HPG: Şehitler çizgisinin yılmaz takipçisi oldular

Şehadete ulaşan 3 gerillanın kimliklerini açıklayan HPG, “Duruşları, direnişleri, fedakarlıkları ve adanmışlıklarıyla şehitler çizgisinin yılmaz takipçisi olup halkımızın özgürlük tarihindeki onurlu yerlerini aldılar” dedi.

HPG Basın İrtibat Merkezi açıklaması şöyle:

“17 Nisan 2019 ve 24 Ekim 2020 günlerinde Medya Savunma Alanları’na yönelik işgalci Türk ordusunun gerçekleştirdiği saldırılarda Êzidî halkımızın değerli evlatları ve partimiz PKK’nin Apocu fedai militanları Dilşêr Şengalî ve Tîrêj Roj ile direniş kenti Kobanê halkımızın yiğit evladı Botan Kobanê yoldaşlarımız şehadete ulaştı.

DAİŞ çeteciliği ve sömürgeci soykırımcı Türk devleti el ele vererek Şengal’deki Êzidî halkımıza yönelik soykırım saldırısı düzenlemiştir. 2014 yılındaki soykırım saldırısı yeni bir ferman olarak tarihe geçmiş, ancak bu ferman büyük bedeller pahasına da olsa inanç ve kültüründen kopmayan, ülkeye bağlılıkta ısrar eden Êzidî halkımızın direnişi sayesinde boşa çıkarılmıştır. Apocu fedai militanlarla omuz omuza veren Êzidî halkımız, yediden yetmişe mücadeleye katılmış ve destansı bir direnişle Şengalî özgürleştirmiştir. Şengal’den sonra benzer şekilde saldırıya maruz kalan Kobanê de, tüm dünyanın şahitlik ettiği bir direnişle özgürlüğünü elde etmiştir. Apocu fedai militanların bu zaferlerin yaratılmasındaki emeklerine şahit olan birçok Şengalli ve Kobanêli genç partimiz PKK’ye katılmıştır. Bu bilinç ve duygularla mücadeleye katılan Dilşêr, Tîrêj ve Botan yoldaşlarımız, duruşları, direnişleri, fedakarlıkları ve adanmışlıklarıyla şehitler çizgisinin yılmaz takipçisi olup halkımızın özgürlük tarihindeki onurlu yerlerini aldılar.

Dilşêr, Tîrêj ve Botanlar gibi onurlu evlatları yetiştirerek halkımızın özgürlük mücadelesine katan ve yurtseverlik görevlerini yerine getiren değerli aileleri başta olmak üzere tüm Şengal, Kobanê ve yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.

Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:

Kod Adı: Dilşêr Şengalî
Adı Soyadı: Helbest El Şêx
Doğum Yeri: Musil
Anne – Baba Adı: Hayat–Ali
Şehadet Tarihi ve Yeri: 17 Nisan 2019/Medya Savunma Alanları

 

Kod Adı: Tîrêj Roj
Adı Soyadı: Seid Dexîl Reşo
Doğum Yeri: Şengal
Anne – Baba Adı: Berfê–Dexîl
Şehadet Tarihi ve Yeri: 24 Ekim 2020/Medya Savunma Alanları

 

Kod Adı: Botan Kobanê
Adı Soyadı: Ocalan Bekrî
Doğum Yeri: Minbic
Anne – Baba Adı: Havva–Muhammed
Şehadet Tarihi ve Yeri: 24 Ekim 2020 / Medya Savunma Alanları

 

