HPG 3 şehidin kimliklerini açıkladı

Metîna’da şehit düşen 3 gerillanın kimliklerini açıklayan HPG, “direniş çizgisinden taviz vermeyen özgürlük gerillası, destansı mücadelesiyle halklarımızın özgürlük umudunu ve zafere olan inancını temsil ederek tarihi rolünü oynuyor” dedi.

HPG Basın İrtibat Merkezi, şehadete ulaşan 3 gerillaya ilişkin şunları belirtti:

“Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın Medya Savunma Alanları’nda Türk sömürgeciliğine karşı yürüttüğü görkemli direnişi sürüyor. İşgalci ordu ve onun işbirlikçisi olan güçlerin tüm saldırılarına karşı direniş çizgisinden taviz vermeyen özgürlük gerillası, destansı mücadelesiyle halklarımızın özgürlük umudunu ve zafere olan inancını temsil ederek tarihi rolünü oynuyor. Mücadeleleriyle halkımızın özgür yarınlarının yaratıcıları olan Rojhat, Rojda ve Şoreş yoldaşlarımız Metîna alanında yaşanan düşman saldırılarında şehadete ulaştı.

Zor zamanların yiğit komutanı Rojhat Hebeş, Garzan halkımızın yiğit kadını Rojda ve Arap halkımızın cesur evladı Şoreş yoldaşlarımızın, başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kürt ve Arap halkımıza başsağlığı diliyoruz. Kutsal şehitlerimizin anılarına bağlı kalacağımızın sözünü yineliyor, amaçlarını mutlaka gerçekleştireceğimizi belirtiyoruz.

Şehadete ulaşan yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:

Kod Adı: Rojhat Hebeş
Adı Soyadı: Mecîd Mahmudî
Doğum Yeri: Kotol
Anne – Baba Adı: Zubeyde – Hasan
Şehadet Tarihi ve Yeri: Temmuz 2023 / Metîna

 

Kod Adı: Rojda Zîlan Demhat
Adı Soyadı: Kezban Akşin
Doğum Yeri: Bedlîs
Anne – Baba Adı: Saadet – Şemsettin
Şehadet Tarihi ve Yeri: Temmuz 2023 / Metîna

 

Kod Adı: Şoreş Serhildan
Adı Soyadı: Salih Silêman Ereb
Doğum Yeri: Hesekê
Anne – Baba Adı: Hiyam – Silêman
Şehadet Tarihi ve Yeri: Haziran 2023 / Metîna

 

ROJHAT HEBEŞ

Özgür Kurdistan umudunu her zaman canlı ve diri tutan Rojhilatê Kurdistan halkımız, bu uğurda mücadele eden tüm dürüst Kurdistanî örgüt ve partilere kapılarını açarak, her türlü fedakarlığı yapmaktan geri durmadı. En değerli varlıkları olan evlatlarını ülkemizin özgürlüğü için feda etmekte tereddüt etmeyen Rojhilatê Kurdistan halkımız, özgürlüğün ve kendi olmanın yaşamsal değerinin farkındalığı ile hareket etti. Bunun için direnmeyi ve varlığı için mücadele etmeyi yaşam tarzı haline getiren halkımız, bunu kuşaktan kuşağa aktararak kültür haline getirmeyi başardı. Rojhilatê Kurdistan’da mücadele etmeyen, halkımızın özgürlüğü için bedel ödemeyen bir aile kalmazken, bedel ödemekten geri duranlar toplumda kabul edilemez duruma geldiler. Rojhilatê Kurdistan’da devrimci gelenek ve kültürün yoğun yaşandığı alanlardan biri de Kotol’dur. Kotol halkımız tarihten günümüze kadar, her zaman mücadele içinde oldu, halkımızın özgürlüğü için mücadele eden tüm partileri sahiplenerek her türlü desteği verdi. 1990’lı yıllarda Bakur ve Rojavayê Kurdistan’da büyük gelişim kaydeden partimiz PKK, Kotol alanında da tanınır, bilinir hale geldi. Özellikle sömürgeci Türk devletine karşı yürütülen destansı gerilla savaşı, zindanlarda geliştirilen fedailik çizgisindeki duruşun halkımız tarafından daha fazla bilinir olmaya başlaması bu alana yayıldı, buradaki halkımız Kurdistan mücadelesi için yeni sayılan Hareketimizi tanımaya, anlamaya çalıştı. Bu temelde ilk gerilla gruplarının Kotol alanına ulaşması ile halkımız, gerilla şahsında PKK’yi ve Rêber Apo’yu tanımaya başladı. Gerillanın yoldaşlığından, halka yaklaşımlarından ve hiçbir çıkar beklemeksizin hesapsızca ve fedakarca mücadele etmesinden etkilenen halkımız, Partimizin Kurdistan özgürlük devrimini gerçekleştireceğine yürekten inandı ve sarsılamaz bir bağlılık ve inançla Partimizi sahiplendi. İlk gerilla gruplarından etkilenen gençler yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek gerilla saflarına katılırken, halkımız da her geçen gün daha fazla mücadelemizi sahiplendi. Önderliğimizin 1999 yılında düşmana esir düşmesi ile birlikte tarihinin en büyük serhildanlarının geliştiği Rojhilatê Kurdistan’dan binlerce genç gerilla saflarına katılarak komploculara en anlamlı cevabı verdi.

