Güven: İktidarın korkusu HDP ve Kürt halkı

Mardin'de konuşan HDP Milletvekili, DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, iktidarın Kürt halkından korktuğunu belirtti. Güven, CHP'nin de net tutum almadığı takdirde iktidara gelemeyeceğini söyledi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) yönetimindeki belediyelerin gasp edilmesinin ardından başlatılan Demokrasi Nöbeti, Mardin’de 32’nci gününde. HDP il binasının etrafı polis ablukasına alındı. HDP’liler, eylemlerini il binası önünde sürdürdü. Nöbete HDP Hakkari Milletvekili ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven de katıldı.

'HDP VE KÜRT HALKINDAN KORKUYORLAR'

Güven, Mardin ve diğer kentlerde HDP’lilerin yapmak istedikleri açıklama ve eylemlerin polis ablukası altına alındığını ve partinin sesinin kısılmak istendiğini belirterek, “Nedir sizi korkutan? HDP konuştuğunda, Kürtler konuştuğunda neden korkuyorsunuz? Neden etrafımızı sarıyorsunuz? Siz ne yaparsanız yapın, biz hakikati haykırmaya devam edeceğiz. Biz bu işin 'güvenlikçi' politikalar ile gitmeyeceğini haykırmaya devam edeceğiz. Kürt halkı zalim Dehak’a karşı verdiği direniş gibi bu direnişini devam ettirecektir” dedi. 

‘SORUN ÇÖZÜLMEDİKÇE TABİİ Kİ ACILAR YAŞANIR'

HDP’nin “İtaat etmeyeceğiz” dediği için linç edilmek istendiğini kaydeden Güven, Amed'de söylediği ve hedef gösterildiği sözlerini tekrarlayarak, “Kürt sorunu demokratik yöntemlerle çözülmedikçe acılar yaşanmaya devam edecektir. Buna izin vermeyelim. Hep birlikte buna karşı duralım. Dünyanın her yerinde benzer durumlar yaşanmıştır ve bu sorunlar ortak akılla, demokratik yöntemlerle çözülmüştür… Bunu söylediğimizde tehdit ettiğimizi söylüyorlar. Bu tehdit değil, bu bir realitedir” dedi.
HDP’li 3 büyükşehir belediyesinin ardından Kulp ve Karayazı belediyelerinin de gasp edilmesine dikkat çeken Güven, önce kayyum atamalarının altyapısının hazırlandığını, ardından taşlarının döşendiğini ve belediyelerin daha sonra gasp edildiğini söyledi. Kürtlere karşı yeni konseptlerin hazırlandığını belirten Güven, televizyon ekranlarında sabahtan akşama kadar Kürtler adına kim olduğu belli olmayan kişilerin konuşturulduğunu söyledi. Kendilerinin konuşarak gençleri dağa yönlendirdikleri iddialarına ve HDP önündeki ailelere de değinen Güven, “Bu konseptler Türkiye’nin birliği için değil. Aslında konuşarak gençleri dağa gönderen biz değiliz. Konuşarak bunu sağlayan Süleyman Soylu’nun kendisidir. Ötekileştirilen dil, televizyonlarda akşama kadar kullanılan dil gençleri canından bezdiriyor. Bülent Arınç bu gerçekliğe işaret etti diye ‘hadi oradan’ dediler. Bunlar gerçeğin üstünü sürekli kapatmaya çalışıyorlar” diye konuştu.

‘CHP NET OLMAZSA İKTİDARA GELEMEZ'

Güven, CHP’nin net olmadığı ve baskılara karşı tepkisini yüksek sesle getirmediği sürece iktidara gelme şansının olmadığını ifade etti. Türkiye’nin demokratikleşmesinin acil bir ihtiyaç olduğunu dile getiren Güven, Türkiye’nin demokratikleşmesi durumunda Kürt sorununun da kendi içinde çözüme ulaşacağını hayata geçirmek istediklerinin de demokratikleşme olduğunu vurguladı. Türkiye’nin demokratikleşmesinin ve Kürt sorununun çözümünün öncelikli görev olduğunu kaydeden Güven, “İşte o zaman anneler HDP’nin kapısına çözüm bulmaya gelmezler. O zaman anneler evlatlarını yitirmek zorunda kalmazlar” dedi.

‘ÖZGÜRLÜK YOLUNDA İLERLİYORUZ'

“Demirden korkan trene binmez” diyen Güven, “Biz bindik o trene, özgürlük yolunda adım adım ilerliyoruz. Hiçbir güç de bu treni durduramaz. Ne AKP-MHP iktidarı ne de başka iktidarlar. Tarihte bu konuda 'güvenlikçi' politikalarda ısrar edenler tarihin çöp sepetine gitmiştir. Ama halklar kendi yerinde yaşamını sürdürmeye devam etmiştir” diye konuştu.
Güven, Türkiye’de bir yargılama yapılacak ise, Roboski Katliamı’nın faillerinin, Taybet Ana’yı katledenlerin ve Cizre’de bodrumlarda katliam yapanların yargılanması gerektiğini vurguladı.