduklarını kaydederek, şunları ifade etti:

“Arap, Kürt, Ermeni, Çerkes, Türkmen; tüm kesimlerin içinde yer aldığı bir partiyiz. Bu halklar arasında hiçbir fark gözetilmeden siyaset yapan bir partiyiz. Her inancın içinde yer aldığı bir partiyiz. Hangi din, dil, ırk renkten olursa olsun insanların rahatça siyaset yaptıkları bir partiyiz. Bu inanç ve felsefe ile siyaset yapıyoruz.

Bölgede tarihsel süreç içinde ve bir arada bu halklar yaşamış ve biz şimdi bu mozaiği HDP içinde yeniden buluşturmuşuz. Sayın Öcalan’ın felsefe ve düşüncesi bölgenin halklar gerçeğini en iyi yansıtan, bir araya getiren, mücadele ettiren bir felsefedir.

Sayın Abdullah Öcalan’ın düşünceleri, çözüm yöntemleri, ulus devleti değil, halkların demokratik sistemini esas alıyor. Bölge halkları için en iyi çözüm olan bu düşünceler egemenlerin büyük bir korku duymasına neden oluyor.

Sayın Öcalan’ın düşünceleri ulus devletle yönetilen herkesin korku duymasına neden olmuş. İran, Irak, Suriye, Türkiye başta olmak üzere bölge ülkelerinin egemenlerinin tamamı bu korkuyu yaşıyor.

Sayın Öcalan’ın felsefesinde egemenlik yok, bir arada eşit bir şekilde özgürce yaşamak var. Birlikte yaşam esastır.

Halklar bunu görüyor, bu yüzden özgürlüğü için çalışıyor.

Hiçbir baskı, tecrit, Sayın Öcalan ile halkların arasına girilmesini sağlayamaz. Erdoğan’ın bu zulmüne rağmen halk sokak ve meydanlara Öcalan’ın özgürlüğünü yüksek sesle haykırıyor.

Söz konusu Öcalan olduğunda insanlar hiçbir şeyden korkmuyor ve sahiplenmeyi en üst düzeye çıkarıyor."