Kotol’a bağlı Hebeş köyünde doğan Rojhat yoldaşımız da, ailesinin ve yaşadığı çevrenin derin yurtseverlik kültürünü edinerek büyüdü. Köylerinden gerilla saflarına birçok katılımın olması, sahip olduğu ulusal bilinç, mücadele sürecinde yaşanan şehadetler ve Rêber Apo’nun fikirlerini tanıması Rojhat yoldaşımızı derinden etkiledi. Şehitlerimizin ve Önderliğimizin verdiği emeklere layık olmanın mücadele saflarına aktif bir şekilde katılmaktan geçtiğinin bilincinde olan yoldaşımız, gerilla saflarına katılmak istemişse de belli bir süre bunu başaramadı. Fakat ne rejimin baskısı, ne sistemin sahte yaşamı Rojhat yoldaşımızın amacına olan bağlılığını ortadan kaldırmayı başaramadı. Gerilla saflarına katılmak için sürekli arayışta olan ve fırsat kollayan yoldaşımız 2009 yılında bulduğu ilk fırsatı değerlendirerek Qendîl alanından gerilla saflarına katıldı.

Gerilladaki ilk eğitimini de bu alanda gören yoldaşımız eğitimini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra aynı alanda pratik çalışmalara dahil oldu. Burada bir süre değerli komutanlarımızdan Şehîd Hüseyin Mahir (Kadri Çelik) yoldaşın yanında kalan Rojhat yoldaşımız, Şehîd Hüseyin’in engin gerillacılık tecrübelerinden, ideolojik duruşundan birçok şey öğrenerek nasıl bir mücadele edilmesi gerektiğini daha fazla bilince çıkardı. Hüseyin yoldaşın yaşamını ve mücadele çizgisini kendisine örnek alan Rojhat yoldaşımız, her zaman Kurdistan’ın en zorlu alanlarına gitmeyi önerdi. Zorlu şartların gerillası olarak her anında yoldaşlarının yükünü biraz daha hafifletmeyi amaç edindi. Qendîl’in birçok alanında gerillacılık yaptıktan sonra, kendisi için büyük bir manevi anlam taşıyan Bakurê Kurdistan’a, özellikle de gerillanın ilk mücadele alanı olan Botan’a gitmeyi önerdi. Yaşamdaki duruşu, askeri derinliği ve fedakarca katılımı ile Partimize güven veren Rojhat yoldaşımızın bu önerisi kabul edildi.