DILŞÊR ŞENGALÎ

Kadim halkımızın kaynağından olan Êzidî halkımız, inancı ve kültüründen dolayı yüzyıllardır, sistemli bir şekilde sayısız defa katliam ve soykırıma tabi tutulmuştur.  Êzidî halkımız, işgalcilerin tüm katliam ve soykırım saldırılarını, inançları temelinde geliştirdikleri köklü gelenekleriyle kendilerini savunmuştur. Hâkim din ve inançların arasında eritilmeleri için sürgüne ve göçertilmeye maruz bırakılmasına rağmen Êzidî halkımız kendilerini korumasını bilmiştir. Günümüze değin dinini, inancını, kimliğini ve kültürünü yeni nesillere başarılı bir şekilde aktararak gelmiştir. Bunu başarmalarıyla direnen Kürt’ün ışıldayan meşalesi ve sembollerinden olmuştur. Böylesi köklü bir inanıştan gelen Dilşêr yoldaşımız, yurtsever bir ailede dünya gelmiştir. Ülkemizin işgali ve halkımızın üzerindeki baskı ve katliamlarla büyümüştür. Baas rejiminin baskılarından dolayı Dilşêr yoldaşımızın ailesi de Avrupa’ya göç etmek zorunda kalmıştır. Dilşêr yoldaşımız kapitalist modernitenin hâkim olduğu Avrupa’ya alışamamış, Êzidî toplumu içerisinde hala canlı olan doğal yaşama hep bir özlem duymuştur. Bir gün ülkemize geri döneceğine olan umudunu ve inancını hiç yitirmemiştir. Dilşêr yoldaşımız, ailesinin yurtsever olması ve çevresinden katılımların olmasıyla Partimizi erkenden tanımış, gerillaya sempatisi gelişmiş, verilen mücadele dikkatini çekmiştir.

İşgalci Türk devleti ve onun ortaklarının yarattığı DAİŞ faşizmi insanlığın başına bela olmuş, maşası olduğu devletlerin yönlendirmesiyle halkımıza da saldırmıştır. Halkımızı elde ettiği kazanımlarla birlikte soykırımdan geçirerek yok etmek istemişlerdir. Rojavayê Kurdistan’da Apocu ideolojiyle saldırılar, büyük bedeller verilerek bertaraf edilmiş, ama Başûrê Kurdistan ve Êzidxan’ı sözde koruyan bazı güçler halkımızı yüzüstü bırakarak, kaçmış ve Êzidî halkımızın yeni bir ferman yaşamasına neden olmuştur. Orada bulunan bir grup fedai yoldaşımızın tarihi direnişi fermanın önünde bir set olmuş, Partimizin müdahalesi ve takviyeleriyle fermanın daha da büyümesi engellenmiştir. Önder Apo’nun ideolojisiyle fedaice savaşan yoldaşlarımızın direnişlerini gören Êzidî gençleri bundan etkilenmiş, halkımızın yiğit ve cesur evlatları Hareketimizin saflarına katılmıştır. Önder Apo’nun ideolojisini benimseyen Êzidxan’ın yiğit evlatları özsavunma temelinde örgütlenmiş ve işgal edilen yerleri özgürleştirme hamleleri geliştirmiştir. Dilşêr yoldaşımız Êzidî halkımızın fermandan geçirilmesine büyük öfke duymuştur. PKK’nin, halkımızın imdadına koşması Dilşêr yoldaşımızı da etkilemiş, bir genç olarak üzerine düşen görev ve sorumlulukları bilince çıkarmış. Doğru mücadele ve şehitlerin intikamının ancak PKK saflarında savaşarak alınacağına inanmış, kopartıldığı ve özlem duyduğu ülkemize gerilla saflarına katılmak üzere geri dönmüştür. 

