HPG gerillası Bengin Barmani, Medya Savunma Alanları'na yönelik işgal saldırılarını, gerillanın direnişini ve devam eden açlık grevi eylemlerini değerlendirdi.

Türk devletinin saldırılarına karşı gerillanın destansı bir direniş sergilediğini söyleyen HPG gerillası Barmani, "Düşman büyük bir iddia ile Garê'ye geldi. Hem gerilla karargahına saldırmak, hem de gerillaya darbe vurmak için bir takım planlar yapmıştı. Fakat Şoreş heval ve mücadele arkadaşları düşmanın bu planlarını boşa çıkardı. Heval Soreş öncülüğünde darbe yiyen düşman daha da zayıfladı ve bu darbenin ardından daha büyük saldırıların olacağını biliyorduk. Bizler de heval Şoreş'in direniş ruhu ile düşmana karşı mücadele ediyoruz. Garê operasyonun ardından düşman Metina, Zagros alanlarına yerleşmek istedi. Buna karşı gerillanın mücadelesi de devam ediyor. Bu vesile ile savaş mevzilerinde düşmana karşı direnen yoldaşlarıma selamlarımı iletiyorum.

Yine tecride karşı uzun zamandır açlık grevinde olan zindandaki arkadaşlara da selamlarımı iletiyorum, direnişleri önünde saygı ile eğiliyorum. Zindandaki arkadaşlar çok zor şartlarda Dem dema azadiyê ye hamlesine katılıyorlar. Zindan ve dağ direnişi birbirini tamamlıyor. Yine Maxmur ve Yunanistan'da devam eden direnişi de selamlıyoruz. Düşmanın diyalogdan anlamadığını artık çok iyi biliyoruz. Şu an Metina, Zagros, Zap ve Avaşin bölgelerinde Apocu bir ruhla direnen gerillalar düşmanı nasıl yenilgiye uğratacağını biliyor. Bu yüzden her gün düşmana karşı eylemler yapılıyor. Mevzilerde bulunan her arkadaş başlı başına bir destan yazıyor. Tarihi bir savaş yaşanıyor. Düşman PKK şahsında Kürt halkını yok etmek istiyor. Bizler de sadece Başur topraklarından değil, düşmanı Kürdistan'dan tamamen çıkarmak.

‘GÜCÜMÜZÜ ŞEHİTLERİMİZDEN VE HALKIMIZDAN ALIYORUZ’

Türk devletinin işgaline karşı direnen gerillaya destek verilmesi gerektiğini vurgulayan HPG gerillası Bengin Barmani, "Kürdistan'ın her parçasında savaş yürütülüyor. Bizler devrimci halk savaşı stratejisi ile mücadele ediyoruz. Şüphesiz bu savaşın bir diğer ayağı da halktır. Halkımızdan beklentilerimiz var. Halkımızın 100 yıldır devam eden isyan ve direniş geleneği var. Doğrudur düşman her türlü saldırı ve baskıyı yapıyor ama koşullar ne olursa olsun insan evinde bile olsa ne gerekiyorsa yapmalıdır. Bu halkın çocukları dağlarda yıllardır Kürdistan için savaşıyor. Bir canımız var o da Kürdistan'a feda olsun.

Kürdistan'daki bütün çocukların yaşamı tehlikede. Düşmanın ne zaman bu çocuklara kurşun sıkacağı, ne zaman zindana atacağı belli değil. Bu durum karşısında toplumun vicdanı rahat olmamalı. Bu yüzden halk koşul ne olursa olsun mücadeleye katılmalıdır. Köylerde, şehitlerde 3 kişi bile bir araya gelse dahi Garê, Zagros direnişlerine destek olmalı. Özellikle Bakurê Kürdistan'da bu mücadele gelişirse başarıya daha çabuk ulaşırız. Zaten devrimci halk savaşı halkın mücadelesini esas alıyor, bu temelde yürütülüyor.

Buna bağlı olarak Kürt gençlerine de bir çağrıda bulunuyorum. Düşman her zamankinden daha zayıf. Düşmanın saldırılarına en çok da gençler maruz kalıyor. Fiziksel saldırılardan madde bağımlılığına kadar her türlü yöntemi kullanan düşman gençleri genç olmaktan çıkarıyor. Gençlerin ailesi için, kendisi için, toplum için bir saniye bile düşünmesine müsaade etmiyor. Tamamen yoz bir yaşamı dayatıyor. Bu durumda anne ve babalara da büyük görev düşüyor. Çocuklarına sahip çıkmalılar. Kürt kültürünü daha fazla öğretmeliler, çocuklarını eğitmeliler. Vakit zafer vakti, vakit önderliği özgürleştirme vakti. Bu yüzden Kürdistan gençliğinin sürece katılma önemi çok önemli. Bu direniş hamlesine katılmamalı ve bir Kürt genci olarak görevlerini yerine getirmelidir. Halkımıza ve Kürt gençlerine güvenimiz tam. Bizler gücümüzü şehitlerimizden ve halkımızdan alıyoruz" diye konuştu.

‘DEVLET KÜRT HALKINA TESLİMİYET, ÖLÜM VE TÜRKLÜK DIŞINDA BİR YOL BIRAKMIYOR’

Türkiye'de şu an faşist bir sistem olduğunu belirten HPG gerillası Bengin Barmani, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "Zaten Zap, Zagros ve Metina'da başlattıkları operasyon tarihini Ermeni Soykırımı'nın yıldönümüne denk getirdiler. Örgüt olarak da defalarca söyledik, işgalci Türk devletinin amacı Kürt soykırımı yapmak. Bakur'da yaşayan bir Kürt kendisine fazla zarar verilmediğini düşünüyorsa, bunun nedeni gerillanın bu soykırıma engel olmasıdır. Türk devleti de bu engeli kaldırarak Kürt halkına karşı soykırım planını başarıya ulaştırmak istiyor. Zaten Türk Cumhuriyeti'nin kurulması Kürdistan'ın parçalanması üzerine kuruldu.

Düşmanın saldırılarına maruz kalmak için Kürt olman yeterli. Kürtlere, ölüm, teslimiyet ve Türklük dışında bir yol bırakmıyor. Belki bugün 'Evimdeyim, rahat bir yaşamım var, bana bir şey olmuyor' diyebilirsiniz ama bu da gerillanın verdiği direniş sayesindedir. Yoksa bir Kürt olarak rahat bir yaşam sürdürmene izin vermeleri mümkün değil. Hareket olarak savaş isteyen bir hareket değiliz. Bizim tek isteğimiz Kürt, Türk ve diğer halkların birlikte, özgür ve kardeşçe yaşaması. Zaten kurmak istediğimiz demokratik sistemde de bu var. Biz bu düşmanla mecbur savaşıyoruz. Bu yüzden başta da dediğim gibi AKP-MHP faşist iktidarı ne diyalogdan, ne de barıştan anlıyor. Sadece gerillanın keleşinden ve mermisinden anlıyor."