Fakat DAİŞ çetelerinin Kobanê’ye saldırması üzerine halkımızın yardımına gitmeyi daha öncelikli görerek Kobanê’ye geçti. Kobanê’nin çetelerden temizlenmesinde fedakarca katılımı ile katkı sunan Rojhat yoldaşımız daha sonra cephe komutanlığı görevi ile Sirîn bölgesinde komutanlık yaptı. Bu bölgenin savunulmasında geliştirdiği yaratıcı tarz ve taktiklerle önemli bir rol oynadı. DAİŞ çetelerinin tamamen ortadan kaldırılmadan halklarımızın özgür olamayacağını çok iyi bilen Rojhat yoldaşımız, daha sonra geliştirilen devrimci hamlelere de katıldı. Tişrîn barajının kurtarılmasında önemli bir emeğin sahibi olan Rojhat yoldaşımız, bu hamle sürecinde öncü bir rol oynayarak, yoldaşlarına güç ve moral kaynağı oldu. Savaştaki cesareti ve vuruş tarzındaki keskinliği ile çetelere büyük darbeler vuran Rojhat yoldaşımız komutasındaki savaşçılar, kısa sürede Tişrîn bölgesinin özgürleştirilmesini sağladı. Yoğun savaş sürecinden sonra savaşta uzmanlığın ve profesyonelliğin gelişmesi için askeri akademilerde ders veren yoldaşımız, edindiği tecrübeleri yoldaşlarıyla paylaşarak önemi bir savaş gücünün yaratılmasını sağladı. 2 sene boyunca bu çalışmada yer aldıktan sonra, görevini yerine getirdiğini düşünen Rojhat yoldaşımız tekrar yüzünü Kurdistan dağlarına döndü.

Uzun sayılabilecek bir süre dağlardan ayrı düşen yoldaşımız, hasretle ve özlemle tekrar dağlarla buluşmuş ve kendisi için yeni yaşamın merkezi olan Kurdistan dağları ile yeniden bütünleşti. Yaşadığı yoğun savaş pratiğinin tecrübelerini yoldaşlarına aktarmak ve gerillanın yeniden yapılandırılması sürecini daha iyi bilince çıkarmak isteyen Rojhat yoldaşımız Apollon Akademileri’nde eğitim gördü. Eğitim sürecindeki yaşadığı bütünlüklü yoğunlaşma ile yıllardır gitmek için hayalini kurduğu Bakurê Kurdistan’a gitmeyi öneren yoldaşımız nihayet hayalini gerçekleştirerek Wan alanına geçti. Eyalet komutanlığı üyesi görevi ile bulunduğu Wan’dan sonra Bakurê Kurdistan’ın farklı alanlarında çalışma yürüten Rojhat yoldaşımız, büyük bir fedakarlık, coşku ve heyecanla Bakur’daki çalışmalara katıldı.

Daha sonra tekrar Medya Savunma Alanları’na dönen yoldaşımız, Bakurê Kurdistan’dan edindiği savaş tecrübelerini, düşmanın Medya Savunma Alanları’na yönelik saldırılarına karşı uygulamak için yoğun bir çabanın içerisine girdi. Son olarak eyalet komutanlığı üyesi olarak bulunduğu Metîna alanında direnişin örülmesinde görev üstlenen Rojhat yoldaşımız, büyük bir fedakarlıkla birçok çalışma ve eylemin örgütlenmesinde öncülük düzeyinde yer aldı. Hareketli gerilla timlerinin örgütlenmesinden, savaş tünellerinin geliştirilmesine kadar birçok çalışma yürüten Rojhat yoldaşımız, düşmanın ağır darbeler aldığı birçok eylemin koordinesini yaptı.

Zorlu şartların gerilla komutanı Rojhat yoldaşımız, hiçbir zaman bu zorlukları kendisi için engel ya da gerekçe yapmaz, başarı umudunu hep diri tutardı. Onun içi umutsuzluk ve çaresizlik asla kabul edilemeyecek kavramlardı. Gerilla yaşamındaki fedakarca katılımı, her zaman öncülük misyonu ile çalışmalara yönelmesi tüm yoldaşlarının yüreğinde yer edinmesini sağladı. Geliştirdiği yaratıcı taktik ve tarzla gerillanın yenilenmesinde önemli bir rol oynayan Rojhat yoldaşımız, mütevazı kişiliği açık sözlülüğü ile yoldaşlarının moral aldığı bir komutan oldu. PKK’nin ahlaki ölçülerinden hiçbir zaman ödün vermeyen Rojhat yoldaşımız, Rêber Apo felsefesinde derinleşerek bulunduğu her alanda militanca duruşuyla örnek bir komutan olmayı başardı.