2015 yılında gerilla saflarına katılan Dilşêr yoldaşımız, büyük bir coşkuyla temel eğitimlerini almıştır. Dağda kalmamış olmasına rağmen dağ ortamına yabancılık çekmemiş, erken uyum sağlamıştır. Büyük bir inanç ve kararlılıkla mücadeleye atılmış, sergilediği performansıyla yoldaşlarının sevgi ve saygısını kazanmıştır. Avrupa’da büyümesine rağmen güçlü Êzidî kültüründen kaynaklık modernitenin toplum ve birey üzerindeki olumsuz yanlarından etkilenmeyerek saf ve temiz kalmıştır. Kolektif ve komünal yaşam değerlerine bağlı olan Dilşêr yoldaşımız emekçi, mütevazi ve olgun kişiliğiyle yoldaşları arasında ön plana çıkmıştır. Önderliğimizin ideolojisiyle kendini geliştiren Dilşêr yoldaşımız, gözü pek ve cesur bir militan olmuştur. Önder Apo’ya ve onun ideolojisine amasız ve amansız katılarak kendini adamıştır. Cins ve sınıf mücadelesini etkili bir şekilde vermiş, Demokratik, Ekolojik ve Kadın Özgürlükçü paradigmamız ışığında kendini geliştirmiştir. Sorgulayan, araştıran ve öğrendiklerini yoldaşlarıyla paylaşan ve aynı zamanda bunları pratikte de yaşamsallaştırmaya çalışan Dilşêr yoldaşımız, ideolojik mücadelesiyle birlikte askeri anlamda da kendini geliştirmekten geri durmamıştır. Zeki, çabuk kavrayan, atik ve çevik özellikleriyle gördüğü uzmanlık eğitimlerini başarılı bir şekilde pratiğe geçirmiştir. Xakurkê’de işgal operasyonlarına karşı etkileyici bir mücadele vermiştir. Dilşêr yoldaşımız işgalcilere nasıl daha etkili darbe vurulabilir yoğunlaşmasında olmuş, bu anlamda arayışlarını daha da zenginleştirmiştir. Örgütümüzün perspektifi olan Demokratik Modernite Gerillacılığı’nı onun tarz ve taktik ayrıntılarını anlamaya ve uygulamaya çalışmıştır. Êzidî halkımızın bağrından çıkarak büyük bir komutan adayı olan Dilşêr yoldaşımız, Önder Apo’nun ideolojisiyle çok nadide bir cevhere dönüşmüştür. Dilşêr yoldaşımızın hiç beklemediğimiz talihsiz şehadeti biz yoldaşlarını derinden etkilemiştir. Dilşêr yoldaşımızın mücadelesi ve anıları; yürüdüğümüz bu zorlu ve çetin mücadele sürecinde yolumuzu aydınlatan bir meşale olacaktır. Onun şahsında tüm devrim şehitlerimize verdiğimiz sözü yineliyor; değerli yurtsever ailemize, Êzidxan ve yurtsever Kurdistan halkımıza baş sağlığı diliyoruz.

 

TÎRÊJ ROJ

Kürt halkının kök hücresi olarak özüne uygun bir şekilde varlığını sürdüren Êzidî halkımız, yüzyıllardır egemen güçlerin yoğun baskı, talan ve katliamlarına maruz kalmıştır. Kendilerini var eden kültürel ve dini özelliklerinde ısrar ettikleri için hedef alınan Êzidî halkımız, birçok kez de fiziki soykırım saldırılarıyla yüz yüze kalmıştır. 73 defa gerçekleşen ve Êzidî halkımızın Ferman olarak adlandırdığı bu saldırılara ve verilen on binlerce şehide rağmen Êzidî halkımız kimliğinde ısrar etmiş, hiçbir şekilde kendisi olmaktan çıkmamıştır. Binlerce yıldır yaşadığı topraklarda her türlü katliam, baskı ve yoksulluğu göze alarak kalan Êzidî halkımız, sömürgeci ve soykırımcı güçlere en anlamlı cevabı vermiştir. 2014 yılında başta Türk devleti olmak üzere birçok bölgesel gücün desteği ile Êzidî halkımıza yönelik bir soykırım girişiminde bulunan DAİŞ çetelerine karşı da yediden yetmişe direniş geliştiren Êzidî halkımız, onurlu yaşam duruşlarından taviz vermemiştir. Kendilerini koruyacaklarına dair söz veren güçlerin ihanetine rağmen binlerce Êzidî genci, yaşlısı, kadını ve erkeği ellerindeki çok az imkanlarla da direnerek özgürlüklerindeki ısrar bir kez daha ortaya koymuştur.

