Hasta tutsaklardan işkencelere karşı duyarlılık çağrısı

Hasta tutsaklar Fevzi Arslan ve Şehriban Mimkara avukatları ile yaptıkları görüşmede uğradıkları işkenceleri anlatarak, duyarlılık çağrısı yaptı.

Urfa 1 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan hasta tutsak Fevzi Arslan (50) ile Urfa 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan ve kanser teşhisi konulan hasta tutsak Şehriban Mimkara, uğradıkları hak ihlallerini avukatları ile paylaştı.

Bağırsakları dışarı çıkmasın diye korse kullanmak zorunda olan Fevzi Arslan, hastane sevklerinde kötü muamele ile karşı karşıya kaldıklarını belirterek, ağız içi arama dayatması olduğunu söyledi. Kelepçeli muayene dayatıldığını belirten Arslan, "Doktora gittiğimiz zaman asker tarafından zaman yok denilerek soru sormamıza izin verilmiyor. Muayenemiz düzgün yapılmıyor" dedi. Arama adı altında tutsak oldukları odaların darmadağın edildiğini kaydeden Arslan, geçtiğimiz günlerde yapılan baskında battaniyelerine el konulduğunu belirterek "Dolapta eşyalarım çıkarıldı. Okuduğum Kur'an-ı Kerim'in üzerine indirildi" ifadelerini kullandı. İdareye verdikleri dilekçelerin yanıtlanmadığını söyleyen Arslan,  "Beyin kanaması geçirdim eskiden. Karın fıtığım var. Tedavim şimdiye kadar yapılmadı. Korse için anlam kalmadı. Doktor tarafında acil ameliyat lazım denildi. Ama yapılmıyor" diye aktardı.

‘NE KANSERİYİM BİLMİYORUM’

Yakın zamanda kanser teşhisi konulan hasta tutsak Şehriban Mimkara da hastane sevklerinde sorunlar ile karşı karşıya bırakıldıklarını belirterek, yaşadıklarını şu şekilde aktardı: “Sevklerim geciktirildi. Sonrasında avukatlar ve milletvekilleri savcılığa durumumu bildirince hastane sevklerim yapıldı. Fakat bu sefer de iki kez biyopsi yapılmasına rağmen hastalığım hakkında bir tespit yapılmadı, yapıldıysa da bana söylenmedi. Üçüncü kez bana biyopsi yapıldığında ise ben neyim var diye sorduğumda, kansersin denildi. Kanser olduğumu söyleyip bana hastalığımı açıklamadılar. Neyim olduğunu hala bilmiyorum. Bana bilgi vermiyorlar. İdareye yazdığım hiçbir dilekçeye dönüş alamıyorum. Şu an ailem hakkımda ameliyat kararı verildiğini duyduklarını söyledi. Bu konuda da bana herhangi bir bilgilendirme yapılmadı. Herhalde ameliyat olduğum gün söyleyecekler bilmiyorum. Hiçbir hazırlık yapma şansım olmadan ameliyata girmek istemiyorum. Ama bana bu şansı tanımıyorlar. Ameliyat olsam bile hastane doktor seçme şansım yok en azından ameliyat olduktan sonra hastane nezaretinde kalmak istemiyorum. Orası çok kirli ve hijyenik değil. Eğer ameliyat olursam nezarette kalmak istemiyorum. Enfeksiyon riskim yüksek olduğu için temiz bir odada bakım görmek istiyorum. İdarenin doğru düzgün bilgi vermesini istiyorum.”

‘5 GÜN BOYUNCA SU AKMADI’

Ayakkabı çıkartılarak arama yapılma dayatması ile karşı karşıya bırakıldıklarını belirten Şehriban Mimkara, uygulamanın insan onuruna aykırı olduğunu söyledi. Sık sık su kesintileri yaşandığını belirten Şehriban Mimkara, kimi günlerde 5 gün boyunca su akmadığını sözlerine ekledi.

Şehriban Mimkara, kantin fiyatlarında fahiş fiyat artırımlarının olduğunu söyleyerek, ihtiyaç listelerinin hiçbir zaman tam olarak karşılanmadığını kaydetti.

DUYARLILIK ÇAĞRISI

Arslan ve Mimkara, hukuk örgütleri başta olmak üzere insan hakları savunucularına, hapishanelerde yaşanan hak ihlallerine karşı durma, tutukluların sesini her mecrada dillendirme çağrısında bulundu.