Son nefesine kadar bağlı olduğu büyük amaçlarını gerçekleştirmenin çabasında olan değerli komutanımız Rojhat yoldaşımızın ardılları olarak, onun şahsında tüm şehitlerimizin özgür Önderlik, Özgür Kurdistan hayalini gerçekleştireceğimizin sözü ile onlara layık olmaya çalışacağız.

 

ROJDA ZILAN DEMHAT

Önder Apo öncülüğünde ve şehitlerin anılarına bağlılığın gereği olan kurulan partimiz PKK zamanla şehitler partisi kimliğine ulaştı. Yaşanan her şehadetle Partimiz daha da büyüyerek Kurdistan’ın dört bir yanına ulaştı. Partimiz PKK mücadelemizin en yoğun yaşandığı 1990’lı yıllarda Garzan alanına da yayıldı. Yüzyıllardır özgürlüğe hasret olan Garzan halkımız, büyük bir coşku ve heyecanla Partimizi ve öncü militanlarını bağrına bastı. Bedlîs’in Hîzan ilçesinde yaşayan halkımız da derin yurtseverlik bilinci ile Partimizin özlemini duydukları özgürlüklerini sağlayacağına tüm içtenliği ile inandı. Bunun için hiç düşünmeden en değerli evlatlarını özgürlük saflarına katarak yurtseverlik görevlerini yerine getirdi ve Kurdistan’da yurtseverliğin önemli örneklerinden oldu. Düşmanın her türlü baskı, katliam ve göçertme politikalarına karşı onurlu duruşundan taviz vermeyerek, her türlü bedeli ödeme pahasına özgürlükte ısrarcı olduğunu kanıtladı.

Rojda yoldaşımız böyle bir hal gerçekliğinin yaşandığı ve düşman gerçekliğinin bizzat yaşanarak öğrenildiği Hîzan’da yurtsever bir ailede doğdu. Fakat düşman baskılarından dolayı ailesi Mersin’e göç etti ve orada büyüdü. Rojda yoldaşımız her ne kadar Kurdistan’da büyümemiş olsa da ailesinin köklü Kürtlük bilinci ve derin yurtseverliği sayesinde özüne uygun bir şekilde yetişti. Bu nedenle Kurdistan’da yaşanan savaş sürecine her zaman ilgisi oldu ve yakından takip etti. Mücadele süreci içerisinde yaşanan şehadetler karşısında etkilenen Rojda yoldaşımız, her zaman bu şehit yoldaşlarımıza nasıl cevap ve layık olunabileceği üzerine yoğunlaştı. Yaşadığı bu yoğunlaşmalarla mücadele istemini günden güne büyütmesini bildi. Genç bir kadın olarak kadının mevcut toplumsal düzende karşılaştığı sorunları yakından görme imkanı bulan yoldaşımız, toplumun en dinamik gücü olarak hem bu sorunları yaşamamak hem de kadın köleliğini derinleştiren bu sistemle mücadele etmesi gerektiğine inandı. Bunun için çeşitli mücadele yolları üzerine yoğunlaşsa da Önder Apo’nun kadın özgürlüğüne dair çözümlemelerini okuduktan sonra en gerçekçi ve sonuç alıcı mücadelenin Rêber Apo ve kutsal şehitlerimiz öncülüğünde sürdürülen özgürlük mücadelesi ile mümkün olduğuna kanaat getirdi. Bu temelde bir süre devrimci, yurtsever gençlik çalışmalarında faaliyet yürüten yoldaşımız 2014 yılında DAİŞ çetelerinin Şengal’de halkımıza yönelik soykırım saldırıları başlatmasından, bu saldırılarda binlerce kadın ve çocuğun katledilmesi, yine binlerce kadın ve çocuğun köleleştirilip tecavüzlere maruz kalmasından derinden etkilendi. Her onurlu Kürt kadını ve genci gibi yaşanan bu vahşet ve soykırım saldırılarına karşı mutlaka aktif mücadele içerisinde olması gerektiğine inandı. Bunun da ancak halkımızın tek savunma gücü olan gerilla saflarına katılma olabileceğine inanarak aynı yıl amcasının kızı olan Arjîn Garzan (Nergiz Akşin) yoldaşla birlikte Herekol alanından gerilla saflarına katıldı. Aynı aileden gerillaya katılan iki yiğit Kürt kadını olmanın ve özgür dağlarla buluşmanın büyük heyecanını yaşadı.

