HDP, Güney Kürdistanlı partilerle tecridi görüştü

HDP’nin Güney Kürdistan bürosu yönetimi, siyasi partilerle Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit, cezaevlerindeki açlık grevi ve ulusal birlik meselesini görüştü.

HDP’nin Yekgirtu İslami ile görüşmesi saat 10.00’da gerçekleşti.

Toplantıya Yekgirtu İslami’nin siyasi ilişkiler başkanı ve eski bakan Dr Muhammed Hawdiany, siyasi ilişkiler üyeleri Adil Obaid Ömer ve Mohammed Saleh Hasan katıldı.

HDP bürosundan ise Nahide Ermiş ve Hikmet Hatip görüşmede yer aldı. Ermiş, Türk cezaevlerindeki hak ihlallerinin önüne geçmek ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi kırmak, özgürlüğüne kavuşmasını sağlamak amacıyla başlatılan açlık grevlerine dikkat çekti.

‘SİYASİ DEĞİL, İNSANİ BİR VAZİFEDİR’

60 günü aşan açlık grevlerinin kritik bir sürece girmeden yapılan bu haksızlıklara ve hak ihlallerine karşı vicdani ve insani olarak ses çıkarmak gerektiğini belirten Ermiş, ezilen ve yok sayılan tüm insanların bu direniş etrafında kenetlenmesinin “siyasi değil insani bir vazife” olduğunu kaydetti.

TÜRKİYE’NİN İKİ GÜNDEMİ VAR: HDP’Yİ KAPATMAK, İÇ SAVAŞ ÇIKARMAK

Nahide Ermiş, “Türkiye'nin şu an iki temel gündemi vardır; birincisi HDP’nin kapatılarak Kürtlerin ve diğer halkların seslerini kesmek. İkincisi ise Kürtler arasında bir iç savaş çıkarmak, KDP ve PKK’yi savaştırmak, Şengal ve Rojava kazanımlarını yok etmektir” dedi.

Kürt birliğinin oluşumu gerektiğini ifade eden Ermiş, “Bu konuda en büyük görev ise Mesud Barzani’ye düşmektedir. Kürtlerin lider olarak gördüğü 3 isim vardır; bunlardan biri Sayın Abdullah Öcalan, ikincisi Sayın Celal Talabani,  üçüncüsü ise sayın Mesud Barzani’dir” şeklinde konuştu.

Barzani’nin bu görevi üstlenmesi gerektiğini belirten Ermiş, “KDP'den ayrılıp Kürt birliği için çalışmalı ve bu saatten sonra tek derdi milleti olmalı. Bu şekilde yaklaşmalı ve üzerine düşen tarihi görevi yerine getirmelidir” vurgusunda bulundu.

HAWDIANY: BİZ İSLAMİ DEĞİL, ULUSAL BİR PARTİYİZ

 Dr Muhammed Hawdiany ise şöyle konuştu: “Bizler Yekgirtu İslami olarak Kürt halkı üzerindeki baskıları gerek parlamento gerekse toplumsal alanda eylem ve etkinliklerle her zaman gündem yaptık. Siyasi parti tarihimizde tüm çalışma ve programlarımız Kürt kazanımları ve Kürtlerin çıkarlarına yönelik olmuştur. Biz İslami değil ulusal bir partiyiz.”

AKP ile ilk zamanlar aynı çizgide olduklarını ve ilişkilenmek istediklerini söyleyen Hawdiany, “Fakat AKP’nin tüm programlarının Kürt halkının kazanımlarını yok etme üzerine olduğunu fark edince ilişkilenmekten vazgeçtik” diye ekledi.

‘KÜRT ULUSAL MÜCADELESİ ÖNCELİK OLMALI’

1992’daki KDP ve YNK savaşında KDP’nin Saddam’ı, YNK’nin ise İran’ı getirdiğini belirten Hawdiany, “Büyük bir iç savaş yaşandı ve kaybeden bir bütün olarak Kürtler oldu. Biz Yekgirtu olarak silahsız bir mücadeleyi destekliyoruz. Parti olarak bir mazlum nerede ise onun haklarını savunuyoruz. Kürt partileri, kendi arasındaki fikir ayrılıklarını bir kenara bırakıp, Kürt ulusal mücadelesini ve Kürt çıkarlarını öncelik yapmalıdır” ifadelerini kullandı.

Hawdiany, şöyle devam etti: “PKK ve KDP savaşı ihtimali bile Kürde kaybettirir. Biz parti olarak KDP’ye bu konu ile ilgili çağrıda bulunduk; iç savaş kaybettirir dedik.”

Zindan direnişlerini de selamlayan Hawdiany, “Bu zulme dur demek için elimizden geleni yapıyoruz” dedi.

Yekgirtu İslami Kurdistan adına siyasi ilişkiler üyesi Muhammed Saleh Hasan da kısa bir video konuşması ile açlık grevlerine desteğini sundu.

HDP, aynı gündemle Kürdistan Zehmetkêşan (Emekçiler) Partisi ile de bir araya geldi.

Zehmetkêşan partisinden, siyasi konsey üyesi Bekes Kadir ve Soma Ali, HDP’den büro yönetimi olarak Nahide Ermiş ve Hikmet Hatip görüşmede yer aldı.

Ermiş, bu görüşmede de açlık grevlerine ilişkin duyarlılık ve destek isterken, ulusal birlik konusunda da  herkese görev düştüğünü tekrarladı.

KADRİ: BAĞDAT PKK’YE KARŞI SAVAŞ YÜRÜTEMEZ

Bêkes Kadri, Türk Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Bağdat ziyaretine işaret ederek,  “PKK ve Şengal ile ilgilidir. Fakat Bağdat'tan istediğini alamayınca bu sefer Kürdistan hükümeti ile aynı konu için bir araya geldi. Bağdat'tan istediğini alamayan Türkiye, orada DAİŞ eliyle bir canlı bomba eylemi gerçekleştirdi ve dedi ki benimle birlikte hareket etmezsen sonuçlarına katlanırsın” şeklinde konuştu.

Bu mesajın aynı zamanda Kürdistan Bölgesel Hükümetine yönelik olduğunu belirten Kadri, “Bağdat biliyor ki Türkiye Şengal'e girerse bir daha çıkmayacak.  Bunu Hewlê yönetimi de biliyor. Bu yüzden Türkiye ile birlikte hareket etmesi demek buradaki kazanımların da gitmesi anlamını gelir ve biz böyle bir şey olsun istemiyoruz” dedi.

Bağdat’ın PKK’ye karşı bir savaş yürütemeyeceğini ve PKK’ye saygı duyduğunu ifade eden Kadri, “KDP de bir iç savaşı göze alamaz çünkü Bağdat kendi sınırlarında bir savaşa izin veremez” diye konuştu.

Soma Ali ise zindan direnişlerine değinerek,  “Kürt Halk önderi Abdullah Öcalan'ın üzerindeki tecrit aslında bir bütün olarak demokrasiyi savunan her kesin tecrididir” dedi.

“Türkiye'deki Kürt sorunu aktivistlerin hapsedilmesiyle çözülemez” vurgusunda bulunan Ali, HDP’ye yönelik tutuklamaları kınadı ve siyasi tutsakların mücadelesini desteklediklerini vurguladı.