Gulistan Tara ve Hêro Bahadîn anıldı

Türk devletinin katlettiği Gulistan Tara ve Hêro Behadîn, katledilişlerinin 40’ıncı gününde anıldı.

Silêmanî’de çok sayıda gazeteci, aktivist, şehit aileleri ve halkın katılımıyla, Özgür Basın şehitleri Gulistan Tara ve Hêro Bahadîn, katledilişlerinin 40’ıncı günü vesilesiyle anıldı.

Chatr Production Şirketi’nde (Chatr Company) düzenlenen anmada, Gulistan Tara ve Hêro Bahadîn’in meslektaşı ve çalışma arkadaşlarından Şoxan Mîrza, Özgür Basın Kadınları’nın mesajını okudu. 

Mesajda şu ifadeler yer aldı: 

“Gulistan Tara ve Hêro Bahadîn hakikat yolunun şehitleridir. Özgür Basın, onların yoluna, davalarına ve mücadelesine sahip çıkacaktır. Bu mücadeleye karşı yapılan saldırılar karşısında, Gulistan Tara ve Hêro Bahadîn hepimizin yüreğinde yaşamaya devam ediyor. Biz kadınlar, iki kadın gazeteci şehidimizle gurur duyuyoruz,çünkü onlar bu ülkenin gerçek cesur kadınlarıdır ve asla unutulmayacaklar.

Hêro Bahadîn’in temsil ettiği dava ortadadır. Bizler, kadınlar olarak Hêro Bahadîn’in mücadelesini hep yaşatacak ve sürdüreceğiz. Özgür Basın kadınları olarak hakikatin sesinde ısrar ediyoruz. Kadın gazetecilerin korunması için kadınların dayanışması mutlaka sağlanmalıdır.”

Daha sonra, Hêro Bahadîn’in annesi adına bir mesaj okundu ve şunlar belirtildi: “Allah’tan kızımın hakkını almasını ve Türkiye rejiminin sona erdirilmesini diliyorum. Erdoğan, kendisinin Müslüman olduğunu iddia ediyor ancak Müslüman bir Kürt çocuğunu şehit etti.”

Gulistan Tara’nın ailesinin mesajı ise video yoluyla katılımcılara sunuldu. Ayrıca Gulistan Tara ve Hêro Bahadîn’in yaşamları ve mücadelesi üzerine bir sinevizyon gösterildi.

Etkinlikte, ayrıca Gazeteciler Sendikası adına bir mesaj okundu. Mesajda şu ifadeler yer aldı: “Kadın gazetecilerin katledilmesi, hakikatin ve gerçeğin katledilmesidir. Gazeteciler Sendikası, bu büyük haksızlıklar karşısında, özellikle kadın gazetecilere yönelik bu saldırılara karşı sesini yükseltmekte ve bu sesi her yere ulaştırmaktadır. Gulistan Tara ve Hêro Bahadîn, her zaman aramızda yaşayacak isimlerdir.”

Metro Merkezi Başkanı Diyarî Muhammed de şunları söyledi: “İşgalci Türk devleti, son 30 yılda birçok sivil yurttaşın katledildiği bu acımasız suçları işlemektedir. İşgalci güçlere mesajım şudur ki, bu mücadeleyi asla bitiremeyecekler.”

Kürt yazar ve siyasetçi Mihemed Emîn Pênciwênî de anma töreninde bir konuşma yaptı. Birçok örgüt, yurtsever ve gazeteci tarafından da çeşitli mesajlar okundu. 

ÖZGÜR BASIN HALKIN SESİDİR’

Mihemed Emin Pênciwênî konuşmasında, Türk devletinin Kürt halkına ve özellikle gazetecilere yönelik bu saldırıları karşısında artık sessiz kalınmaması gerektiğine vurgu yaptı. Gazetecilerin halkın sesi olduğunu ve bu özgür sesin asla susturulmaması gerektiğini belirtti.

Din alimlerinden Mela Nadir de merasimde bir konuşma yaparak şunları söyledi: “Düşmanlarımızın elleri çocuklarımıza, özellikle de kadınlara ve gazetecilerimize uzanmaktadır. Onlar her yerde kendi özel statülerine sahipler ve korunuyorlar. Ancak düşmanlarımız, inanç ve ahlak düşmanları olduklarını, bu saldırılarla kendilerini kanıtlamışlardır. Onlar bu ülkenin kültürü, dili ve insanının düşmanlarıdır. Bu saldırılar karşısında hiçbir mazeret yoktur.”

Etkinliğin sonunda Sanatçı Seyîd Mihirdad Muşeşeî, katılımcılara şehitler anısına şarkı okudu.