Daha ilk başlardan itibaren direniş mevzilerinde yer alan Tîrêj yoldaşımız, Şengal’in Borik köyünde doğmuştur. Tîrêj yoldaşımız Êzidî kültür ve geleneklerine göre yetişmiş, daha küçüklüğünden beri olgun kişiliği ile dikkatleri çekmiştir. Êzidî halkımızın toprağına, dinine ve kültürlerine olan bağlılıkları Tîrêj yoldaşımız şahsında da açığa çıkmıştır. Hem bazı işbirlikçi kesimlerin hem de işgalci devletlerin özel savaş yöntemleriyle Êzidî halkımızı göç ettirmek istemelerine karşı onurlu bir duruşun sahibi olan Tîrêj yoldaşımızın değerli ailesi, gerçekleşen DAİŞ saldırılarına karşı da yine Şengal’de kalarak direnişi geliştiren grupların içerisinde yer almıştır. Tüm zorlu şartlara rağmen Şengal dağına sığınarak direniş saflarında yer alanlardan biri Tîrêj yoldaşımız olmuştur. Askeri anlamda çok fazla bilgisi olmamasına rağmen ailesini ve ülkesini savunma refleksiyle hareket eden Tîrêj yoldaşımız, bu anlamda direnen Êzidî halkının örnek evlatlarından biri olmuştur. Êzidî halkımızın direnişi kendi imkanlarıyla örmeye çalıştığı süreçlerde Şengal alanında bulunan bir grup yoldaşımız özverili ve fedakarca bu direnişe öncülük etmesine şahitlik eden Tîrêj yoldaşımız, partimiz PKK’yi ilk olarak bu yoldaşlarımızın şahsında tanımıştır. DAİŞ çetelerinin insanlık dışı saldırılarına karşı Êzidî halkımızı koruyacağına söz veren işbirlikçi ve teslimiyetçi çizginni aksine fedaice halkımızın feryadına yetişen PKK gerillalarının savaştaki cesaretleri, yaşamda insanlara güven, umut ve güç veren yaklaşımları Tîrêj yoldaşımızı derinden etkilemiştir. Özellikle gördüğü ilk gerilla olan Egîd Efrîn yoldaşımızın yaşamından, duruşundan ve yoldaşlığından etkilenmiş, onu kendisine örnek almıştır. Êzidî halkımızı DAİŞ çetelerinden korumak ve işgal edilen yerleri tekrardan özgürleştirmek için mücadele eden yoldaşlarımızın ellerindeki kıt imkanlara rağmen birçok köyü DAİŞ çetelerinden temizlemesi tüm Êzidî halkımıza olduğu gibi Tîrêj yoldaşımıza da güç ve moral vermiş, onunda Kurdistan Özgürlük Gerillasının yanında direnişe katılmasını sağlamıştır. Tîrêj yoldaşımız direniş birliklerine katıldığı ilk dönemlerde kadının toplumdaki geleneksel konumunun aksine PKK saflarındaki öncülük misyonuna şahitlik etmiş ve bu gerçeklik karşısında derinden etkilenmiştir. Gerillayı ve onun şahsında PKK gerçekliğini her geçen gün daha iyi anlamaya başlayan Tîrêj yoldaşımız ve ailesi, gerillanın temsil ettiği Apocu ahlak, kültür ve yoldaşlık ilişkilerinin hakikati temsil ettiğine inanmış ve bu temelde Apocu gerillalarla birlikte hareket etmeye başlamıştır. Tîrêj yoldaşımız ile birlikte kardeşleri de direniş saflarında yer alarak Önder Apo ve partimiz PKK’ye olan bağlıklarını en açık bir şekilde ortaya koymuştur.

Tîrêj yoldaşımız katıldığı günden 2017 yılına kadar Şengal alanında hem gençlik çalışmalarında hem de birçok farklı çalışmada yer alarak, geliştirilen tarihi Şengal Direnişi’ne katılmıştır. HPG ve YJA Star gerillaları ve Şengal Direniş Birlikleri’nin yanında direnişe katılan Tîrêj yoldaşımız kendisi gibi yüreği halkımızın özgürlüğü için çarpan binlerce Êzidî gencin direniş saflarında yer almasını sağlamıştır. Bu süreçteki emeği ve fedakarca katılımı ile şehit edilen ve kaçırılan insanlarımızın intikamını almayı hedefleyen Tîrêj yoldaşımız, bunun ancak mücadelesini daha da büyüterek mümkün olduğuna inanmıştır. Bunun için askeri çalışmalara geçen Tîrêj yoldaşımız, Şengal’in özgürleştirilmesinde önemli rol oynamıştır. Direniş sürecinde Apocu militanların savaştaki cesaret, kararlılık ve fedaice savaşlarına tanıklık etmiş, özellikle Şehit Tîrêj Aso yoldaşımızdan derinden etkilenmiştir. Adını aldığı Tîrêj Aso yoldaşın anısına bağlı kalmak, hayallerini gerçekleştirmek ve mücadelesini sürdürmek için gerilla saflarına katılmaya karar veren yoldaşımız, 2017 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönmüş ve gerilla saflarına katılmıştır.