Gerilladaki ilk eğitimini Besta alanında alan Rojda yoldaşımız burada kaldığı kısa süre içerisinde kendisini tamamen aldığı eğitime vererek büyük bir tecrübe edindi. Her bir yoldaşından bir şeyler öğrenerek askeri anlamda yıllarca edinilebilecek tecrübeleri birkaç ayda edindi. İstekli katılımı ve yaşamdaki öncü duruşu sayesinde yoldaşlarına güven vermeyi başaran yoldaşımız, yine DAİŞ çetelerinin Kobanê’ye yönelik saldırısı üzerine büyük bir ısrar ve dayatma ile Kobanê alanına geçmek istedi. Gerilla saflarında yeni olması nedeniyle yoldaşları her ne kadar onu göndermek istemese de yoğun ısrarı ve insanlık düşmanı çetelere olan büyük öfkesi sayesinde ısrarında başarılı oldu ve tarihi Kobanê savaşına dahil oldu. Askeri anlamda herhangi bir pratiği olmamasına rağmen inançla gittiği Kobanê’de yoldaşlarından öğrendiklerini başarılı bir şekilde uygulamayı başaran Rojda yoldaşımız savaş içerisinde pişerek kısa sürede öncü bir militan oldu. Her anı filmlere ve romanlara konu olabilecek destansı direnişlerin yaşandığı Kobanê savaşında Arîn ve Gelhatlarla birlikte yer alma ve insanlık düşmanı çetelere karşı savaşma onuruna erişen Rojda yoldaşımız her zaman bu yoldaşların anısına bağlı kalmanın yoğun mücadelesi içinde oldu.

Kobanê’nin özgürleştirilmesinden sonra çetelere karşı sürdürülen savaşta yer almaya devam eden yoldaşımız, Sirîn Hamlesi’nde yaralanarak bir süre tedavi gördü. Bu tedavi sürecini yaşanan savaş sürecine yoğunlaşarak ve direniş mevzilerindeki yoldaşlarını düşünerek geçiren Rojda yoldaşımız, kısa sürede iyileşmeyi başardı ve yine mevzilerdeki yerini aldı. Yaşadığı yoğunlaşmalarla savaş sürecindeki hata ve eksikliklerinden ders çıkarmayı başaran yoldaşımız daha istekli ve azimli bir şekilde kendisini özgür hissettiği savaş sahasına döndü. Çetelere vurulan her bir darbe ile köleleştirilen Êzidî kadınlarının intikamını aldığını bilen Rojda yoldaşımız, Rojava alanında DAİŞ çetelerine karşı gerçekleştirilen birçok hamleye katılarak çetelerin yenilgiye uğratılmasında rol sahibi olan yoldaşlarımızdan oldu. Yaşanan savaş sürecinde askeri anlamda kendisini geliştiren Rojda yoldaşımız bunu Önderliğimizin özgürlük ideolojisi ile tamamlayarak bütünlüklü bir militan olmak istedi. Bu temelde kadın yoldaşları ile birlikte eğitim gören yoldaşımız, burada Önderliğimizin Kadın Kurtuluş İdeolojisini derinliğine öğrendi ve içselleştirdi. Eğitim sürecinde sadece kadın yoldaşları ile birlikte aynı ortamı paylaştığı için kendisini şanslı sayan yoldaşımız, bu süreçte kadının öz gücünü daha iyi anladı. Eğitim sürecinde her anını yoğunlaşarak geçiren Rojda yoldaşımız, kişiliğinde niteliksel çıkışlar yaparak bir kadın olarak öncülük misyonuna denk bir duruş ve katılımın sahibi oldu.

