Halepçe'de Lozan etkinlikleri

Kurdistan Gençleri Platformu Halepçe’de Lozan Anlaşması'nın 100. yıl dönümü vesilesiyle birçok panel, seminer, vb. etkinlik gerçekleştirdi

Lozan’ın 100. yıl etkinlikleri kapsamında düzenlenen bir panele katılan Rêbwar Raûf , “Türkiye ve İran dini kendi siyasal çıkarları için kullanıyor. İran ve Türkiye, dini gerçek özü itibariyle ele almıyor. Her iki ülke de din, halkları birbirine karşı kırdırtmak için kullanılıyor. Faşist şef Erdoğan İslam’ı sadece kendi çıkarları için kullanıyor. Siyasal İslam eliyle yıllardır iktidarını sürdürüyor” dedi.

Kurdistan Gençleri Platformunun Lozan’ın 100. yılı kapsamında gerçekleştirdiği etkinliklerde konuşan Aşna Qadir adlı yurttaş ise şunları söyledi: 

“Bugün 40 milyon Kürt kendi ülkesinde dilini okuyup yazamadan yaşamak zorunda bırakılıyor. Faşist Türk devletinin Kürt halkına yönelik uyguladığı soykırım politikalarından dolayı Kuzey Kurdistan’da soykırımın etkileri çok daha derinden yaşanıyor. Kültürel soykırım sadece dilin yasaklanmasıyla geliştirilmiyor. Aynı zamanda Kürtlerin toplumsal değerlerine dönük de geliştiriliyor. Kuzey Kurdistan’da şehitlerin mezarlıkları açılarak kemikleri başka yerlere kaçırılıyor. Bu da kültürel soykırımın farklı bir boyutudur. Türk devleti Kürtlerin şehitlerinden, ölülerinden bile korkuyor. Türk devleti, Kürtler uluslararası arenada haklarına kavuşmasın diye şehitlikleri tahrip edip kaçırmak da dahil her türlü vahşeti uyguluyor. 

Bu şekilde diğer Kurdistan parçalarında yaşanan vahşeti tüm Kürtler öğrenmiş olacaklar. Bugün işgalci devletler, Kürtlere yönelik büyük soykırım suçları işliyor. Eğer yaşadığımız soykırım politikalarına dair bilgimiz olmazsa, gelecekte de soykırımın her türlüsü ile karşı karşıya kalırız.”

Ayrıca panelde konuşan aktivistler, işgalci devletlerin Kürtlere ait birçok yazılı bilgi ve belgeyi yakarak yok ettiklerini, yakamadıklarını ise çalarak kendilerine mal ettiklerini belirtti. Katılımcılar ayrıca işgalci devletler tarafından Kurdistan’ı dört parçaya bölen sınırların Kürtler nezdinde kabul görmediğini, sınırların dört parça Kurdistan’da yaşayan Kürtlerin ulusal birlik ve beraberlik ruhunu yok edemeyeceğini söyledi.