Şengal alanında yoldaşlarımızla birlikte mücadele etmesi, onlarla aynı yaşamı paylaşması ve çetelere karşı aynı mevzilerde savaşması nedeniyle Parti yaşamının ayrıntılarına hakim olan yoldaşımız, edindiği bu tecrübe ve Kurdistan dağlarında aldığı eğitimlerle kısa sürede dağ ve gerilla yaşamıyla bütünleşmiştir. Aldığı eğitimden sonra Yeni Savaşçılar çalışmalarına dahil olan Tîrêj yoldaşımız, gerilla saflarına yeni katılan yoldaşlarıyla tecrübelerini paylaşmış, onların da kısa sürede birer Apocu militan olmalarında emek sahibi olmuştur. Yine yeni dönemin önemli savaş taktiklerinden biri olan savaş tünellerinin yapımında yer alarak bu savaş taktiğinin başarıya ulaşması için emek vermiştir. İşgalci Türk devletinin Medya Savunma Alanları’na yönelik gerçekleştirdiği saldırılara karşı Apocu bir militan olarak kendisinin de direniş mevzilerinde yer alması gerektiğine inanmıştır. Bunun için kendisini Demokratik Modernite Gerillacılığında daha fazla derinleştirmesi gerektiğine inanmıştır. Bu temelde Şehit Mahir Akademilerinde sabotaj branşında eğitim almaya başlamıştır. Büyük bir istek ve heyecanla yer aldığı bu eğitimde başarılı sonuçlar alan Tîrêj yoldaşımız aynı zamanda kendisini Apocu felsefede de derinleştirmiş ve yetkin bir militan olmayı başarmıştır.

Êzidxan’ın yiğit bir evladı olarak geldiği Kurdistan dağlarında aldığı eğitimlerle kendisini tüm halkımızın özgürlük savaşçısı haline getiren Tîrêj yoldaşımız, gerçekleşen bir düşman saldırısında şehadet ulaşarak devrimci yaşamını zirvede tamamlamış ve halkımızın özgürlük tarihindeki onurlu yerini almıştır. Ulaştığı ulusal bilinci ile tüm Kürt gençlerine örnek olan Tîrêj yoldaşımızın mücadele çizgisini kendimize rehber edinecek ve özgürlük hayallerini gerçekleştireceğimizin sözünü veriyoruz. 

 

BOTAN KOBANÊ

Botan yoldaşımız aslen Kobanê’li yurtsever bir ailenin ferdi olarak Minbic’de doğmuştur. Ailesinin köklü kültürü ile büyüyen yoldaşımız, Kürtlük özüne uygun bir şekilde yetişmiştir. Sistem okullarında okumayan Botan yoldaşımız daha sonraları kendi çabaları ile okuma yazma öğrenmiş, kendisini geliştirmeyi esas almıştır. Ailesinin maddi imkansızlıkları nedeniyle erken yaşlardan itibaren çalışmaya başlamış, emek olgusuyla tanışmıştır. Bundan dolayı emekle yaratılan değerlerin kutsallığına inanmıştır. Çocukluktan itibaren çalışmaya başlaması, birçok çevrede bulunması ve birçok insanı tanıması Botan yoldaşımızın büyük yaşamsal tecrübeler edinmesini sağlamıştır. Bundan dolayı olayları ve kişileri tahlil etme yeteneği gelişmiştir. Çalıştığı dönemlerde ağır başlı ve olgun kişiliği ile çevresinde örnek gösterilmiştir. Gençlik dönemlerine Rojava Özgürlük Devrimi şartlarında giren yoldaşımız, her ne kadar devrimin mimarı Önder Apo ve Apocu militanları tanımasa da çevresinden anlatılanlardan edindiği bilgiler çerçevesinde belli oranda etkilenmiştir. Ailesinden ve yakın çevresinden birçok kişinin büyük bir kararlılık ve iddia ile Rojava Özgürlük Devrimi saflarına katılması, Botan yoldaşımızı etkilediği gibi, arayışa girmesine de neden olmuştu. Özellikle 2014 yılında DAİŞ çetelerine karşı Serêkaniyê’ye bağlı Til Xenzîr köyünde büyük bir kahramanlıkla savaşarak şehadete ulaşan yakın akrabası Alî Şêr–Alî Muhammed’in şehadetinden derin etkilenmiştir. Alî Şêr yoldaşımızın yüksek cesaretini, temiz, dürüst yoldaşlığını ve Partimize olan derin bağlılığını kendisine örnek alan Botan yoldaşımız, birçok akrabası gibi devrim saflarına katılmıştır. Devrim saflarına katıldıktan sonra Önder Apo gerçekliğini anlamaya başlayan Botan yoldaşımız, Apocu felsefeyi kişiliğinde temsil etmeyi başaran birçok şehit yoldaşımızın kişiliğinden, duruşundan ve insanlara verdikleri değerden etkilenmiştir. Kendisi de bu yoldaşlarımız gibi olmak istemiş, bunun yolunun da Kurdistan dağlarında gerilla saflarına katılmaktan geçtiğinin bilincine varmıştır. Botan yoldaşımız bu temelde 2016 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönmüş ve gerilla saflarına katılmıştır.