Rojava Özgürlük Devrimi’nin gelişmesi ve DAİŞ çetelerinin yenilgiye uğratılmasında büyük emeği olan Rojda yoldaşımız buradaki misyonunu tamamladığını düşünerek, hasretini çektiği Kurdistan dağlarına döndü. Çok kısa bir süre kaldığı dağlara adeta sevdalanan yoldaşımız, bir kadın olarak doğa ile yeniden bütünleşmek ve doğanın eşsiz canlılığını yeniden hissetmek için yoğun bir çabanın içinde oldu. Düşmanın Metîna, Zap ve Avaşîn alanlarına yönelik gerçekleştirdiği işgal saldırılarına karşı bir YJA Star gerillası olarak öncülük rolünü yerine getirmesi gerektiğine inanan yoldaşımız bu temelde yaşanan savaş sürecinde önemli bir rol oynayan ve yeni dönem gerilla taktiklerinden olan hareketli gerilla timlerine dahil oldu. Amcasının kızı ve devrim yürüyüşüne birlikte başladığı yoldaşı olan Arjîn Garzan (Nergiz Akşin) yoldaşımızın 2017’de Botan’da şehadete ulaşması, Rojda yoldaşımızı derinden etkiledi. Duruşu, katılımı, yoldaşlığı ve kişiliğinde gerçekleştirdiği özgür kadın hakikatiyle Botan’ın en sevilen gerillalarından biri olmayı başaran Arjîn yoldaşın mücadelesi ve şehadete ulaşması, Rojda yoldaşımıza yol gösterdi. Şehitlere ve yoldaşlığa olan derin bağlılığıyla hep kendisini borçlu hissederek şehitlere layık olmaya çalıştı. Şehîd Arjîn yoldaşımızın anılarını yaşatmaya, mücadelesini büyütmeye ve ondan devraldığı özgürlük bayrağını daha yükseklere taşımaya çalıştı.

İşgalcilerle savaşmak üzere Metîna alanına geçen yoldaşımız, burada birçok eylemde yer alarak düşmana olan büyük öfkesini eyleme dönüştürmeyi başardı. Katılımındaki sadelik, yoldaşlığındaki samimiyeti ve yaşamdaki mütevazı duruşuyla tüm yoldaşlarının sevgisini kazanan Rojda yoldaşımız, her zaman örnek alacağımız bir yoldaşımız oldu.

 

ŞOREŞ SERHILDAN

Rêber Apo’nun özgürlük düşüncesi temelinde gelişen ve Ortadoğu’da yeni bir devrimsel sürecin başlangıcı olan Rojava Özgürlük Devrimi, tüm Ortadoğu halkları için özgürlük umudu haline geldi. Yüzyıllardır karanlıklara mahkum edilen, yaratılan suni çelişkilerle birbirine kırdırılan ve tüm zenginlik kaynaklarına rağmen derin bir yoksulluğa maruz kalan Ortadoğu halkları Rojava Özgürlük Devrimi ile nefes almaya başlayarak, özgürlüklerini kazanacakları yarınlara daha umutla bakmaya başladı. Önderliğimizin Demokratik Ulus düşüncesinin yaşam bulduğu Rojava Özgürlük Devrimi’ne Kürt halkının yanı sıra bölgede yaşayan Arap, Asuri, Süryani, Çerkes ve Ermeni halkları da büyük bir ilgi göstererek, çetelere ve işgalci devletlere karşı birleşerek direnmesini bildi.

