Kurdistan dağlarında çok çetin bir savaş yürütülüyor. Kurdistan Özgürlük Gerillası hakikat ve özgürlük savaşı veriyor. Gerillanın hedefi belli; Önderliğin fiziki özgürlüğünü sağlamak ve ülkesinde özgür bir şekilde yaşamak. Bunun için ne fedakarlık gerekiyorsa yapıyor. Onlar özgürlüğün, eşitliğin, demokratik modernite gerillalarıdır. Dünyada eşi benzeri görülmemiş bir fedakarlık sergiliyorlar. Halkının özgürlüğü için "Keşke canımdan daha fazlasını verecek bir şeyim olsaydı” diyorlar. Ya da, “Mezarıma halkına borçludur yazın” ve “Yaşamı uğrunda ölecek kadar seviyoruz” diyorlar. Binlercesi genç yaşta sözleriyle, duruşlarıyla ve pratikleriyle, Kürt kişiliğinin yeni kimliğini oluşturdu. Evet, onlara ait yaşamları var. Artık beş bin yıllık zihniyetten uzaklaşıyorlar. Sistemin onlara verdiği anlamsız yaşamı kabul etmiyorlar. Onların anlam dolu yeni yaşamı insanlık için yeniden doğuş demektir.
Bu nedenle onlar için artık yorgunluk ve tereddütlü yaşamak diye bir şey yoktu. Günlerin, ayların ve yılların hesabını yapmıyorlar. Özgür bir yaşam, özgür bir insan ve özgür bir tarih yaratmanın ve bunu insanlığa mal etmenin peşindeler. Bunu başarmak için de çok büyük bir çaba, fedakarlık ve cesaret gerekir. Kendi çıkarlarını düşünmeden, kış, kar demeden, yılın dört mevsiminde hiçbir insan beyninin hayal edemeyeceği bir hayat yaşıyorlar. Yolları, dağları, nehirleri ve ovaları aşıyorlar. Büyük bir umut ve inanç yaşanıyor. Her türlü saldırı altında cesurca direniyor ve yalnızca özgürlük için savaşıyorlar. Çelikten bir irade ortaya koyuyorlar. Bu gerçek birçok kez ortaya çıkmıştır. Kürt halkının bugün ulaştığı aşamanın Rêber Apo ve Kurdistan'ın kahraman şehitleri sayesinde olduğunu kimse unutmamalıdır.
BU MÜCADELE YÜZLERCE BÊRÎTAN VE ZİLAN ÇIKARDI
Elbette bu kendiliğinden olmadı, çok büyük bedeller verilerek bu aşamaya gelindi. İnanılmaz zorluklarla, dayanılmaz acılarla, büyük emeklerle, onca can ve kanla başarıldı bu. Kurdistan’ın her taşında, kayasında, mevzisinde kan döküldü, her toprak parçasına direniş yerleştirildi. Silahla, bombayla, düşünceyle, sözle, kalemle, şarkıyla, açlıkla, soğukla, yaralanmalarla bu seviyeye ulaşıldı, halka ve tarihe mal edildi. Burada kutsallık, güzellik, inanç, coşku, tutku ve mücadele var. Yaşam burada ve dalga dalga ülkenin dört bir yanına akıyor. Hangi düşman böyle bir iradeye karşı kazanabilir? Hangi işbirlikçi-hain bu iradeyi kırabilir? Hiç bu mücadele tarihine de mi bakmıyorsunuz?
Yüzlerce Bêrîtan çıktı, yüzlerce Zilan çıktı, yüzlerce Kemal, Hayri ve Mazlum çıktı, hala çıkmaya da devam ediyor. Bu nedenle Kürt halkı böyle evlatlara sahip olduğu için çok şanslı. Birkaç kelimeyle de olsa gerillanın Kurdistan'ın özgürlüğü için yaptığı fedakarlığı yazmak istedim. Söylediğim gibi bu yaşam birkaç kelime ile anlatılabilecek bir yaşam değil. Bu yaşama ilişkin kitap yazmak bile yeterli olmayabilir. Ama önemli olan bunu insan olarak hissetmektir. Zaferin daha hızlı gerçekleşmesi için vicdan sahibi her Kürdün bunu görmesi ve sorumluluk alması gerekir. Vakit oturup izleme vakti değil. Vakit zafer vakti ve başarıya ulaşmak için herkesin elinden geleni yapması gerekir.