Güney Kürdistan’da işgal saldırılarına tepki büyüyor

İşgalci Türk devletinin 23 Nisan’dan bu yana Güney Kürdistan’a yönelik yürüttüğü yeni işgal saldırıları ve orman talanına karşı Güney Kürdistan’ın genelinden tepkiler yükseliyor.

İşgalci Türk devletinin Güney Kürdistan’a yönelik şu ana kadar yaptığı tüm saldırılar Güney halkının tepkisine neden oldu. 23 Nisan’dan bu yana başlattığı yeni işgal saldırısı sonrası Metina, Zap ve Avaşin hattında yaptığı orman katliamı da ortaya çıkınca iktidar partisi KDP içinden bazı parlamenterler ile YNK’li ve diğer parti yöneticileri tepki gösterdi.

KDP içinden şu ana kadar işgal saldırılarına karşı gelen en büyük tepki KDP Yürütme Komitesi eski üyesi ve 2019 yılına kadar Süleymaniye sorumlusu olan Edhem Barzani’den geldi. Barzani’nin işgal koşullarında yaşayamayacağı yönündeki açıklaması Hewlêr’den ayrılmasına neden oldu.

Edhem Barzani’nin bu çıkışı iki gündür Kürdistan halkı arasında tartışılıyor olmasına rağmen KDP basınında konuya ilişkin tek bir haber dahi yer almadı.

İşgalci Türk devletinin Metina, Hiror ve Derarê bölgesinde orman katliamını yapması, kesilen ağaçları götürmesi KDP Parlamenterlerinden Rêwing Hirori tarafından da gündeme getirildi.

ORMAN BAKANLIKLARI SERT TEPKİ GÖSTERDİ: DÜŞMANCA BİR TUTUM

Bağdat ve Hewlêr Tarım bakanlıkları da ormanın talan edilmesine sert tepki gösterdi. Her iki bakanlık yaptıkları ortak açıklamadan, bunun “düşmanca bir tutum” olduğunu belirtirken, “Ortaya çıkan görüntüler ve elde ettiğimiz bilgilere göre Türkiye’den bazı şirketler Türk askeri, korucu ve çeteler aracılığı ile Behdinan’da Kuzey sınırındaki bölgede ormanlar kesilmeye başlamış. Kesilen ormanlardan elde edilen odunlar kamyonlara bindirilerek Türkiye’ye götürülüyor.  Bu adım Güney Kürdistan ve Irak’ın doğasının tahrip edilmesidir. Bölgede yaşayan halka ve tüm halklara karşı atılan bir düşmanca adımdır. Türk hükumetinden derhal bunun durdurulmasını istiyoruz. BM başta başta olmak üzere konuya ilişkin uluslararası kurum ve kuruluşları da bir an önce devreye girmesini çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.

KOMALEY ISLAMI: ZULÜMDÜR, GÜNAHTIR

Komaley İslami Siyasi Komite üyesi Muhammed Hekim, işgalci Türk devletinin Kürt soykırımı ve ormanları talan etme saldırılarına dikkat çekerek, orman kesimini İslami cepheden şöyle değerlendirdi:

“Dinde orman kesme ve yeşilliği yok etmek haram ve günahtır bunu yapmayın. Türk askerinin bugün Kürdistan’da bunu yapması toprağımız ve suyumuza karşı büyük bir zulümdür. Ne yazık ki ne Irak ne de bölgesel hükümet ve yönetim bu konuda aldıkları kararlarına sahip çıkarak topraklarımızı, ormanlarımızı, suyumuzu ve halkımızı korumuyorlar.”

SORAN ÖMER: TÜKRİYE İŞGALİ DENİŞLETMEK İSTİYOR

KDP tarafından parlamenterliği düşürülen eski Komalay İslami Parlamenteri Soran Ömer Türk devletinin son saldırılarla işgalini genişletmek istediğini ve işgal ettiği alanlardan hiçbir zaman çıkmayacağını söyledi.