Botan yoldaşımızın gerillaya katılımında her ne kadar belli bir bilinç düzeyi varsa da duygusallık daha ön plandadır. Gerilla saflarında aldığı eğitimlerle bir yandan dağ ve gerilla yaşamına uyum sağlamaya çalışmış diğer yandan da var olan bilgi ve bilinç düzeyini yükseltmek istemiştir. Bunun için sürekli okumuş, araştırmış ve öğrendiklerini yaşamsallaştırmanın çabasında olmuştur. Eğitim sürecindeki özlü katılımı ile yoldaşlarının saygı ve sevgisini kazanan Botan yoldaşımız, yer aldığı her çalışmadaki ciddi ve sonuç alıcı çalışma tarzı ile yoldaşlarının dikkatini çekmiştir. Bundan dolayı eğitim sürecinden sonra ilk olarak kurye çalışmalarına dahil olmuştur. Buradaki başarılı pratiğinin ardından, yüksek güven ve bağlılık gerektiren altyapı çalışmalarına dahil olmuştur. Burada da yaklaşık olarak iki yıl pratik yürütmüştür. Yer aldığı her iki çalışmada da tarzı, temposu ve elde ettiği başarılı sonuçlar nedeniyle yoldaşlarının güvenini kazanmıştır. Gelecek vadeden öncü bir militan olan Botan yoldaşımız, aynı başarılı pratiğini savaşın yoğun yaşandığı alanlarda da göstermek istemiştir. Özellikle işgalci Türk ordusunun Medya Savunma Alanları başta olmak üzere halkımızın kazanımlarının olduğu birçok alana yönelik geliştirdiği saldırılar nedeniyle işgalcilere büyük bir öfke duymuştur. Sömürgeci Türk devletinden halkımızın intikamını ancak gerillacılıkta profesyonelleşerek alabileceğini iyi bilen Botan yoldaşımız bu temelde Şehit Mahir Akademilerine geçmiş ve ağır silah eğitimi görmeye başlamıştır.

Eğitim sürecinde kendisine anlatılanları büyük bir dikkat, ciddiyetle dinleyen ve anında anlayan Botan yoldaşımız, eğitim sürecinde birçok silahın kullanımında uzmanlaşmıştır. Fakat Demokratik Modernite Gerillacılığının salt askeri birikimle başarıya ulaşmayacağını iyi bilen yoldaşımız kendisini Önderlik felsefesinde de eğitmiş, kişiliğinden önemli değişim ve dönüşümler yaratmıştır. Bu anlamda kendisini hem askeri hem de ideolojik olarak geliştirmesi ve yetkinleştirmesiyle öncü bir militan olmayı başarmıştır. Eğitimini başarılı bir şekilde bitirdikten sonra yine bulunduğu akademide görevlendirilen Botan yoldaşımız, bu sefer komutanlık görevi üstlenmiştir. Eğitim sürecinde öğrendiklerini yoldaşlarına da öğreten Botan yoldaşımız, birçok yoldaşının yetkinleşmesinde emek sahibi olmuştur. Bugün işgalci Türk devletine karşı direniş cephelerinde gerçekleştirilen birçok eylemde Botan yoldaşımızın eğittiği yoldaşlarımız yer almakta ve onun şahsında tüm şehitlerimizin intikamını almaktalar. Botan yoldaşımız onlarca yoldaşını hem askeri hem de ideolojik olarak eğitmişse de hiçbir zaman kendisini yeterli görmemiş, her zaman daha fazla çalışması ve katılması gerektiğine inanmıştır. Önderliğimizin ve kutsal yaşamımızın yaratıcıları şehitlerimize ancak bu şekilde layık olabileceğini düşünmüştür.

Emekçi, fedakar, mütevazı ve dürüst yoldaşlığı ile Önderlik ideolojisine olan sarsılmaz bağlılığı ile örnek bir Apocu militan olan Botan yoldaşımız bu özellikleriyle her zaman bizlere örnek olacak ve yolumuzu aydınlatacaktır.”