Halklar mozaiği olan Hesekê kentinde Arap bir ailede doğan Şoreş yoldaşımız ve ailesi tüm Suriye halkları gibi, yıllar boyunca BAAS rejiminin yoğun baskı ve işkence tehditleri altında yaşamak zorunda kaldı. Daha sonra yaşanan çete saldırılarında yaşadıkları bölgenin DAİŞ çetelerinin denetimine geçmesi nedeniyle bir süre bu çetelerin baskılarına maruz kaldı. Arap ve Müslüman halkları adına mücadele ettiğini iddia eden DAİŞ çetelerinin gerçek İslam ile hiçbir ilgisinin olmadığını gören Arap halkımız gibi Şoreş yoldaşımız ve ailesi de Rojava özgürlük güçlerinin onları bu çete zulmünden kurtaracakları günü beklemeye başladı. Önderliğimizin özgürlük felsefesini yaşamsallaştırmak ve halkları umutla bekledikleri özgürlüğe ulaştırmak için fedaice savaşan özgürlük savaşçılarının Hesekê’nin kontrolünü tamamen ele geçirmesiyle üzerlerindeki çete baskılarından kurtulan halklarımız büyük bir sevinç ve mutlulukla özgürlük savaşçılarını bağrına bastı. DAİŞ faşizmine karşı her türlü bedeli ödemeyi göze alan ve fedakarca savaşan savaşçıların ilham kaynağını merak eden Şoreş yoldaşımız, bunun ancak devrim mücadelesinin içerisine aktif bir şekilde katılarak öğrenilebileceğini anladı. Bu temelde ilk olarak Rojava özgürlük güçlerine katılan Şoreş yoldaşımız, dürüst ve samimi yaklaşımları sayesinde yoldaşlarının güvenini kazandı. Özgürlük savaşçılarının asıl güçlerini Apocu ilke ve ölçülere dayanan yaşamdaki güçlü yoldaşlık bağlarından aldığını gören Şoreş yoldaşımız, bundan çok etkilendi. Kendisi de iyi bir yoldaş olmak için yoğun bir çaba ve emeğin sahibi oldu. Ancak bu şekilde kendisine verilen değere layık olabileceğini bilen yoldaşımız her geçen gün kendisini Önderlik felsefesinde daha fazla derinleştirdi. Yoldaşlarından aldığı güçle pratik çalışmalara daha fazla katılan Şoreş yoldaşımız, Rojava alanında özellikle işgalci Türk devletinin saldırılarına karşı direniş mevzilerinde yer aldı. Cesareti ve tereddütsüz katılımı ile yaşanan savaş sürecinde yoldaşlarına güç ve moral kaynağı oldu. Yaşanan işgal saldırılarında soykırımcı Türk devletinin halkımıza yönelik katliamlarına tanıklık etti. İşgalci ordunun Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Sipî’de yaptığı katliamların hesabını sormanın gerilla saflarına katılmakla mümkün olacağına inandı ve bunun için daha fazla yoğunlaşmaya başladı.

Yüreğindeki taşıdığı öfke ve Önderliğimizin Demokratik Ulus paradigmasına olan inançla yüzünü Kurdistan dağlarına dönen Şoreş yoldaşımız, hızla gerilla ve dağ yaşamına adapte oldu. Kendisini gerilla savaş taktiklerinde derinleştirmek için yoğun çabası olan Şoreş yoldaşımız özellikle birçok etkili silahı kullanmayı öğrenerek kendisini taktiksel anlamda hazırladı. Yine bütünlüklü ve profesyonel bir devrimci olabilmenin yolunun ideolojik derinleşmeden geçtiğine kanaat getirerek Önderlik ideolojisinde derinleşti. Düşmanın Zap, Avaşîn ve Metîna alanlarına yönelik saldırılarına karşı kendisinin de yoldaşlarının yanında yer alması gerektiğini düşündü ve Metîna alanına geçti. Savaş tecrübesi olan Şoreş yoldaşımız burada hareketli gerilla timlerine dahil oldu. Düşmana karşı geliştirilen ve düşmana büyük kayıplar verdiren birçok eyleme imza attı. Gerçekleştirdiği eylemlerle düşmana korku salan Şoreş yoldaşımız, bu eylemlerle direniş tünellerinde savaşan yoldaşlarının yükünü hafifleterek, yoldaşlık görevini yerine getirdi. Özlü kişiliği ve yoldaşlığındaki samimiyeti ile birlikte çalıştığı her yoldaşında derin izler bırakmayı başaran Şoreş yoldaşımız şehadete ulaştığı an’a kadar da Rêber Apo felsefesine olan inancını korumayı başardı. Yoldaşları olarak Şoreş yoldaşımızın yüce amaçlarından olan halkların özgür birlikteliğini oluşturacağımızın ve demokratik bir Ortadoğu için mücadelemizi kesintisiz bir şekilde sürdüreceğimizin sözünü bir kez daha yineliyoruz.”