Ömer, şunları belirtti: “ Bölge halkını köylerinde bağ, bahçe, tarla ve ormanlarında bombalıyor. Sivilleri vuruyorlar. Halkın geçim kaynağı olan bağ, bahçe, tarlalarını yakıyorlar. Doğamızı yok ediyorlar. Bu bir soykırım ve yok etme saldırısıdır. İşgalci Türk devleti onunla işbirliği içinde olan bazıları tarafından buna gerekçe olarak da PKK gösteriliyor. Bu sadece bir gerekçedir. Amaç Kürtleri ve Kürdistan’ı yok etmektir. Ne yazık ki Türkiye’nin bu amacına bazıları da destek vererek ortak oluyor. Türk devleti Başûrê Kurdistan ile birlikte Musul ve Kerkük’ü işgal etmek için bu planı uyguluyor. O yüzden giderek askeri gücünü arttırıp işgalini genişletmeye çalışıyor. Ormanları yakmak ve kesmek bölgedeki halkı göç ettirmek amacıyla olduğunu bilmemiz gerekir. Güney hükümeti ve siyasi partiler buna karşı tehlikeli bir sessizliği tercih etmişler bu doğru değil. Kesin ve net bir tutum alınmalı.”

KDP’Lİ MİRXAN: SESİMİZİ YÜKSELTMELİYİZ

KDP parlamenteri Aras Heso Mirxan, sanal ağlardaki yayınladığı bir mesajda işgal saldırıları ve ormanların yok edilmesine ilişkin tepkisini şu şekilde dile getirdi: “ İşgalci Türk devletinin bu işgal saldırıları ve ormanlarımızı, doğamızı yok etmesine karşı tüm partiler, halk ve olarak sesimizi yükseltmeliyiz.”

KDP’Lİ AHMED: BEHDİNAN AĞAÇLARINI ÇALIYORLAR

Eski Rudaw programcısı ve son seçimlerde KDP parlamenteri olarak bölge parlamentosuna giren Hevidar Ahmed, sanal ağlardaki hesabında şu ifadeleri paylaştı: “Türkiye’nin silahlı güçleri Behdinan ağaçlarını çalıyorlar. Elimize geçen belgelerle Türk devletinin silahlı güçleri Zaxo’ya bağlı Sindi mıntıkasındaki ormanları keserek Türkiye’ye götürdüklerini kanıtlıyor. Kestikleri bazı ağaçların ömrü yüz yılın üzerindedir. Türk devleti Sindi bölgesinin Sinaht, Mêrga Şiş, Kelok, Masi Sinda köyleri ve çevresindeki tüm ormanları kesmişler. Hükumetimiz diplomatik ve siyasi yollarla devreye girerek bu durumu durdurmalı.”

Hevidar Ahmed KDP’nin en iyi savunucularından biri olarak biliniyor. Bu dönemde böyle bir tepki göstermesi birçok çevre tarafından yakınlaşan seçimlerde yeniden seçilme hesabı olarak değerlendirilirken, bazıları Neçirvan Barzani’ye yakınlığı ile ifade etti.

GAZETECİLERDEN YOĞUN TEPKİ

Siyasetçiler ile birlikte birçok gazeteciden de tepkiler geldi. İslami bir gazeteci olan Mahmut Yasin Kutbi, ormanların kesilmesi ve Efrîn’de zeytin ağaçlarının kesilmesinin Kudüs zeytin ağaçlarının kesilmesinden hiçbir farkının olmadığını belirtti.

Kurdsat programcılarından Zana Hesen, KDP’nin iktidarda kalması şartı ile Güney Kürdistan sınırlarını Türkiye’nin her şeyi yapması için açtığını belirtti. Zana Hesen yazısında, şunları ifade etti: “KDP ile Türkiye Barzani ailesinin iktidarını genişletme karşılığında anlaşmışlar. Bunun karşılığında Güney’in yer altı ve yer üstü tüm zenginlik kaynaklarını Türkiye’ye peşkeş geçmiş. Zenginlik kaynağı olarak her ne kadar petrol olarak görülse de sadece petrol değil. Bölge demir ve diğer madenler bakımından da fazlasıyla zengin. Türk devletinin işgal ettiği yerlere yollar yapması zenginlik kaynaklarının KDP ile ortak bir şekilde talan edilmesi içindir. Mesele sadece ağaç kesmedir. İkisinin ortak amaçlarından biri bölgenin zenginlik kaynaklarını talan etmek için halkı göçertme planını izliyorlar.” 

KDP MEDYASI TEPKİLERİ GÖRMÜYOR

Tüm bu gelişmeler yaşanırken Rêwing Hirori dışındaki tepkilerin hiç biri KDP basınına yansımadı. KDP’ye bağlı medyanın Türk işgal saldırılarına yönelik tepkileri görmezden gelmesi nedeniyle çok sayıda kişi sanal ağlarda seslerini duyuruyor.